Giriş Tarihi: 16.10.2011

Egom uğruna çocuklarımın anne babasını ellerinden almam

Reha Muhtar geçtiğimiz yıl ikiz çocuklarının annesiyle girdiği kavgadan, kazanan olarak çıktı. Ünlü gazeteci Muhtar 'Ben çocuğumu anneden mahrum ederek, ona annesiyle ilgili olumsuz şeyler söyleyerek onu geleceğe taşıyamam,' diyor

Reha Muhtar hem meslek, hem de özel yaşamının belki de en büyük kavgalarından birini verdi, üzeri kapalı da olsa ilgisiz babalıktan bencil bir kişi olmaya kadar pek çok şeyle suçlandı. Kendi yıpranırken, bir taraftan da köşesinde çocuklarının annesi olan kadını yaralayıcı ithamda bulundu. İşler çığırından çıktı. Çift, halledemedikleri davalarını mahkeme salonlarına taşıdı. Kısa süre önce Reha Muhtar'ın eski hayat arkadaşıyla ilişkisinde sular duruldu, bu sefer aynı iki insan Bodrum'da birlikte tatil yapma noktasına geldi. Usta gazeteci kavgasında olduğu gibi barış çubukları yandığında da gelişmeleri okurlarıyla paylaştı. Muhtar yaşadığı kişisel değişim ve kendi tabiriyle 'gelişimine' yardımcı olarak kuantum ve NLP'yi gösteriyor. 52 yaşındaki Reha Muhtar ile hayatındaki kadınlardan çocuklarına, kavgalarından yatak arkadaşlarına kadar yaşamın kodlarını konuştuk. Yalnız bir şartla... Reha Muhtar hayatına giren kadınların şahsına saygıdan, isim kullanmamızı istemedi. Sadece hayatındaki en önemli kadınları anlatırken 'Deniz ve Nilüfer' isimleri geçti.
- Çocuklarınızın anneleriyle ayrısınız, çocuklarınızı ne sıklıkla görüyorsunuz?
- Biz öyle bir düzen kurduk ki hem annesi hem ben her gün görüyoruz çocukları. Sabah 11.00'de ben almışsam, ertesi gün annelerine bırakıyorum onları. O günü anneleriyle geçiriyorlar, ertesi sabah 11.00'de tekrar bana geliyorlar. Ayşe Nazlı da hafta sonları katılıyor bize.
- Yarım yarım paylaştınız yani çocukların zamanını.
- 'Yarım yarım' demek doğru olmaz. İki ev de onların evi, iki evin zenginliğinden de olabildiğince faydalanıyorlar. Bizim evimizin yanında babaanne ve dede var, ablaları Ayşe Nazlı geliyor, onlarla kalıyor. Öbür evde anneanneleri, anneleri, ağabeyleri var. Olayı bir bölünme olarak değil, bir zenginlik, çoğalma haline getirdik.
- İlişkilerinizde yıkıcı dönemler yaşıyorsunuz. Ama bir dönem kavga ettiğiniz kadınlarla bile medeni ilişkiler kurabiliyorsunuz. Her ayrılığın düşmanca bitmeyeceği sinyalini veriyorsunuz, bunun sırrı ne?
- Çocuklu ilişkilerle, çocuksuz ilişkileri ayırmak lazım. Bir kere çocuklarımın annesi olan kadınlarla sürekli çatışma lüksüm yok. Ben çocuğumu anneden mahrum ederek, ona annesiyle ilgili olumsuz şeyler söyleyerek onu geleceğe taşıyamam. Bu kadınla ilişkimiz ne olursa olsun çocuğuma bunu yansıtamam. Ben kendi egomu çocuklarımın önüne koyarsam, bir gün karşıma dikildiklerinde onlara verecek bir cevabım olmaz.
- Yani çocuklar için her ne olursa olsun affetme durumu mu bu?
- Kavga, çatışma, ayrılık sizinle sevgiliniz arasında bir durum. Sizin bir meseleniz varsa aranızda çözersiniz ya da çözemezsiniz. Ama çocukları bu kavgaya alet edemezsiniz.
- Ama siz bu durumu bir adım ileriye götürüp çocuklarınızın annesiyle tatil yapıyorsunuz.
- Çünkü çocuklarım için anne ile babayı bir arada görmek çok önemli, hatta çocukların böyle bir hakkı var. Ayşe Nazlı da, Mina da, Poyraz da anne babasını bir arada görecek, onun hakkında ortak kararlar aldığını, telefonda konuştuklarını görecek. Bunlar onların hakkı.
ÇOCUKLARIMLA AYNI YATAKTA UYUYORUM
- Eliniz ne kadar çocuklarınızın üstünde?
- Çocuklarımla bire bir ben iletişim halindeyim, onlarla anne üzerinden iletişim kurmuyorum. Babalar genelde öyle yaparlar; 'Çocuğa söyle şöyle yapsın' derler anneye. Ben öyle yapmıyorum. Mesela çocuklarım bende kaldıklarında sadece benimle uyuyorlar. Aynı yatakta yatıyoruz, Ayşe Nazlı gelince 4'ümüz aynı yatakta uyuyoruz. Süt istediler, su istediler, kalktılar, her şeyleri bana ait.
- Bu denklemde 'Çocuklarımla yatıyorum' diyerek yeni bir ilişkiye hiç yer bırakmadınız. Sevgiliniz nerede uyuyacak?
- Çocuklarım benim sevgililerim. - Bir sevgiliniz yok ya da aramıyorsunuz yani. - Bu zamanda zor. Tabii böyle şeylerde büyük konuşmak olmaz ama diyorum ya 'Benim sevgilim, çocuklarım'. Başka bir yerlere bakar bir halim yok pek.
TEK BAŞIMA AYAKTAYIM
- Kaç yaşında sorgulamaya başladınız hayatınızı?
- Hayatımı her zaman sorgulardım ama kuantum, NLP gibi yöntemler üzerinde çalışmaya başladığımda 43-44 yaşlarındaydım.
- 'Kuantumla birlikte hayatım değişti' diyorsunuz, ama ne yaptığınızı bilmiyoruz...
- Aslında benim hayatım kuantumdan önce değişmeye başlamıştı, kuantum ve NLP sadece yaşadıklarımı teorize etti. Yıllar içinde hayatımın tüm koordinatları değişti. Hayatta kişisel performansımın çok yükseldiğini görüyorum. Eskiden mesleki performansım çok yüksek görünüyordu. Ama o kadar. Şimdi kendi kendime yetebiliyorum.
- 'Çocuklarıma baba oluyorum, yazımı yazıyorum, sosyal olarak var oluyorum' gibi bir durumdan mı bahsediyorsunuz?
- Evet, televizyoncuyken çocuklarımla bu kadar yakın ilgilenemezdim. Öyle bir kuantumum, öyle bir hayatı okumam yoktu. Şimdi günde yarım sayfalık yazı yazıyorum, üç çocuğa babalık yapıyorum, evi tek başıma çekip çeviriyorum, yaşlı bir annem babam var, onların sorumluluğu benim
- 'Her akşam canlı yayına çık' deseler yine, yapamazsınız gibi geliyor bana.
- Eminim oturturum. Yazmak daha fazla zamanımı alıyor. Eskiden bana bağlı 200 kişi çalışıyordu, şimdi ben her şeyi yalnız başıma yapıyorum, sekreterim bile yok. Bu hayatta tek başıma ayakta duruyorum.
DENİZ VE NİLÜFER HAYATIMDAKİ EN ÖNEMLİ KADINLAR
- Evliliğe karşı olduğunuzu biliyoruz, hayatınıza giren kadınlar sizi evlenmeye ikna edemediler ama nasıl oldu da çocuk yapmaya ikna ettiler?
- Nilüfer'den de, son sevgilim olan Deniz'den de çocuk yaptım. Çünkü onların çocuğunun benim olabileceğine inandım. Bu çok daha önemli bir şey tabii ki. Evlilik nedir ki? Tamamen ticari kaygılarla kurulmuş bir şirket anlaşması. Evlenirsiniz boşanırsınız. Ama çocuk sizin geleceğiniz, sizin devamınız. Çocuk aşkla alakalı bir şey, çocuk yaparken bir gram tereddüt etmeden yaptım.
- Buradan bu iki kadının sizin hayatınızın en büyük aşkları olduğu sonucunu çıkartabilir miyiz?
- Öyle söylersem başka kadınlara haksızlık ederim. Belki çok daha büyük aşklar yaşamışımdır ama o zaman çocuk yapmak için doğru zaman değildir. Veya senin dediğin gibidir, bunu söylemeyeyim ama çocuğumun annesi olan kadınlar hayatımdaki en önemli kadınlar haline geldiler. Ve en önemli kadınlar olarak da kalacaklar. Ona göre herkes kararını vermeli.
- Yani size yeni gelecek kadınlar ondan daha önemli iki kadın olduğunu bilerek gelmeli öyle mi?
- Kadınlar, çocuğu olan her erkeğe öyle gitmeli. Çocuğuna duyarlı olan bir adamla birlikte olan her kadın bilmeli ki, o çocuklar var ve o çocukların anneleri var. Bu hiçbir zaman değişmeyecek.
HAYATIMI ÇOCUKLARIM SIFIRLADI
- Kendinizi çocuklarınıza adadınız, ne değişti hayatınızda?
- Çocuklar insanın hayatını sıfırlar. Ayşe Nazlı benim hayatıma çok önemli değişiklikler getirmişti. İkizler o değişiklikleri daha da radikal bir noktaya taşıdı. Artık yeni bir hayatım var, geçmiş hayatım bitti.
- Geçmiş hayatınızda yaptığınız neleri artık yapmıyorsunuz?
- Artık yapmadığım değil, yeni yapmaya başladığım şeyler var. Başka bir insanla ilgileniyorsun, sıfırdan bir insan yaratmaya çalışıyorsun. Bencillikten tamamen uzak bir durum. Tabii ki senin mutluluğun da önemli ama önce o mutlu olacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.