Bir sahne ve şov ustası: Paul Anka
55 yıldır, şov başarısını ve popülerliğini koruyan şarkıcı Paul Anka, 14 Kasım'da İstanbul'da. 6 aylık bir konser turnesinde olan Anka, bir yandan da otobiyografisini yazıyor. İki saat süren konserinde boş yok, seyirciyi kavrıyor ve keyifli zaman geçirtiyor
- Başladığınız zamanla bugün arasında, müzik sektörü, izleyici, müzik beğenileri açısından ne farklar var? - Kişisel olarak benim için fark edenle, nesnel olarak diğer sanatçılar için fark edenler aynı değil. Artık teknoloji çağında yaşıyoruz; ben başladığım zaman pop müzik çocukluk çağındaydı. Bugünkü imkanlara, iletişim kolaylıklarına sahip değildik.
- Sizin için en önemli fark ne? - Artık çok daha kültürlü bir izleyici var; anlıyor, görüyor, biliyor. Profesyonellik ve kalite ile, pazarlama ürün arasındaki farkı ayırt ediyorlar.
- Genç izleyicilere ulaşmaya çalışmıyor musunuz? - Hayır özel olarak bir şey yapmıyorum.Bir rock-swing albümü yaptım, gençler de dinliyor. Eskileri dinleyenler de var. Bunun dışında bugünün gençliğine yönelik pazarlama stratejilerine inanmıyorum. Mesaj yanlış, artık her şey para için. Bu benimle büyüyen dinleyiciye de ihanet etmek olur.
- Nedir sizin için öncelikli olan? - Yaptığım işin bütünlüğünü korumayı, tutarlılığı önemsiyorum. 14 yaşındakileri mutlu etmek için yolumdan çıkmıyorum, tarzımdan ödün vermiyorum.
- Tarzınızı, yolunuzu konuştuğumuza göre My Way'e gelelim; neydi My Wayi yazdıran size? '- Bir yönüm, bir parçam.
- Hangi yanınızdı bu? - Tabii ki daha o zamandan farkına vardığım bir şey. Daha 20 yaşında neye inanıyorsam, onu dillendirmem gerektiğini öğrenmiştim. Hayata Kanada'da bir gazetede çalışarak başladım, gözlem yapmayı ve dinlemeyi öyle öğrendim. Sonra Beat kuşağı meselesi vardı; insanlar değişiyordu, bir şeyler sona eriyordu. En azından o zaman şov dünyasını bırakmaya hazırlanan Frank Sinatra için sona eriyordu. Şarkıyı onun için yazdım.
- Altı yaşında bir oğlunuz ve torunlarınız var. Onlarla iletişim önemli. Yeni teknolojiyle aranız nasıl? - Tabii ki kullanıyorum. Ama bütün mesele bu yeni teknolojinin esiri olmamak. iPad'im ve cep telefonum var ama hayatım klavye ve piyano başında geçtiği için bilgisayarla aram o kadar iyi değil. Biri bana bir mesaj attığında hemen zıplayıp cevap vermiyorum.
- Teknolojinin hayatı kolaylaştırdığını düşünüyor musunuz? - Hayır! Ya da hem evet hem de hayır. İletişim kurma konusunda eğitimin yoksa, biriyle birebir iletişim kuramıyorsan başarılı olamazsın. Ben her şeyi hatırlayarak, hafızamla yaparım. Artık insanların hafızası yok. Kimse bir şey hatırlamıyor, her şey internette.
- Beş kızınızın adı da 'A' ile başlıyor. Oğlunuzun niye E harfi ile? - Farklı bir kadın olduğu için. Oğlumun annesi ile kızlarımın annesi aynı kadın değil.
- Önce bir gençlik idolüydünüz. Bugüne kadar başarınız sürdü. Uyuşturucu, farklı imkanlar, büyük paralar... Hayatta kalmak için nasıl bir yol tutturdunuz? - 50'lerde başladım müziğe. Masumiyet ve kısıtlamalar zamanıydı. 60'lar devrim yılları, 70'ler bu devrimin meyveleri,... Ama varlıklı bir aileden gelmiyordum; şımarmamayı, eşeklik etmemeyi öğrendim. O zamanlar etrafta uyuşturucu vardı evet ama bugünkü gibi değildi. Benden daha yetenekli olanlar da vardı; şans faktörünü de atlamayalım, şanslıydım.
- Kolay olmamıştır herhalde? - Evet mafyaya, Sinatra'ya bulaşmamak, Vegas, hiç kolay değildi. Kendime bakmayı da ihmal etmedim, vücudumu sağlıklı, zekamı keskin tutmaya çalıştım. Hâlâ her gün egzersiz yapıyorum, ağırlık kaldırıyorum. Bazen şarap içerim, içki ve sigara içmem.
- Günümüzde bu bütünlüğe sahip başka kimler var? - Sting mesela. Elton John, Beyonce. American Idol'dan Carrie Underwood var. Yetenekliysen hayatta başına gelebilecek en kötü şeylerden biri başarıdır. Whitney Houston'a, Amy Winehouse'a bak. Whitney sahnenin yerini bulamıyor, nasıl şarkı söyleyecek?
- Kimleri dinlersiniz? - Her şeyi dinlerim. Yo-Yo Ma da, Ennio Morricone de. Elton, Beyonce, Sting, Eminem. Nirvana'ya bayılıyorum.
- İstanbul seyircisini seviyor musunuz? - Evet. Bu dördüncü gelişim. Çünkü nazikler, açıklar, müziği seviyorlar, şevksiz değiller.
- Nasıl hatırlanmak istersiniz, şarkıcı olarak mı söz yazarı olarak mı? - İnsan olarak. - Bugün bulunduğunuz yerden hoşnut musunuz? Her şeyi istediğiniz gibi kendi tarzınızda yapabildiniz mi? - Size Nietzsche'nin mutluluk tanımını hatırlatmak isterim. 'Mutluluk, acıdan uzak olmaktır,' der. Acı, hayatınızı dengesiz hale getirir. Benim de hayatta yapmaya çalıştığım bu; acıdan uzak olabilmek. Şanslıyım, şikayet etmeye hakkım yok.
MURAT ÇELİKKAN
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut