Boeing'den kazandığını Türkiye'ye 'Armaggan' etti

İstanbul Nuruosmaniye'deki yedi katlı eski Milliyet binası bu yıl içerisinde restore edildi, şimdi Armaggan adlı tasarım markasına ev sahipliği yapıyor. Bu arada bina da Armaggan adıyla anılıyor artık. Markanın yaratıcısı, Bora Jet ve Nar Gourmet'nin de sahibi olan ve yıllardır ABD'de yaşayan Yalçın Ayaslı. 2000 yılında Boston, Washington ve İstanbul'da birer şubesi olan Türk Kültür Vakfı'nı kuran Ayaslı, gelenksel mirasımıza sahip çıkmak için yaratmış Armaggan'ı. Sadece Nurusomaniye'de değil, Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi'nde de yedi katlı bir şubesi daha var Armaggan'ın. Nişantaşı şubesi de geçtiğimiz yıl hizmete girmişti. Yalçın Ayaslı'nın hikayesi de oldukça ilginç. ODTÜ Elektronik Mühendisliği mezunu olan Ayaslı daha sonra ABD'de Massachussetts Institute of Technology'de doktora yapmaya gidiyor. Ve fizik doktoru eşi Serpil Ayaslı ile birlikte Amerika'ya yerleşip 1985 yılında Hittite Microwave şirketini kuruyor. Türkiye'deki yatırımları 200 milyon doları aşan Ayaslı, en büyük geliri Amerika'da Boeing ve NASA'ya sattığı patentlerden sağlıyor. Ayaslı, Amerika'da politikacılara bağış yapan isimler arasında da önemli bir yere sahip. 2007'de temelleri atılan ve üç yıllık bir çalışmanın ardından hayata geçirilen Armaggan, geleneksel yöntemlerle sınırlı sayıda üretim yapan bir marka. Ciddi bir yatırım söz konusu olan. Ama bu denli büyük bir yatırıma karşın Ayaslı asla ön planda olmayı sevmiyor, basında yer almaktan haz etmiyor. Tek amacının geleneksel olanı yaşatmak olduğunu vurguluyor. İçinde bir restoran ve sanat merkezi de bulunan Nuruosmaniye mağazası daha kapısından içeri adım atar atmaz her metrekaresinde lüksün hissedildiği bir yer. Her katında farklı bir konsept sunuyor. Mücevher katı, obje katı, tekstil ürünleri katı, yemek sanatları merkezi, Nar Lokantası vs. Armaggan'ı gezerken buraya harcanan emeği hissetmemek mümkün değil.
HER ŞEY DOĞAL
Armaggan'ın en büyük özelliği, şüphesiz her şeyin doğal yöntemlerle yapılması. Kilimler, Anadolu'dan getirtilen halı tezgahlarında dokunuyor. Ve tüm boyamalar, çiçeklerden elde edilen doğal boyalar kullanılarak yapılıyor. Armaggan'ın genel müdürü Samir Bayraktar, sırf bunun için Doğal Boya Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi olan DATU'yu kurduklarını söylüyor. Armaggan'da sadece tekstil ürünleri ve halılar yok. Objeler, ev eşyaları, mücevherler, deri, cam, mermer, porselen gibi farklı malzemeler kullanılarak üretilen eşyalar da satılıyor. Binayı gezerken her katında farklı bir şaşkınlık yaşıyorsunuz. Geleneksel mirasımızın çağdaş bir yaklaşımla yeniden yorumlandığı tasarımlar var burada. Kısacası geçmişten ilham almış objeler, son derece modern bir şekle bürünmüş. Minareler, Topkapı Sarayı'ndaki objeler veya işlemeler, bir bebek maması setinde yada ipek mendilde karşınıza çıkıyor.

VIP ODASINDA MÜCEVHER SERVİSİ
Ben de Nuruosmaniye mağazasını keşfe çıkıyorum. Daha kapıdan içeri girer girmez Topkapı Sarayı'nda sergilenen bir hançerin replikası karşıma çıkıyor. Bir camekanın içinde asılı duruyor tüm ihtişamıyla. Üzeri zümrütlerle bezeli. Fiyatı ise 630 bin dolar. Zaten giriş katı, objelerin ve mücevherlerin yer aldığı kat. Bir de Nar Gourmet'in organik zeytinyağları, reçelleri satılıyor. Mermer objeler, altınlar, seramikler, camlar, altınlar, gümüşler vs. Her biri farklı malzemeden yapılmış. Fiyatlardan örnek vermek gerekirse, 925 ayar gümüş tepsinin fiyatı 9 bin 500 lira. Mevlana minarelerinden esinlenerek tasarlanmış baharat takımları, mermer tabak takımları, altın servis tepsileri bu katta yer alan objelerden sadece birkaçı. Yine giriş katında bir de VIP odası var. Çok özel mücevherler burada sergileniyor. Üzeri elmas kaplı kadehler de buradaki değerli parçalar arasında elmas bezeli kadehin fiyatı 175 bin dolar. VIP odasının bir tane daha iç bölümü var. Burada en çok dikkat çeken parça tartışmasız zümrüt küpeler. Fiyatı ise 224 bin dolar. Bu arada Armaggan'da sadece mücevherlerin dolarla satıldığını söylemekte yarar var.