Son Güncelleme: Cumartesi 15.10.2011
Acemisi için light bienal
Madem artık çocukları kazanmak için türlü atölye ve atraksiyon düşünülüyor, bunca yılın sanat acemisi yetişkinlerin mağduriyeti de bitsin! İstanbul Bienali'ni boş gözlerle gezip antrepolarda çaresizce kaybolan halkımıza, bu kılavuz armağan olsun
1 MUTLAKA REHBERLİ GEZİN: Öbür türlü biçare hissedebiliyorsunuz. Yolunu kaybetmiş. Halbuki rehberler sizi gayet iyi yönlendiriyor. Sanatçılar ve işlerle ilgili hap bilgiler veriyor, kendi başınızayken atlayabileceklerinize dikkatinizi çekiyor, bir şeyleri bir şeylere bağlamanıza yardımcı oluyor.
2 CİMRİLİK ETMEYİP KİTAPÇIK ALIN: İşte o zaman her şey yerli yerine oturuyor. Hem meselenin özü hem de 10 kere gezseniz öğrenemeyeceğiniz sürüyle malumat var kitapçıkta, hakikaten işe yarıyor.
3 BEŞ TEMAYI AKLINIZDA TUTUN: Bienalde 'İsimsiz' (Soyutlama), 'İsimsiz' (Ross), 'İsimsiz' (Pasaport), 'İsimsiz' (Tarih) ve 'İsimsiz' (Ateşli Silahla Ölüm) diye beş tema var. Bu başlıklar altında birer karma sergi, bir de onları tamamlayan, öteye taşıyan 50'den fazla kişisel sunum... İpucu: Karmalar gri, kişiseller beyaz duvarlı odacıklarda. Temalara dikkat ederseniz, labirentler arası dolanırken kafanız karışmaz. 'İsimsiz'le denen de şu: "Anlam daima zaman ve mekanda değişkendir."
4 HER İŞİ ANLAMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ: Ne olduğuna, neden yapıldığına pek de mana veremediğiniz eserler çıkacaktır. Rahat olun. Çıkışta kimse sizi imtihan etmeyecek, yargılamayacak.
5 HER İŞİ SEVMENİZ ZATEN İMKANSIZ: İtici, ajite edici bulabilirsiniz bazı eserleri. "Ne var, ben de yaparım," diye aşağıladıklarınız da olabilir! Güncel sanat böyle bir şey. Ama mutlaka beğendikleriniz de olacak. Bayıldıklarınız. Zeki, parlak, yaratıcı bulduklarınız. Ufkunuzu açanlar. Ruhunuza sızanlar. İşte onlar yeter size.
1270 KE LİME VE BİR AŞK HİKAYESİ
İki işi var:
1. 'Tüm ve Eksiksiz Vize Başvuru Formları Kitabı' tam da adının hakkını veriyor, içinde bütün ülkelerin başvuru formları mevcut.
2. 'Ö (Ortak Harf)' ise Türkçe ve İsveççede aynı olan tüm kelimelerin bir araya getirildiği bir ses yerleştirmesi ve kitapçık destesinden oluşuyor. İnanılır gibi değil ama iki dilde, hiçbir ortak yanları olamazmış gibi duran İsveççe ile Türkçede aynı şekilde yazılan ve aynı anlama gelen tam 1270 sözcük varmış! İşte bu iki işin sahibi olan sanatçının kendi hikayesi de ilginç. 1983 doğumlu Meriç Algün, eski bienal ekibinden. 2007'deki İstanbul Bienali'nde sanatçı asistanlığı yaparken, İsveçli bir sanatçının asistanıyla tanışıyor. Birbirlerine âşık oluyorlar. Sonra evlenip İsveç'e yerleşiyorlar. Ve işte dönüşü muhteşem oluyor: İki işi sergilenen bir bienal sanatçısı titri, Ringborg soyadı ve 1270 kelimeyle!
Satın alınabilecek 4X100 çanta
Kuru kuruya gezmek nereye kadar? Dani Gal'in Tarihi Plak Arşivi'ni aşıramadıysak, bari küçük legal bir alışveriş hakkımız olsun. Antrepoların arasına kondurulan İKSV tasarım mağazası, işte bu hakkımıza sahip çıkmamıza imkan veriyor. Takılar, kitaplar, muzır objelerin yanı sıra bu bienalin alametifarikası çantalar: İçeride işlerini gördüğünüz sanatçılar Mona Hatoum, Hank Willis Thomas, Claire Fontaine ve Abraham Cruzvillegas tarafından tasarlanan dört ayrı çanta var. Her birinden sadece 100'er adet üretilmiş. Bu arada Şişhane'deki İKSV tasarım mağazasına da yeni tehlikeler gelmiş: Burhan Doğançay'ın desenlerinden mamul çanta ve ayakkabılar, Ela Cindoruk & Nazan Pak'ın yeni kağıt kolyeleri, Sezgin Sander'in lastik küpeleri nefis.
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde