Pazar 06.11.2011
Son Güncelleme: Cumartesi 05.11.2011

Hasretinden yandı gönlüm

50 yıl önce Almanya'ya giden Türk işçilerin yaşamları, sinemamızda 50'den fazla filme konu oldu. Bu filmlerde gidenlerin hayalleri, kalanların özlemleri, yaşanan kültür şoku, kimlik meselesi ve yabancılaşma olgusu beyazperdeye bir bir aktarıldı

50 yıl önce, Sirkeci'den trene binip Almanya'ya giden işçiler acaba yaşayacakları zorlukları tahmin etmişler miydi? Ya da Almanlar, işçi Türklerin hayatlarını nasıl değiştireceğini düşünmüşler miydi? Ya İşçi Alımı Anlaşması'nı imzalayan dönemin Alman ve Türk hükümetleri, bu göçün getireceği sonuçları hesaba katmış mıydı? 50 yıllık yaşanan süreç göz önüne alınırsa, bu sorulara olumlu cevap vermek zor! Aslında İsviçreli yazar Max Frisch'in "Biz işçi çağırdık ama 'insan' geldi," sözü çoğu şeyi özetliyor. İnsan gitmişti Almanya'ya... O insanların öyküsü de 50 yıl boyunca hem Alman hem de Türk sinemasında her fırsatta anlatıldı. İşe Türk sineması açısından bakarsak, 50 yılda 50'den fazla film çekildi, işçilerin Almanya göçüyle ilgili. (Sinema dergisinin ekim sayısında Tunca Arslan'ın bu konuyla ilgili kapsamlı inceleme yazısı, konunun sinemamızdaki ağırlığını vurguluyor.) Öyle ki sinema tarihimizde, Şerif Gören'in yönettiği Almanya Acı Vatan filmi, bir alt başlık olarak bu göçün hikayesini anlatan filmlerin genel adı oldu. Gidenlerin öyküsü, kalanların dramı, kültür şoku, uyum sorunu, yabancılaşma temaları çerçevesinde göçün komedisi de yapıldı, melodramı da, dramı da... Hatta göç, erotik filmlere bile malzeme oldu. Kadir İnanır'dan İlyas Salman'a, Kemal Sunal'dan Hülya Koçyiğit'e, Sadri Alışık'tan Orhan Gencebay'a, Neşe Karaböcek'ten Bülent Ersoy'a kadar gurbetçi olarak kimler gitmedi ki Almanya'ya...

GİDENLERİN ÖYKÜSÜ
Almanya'ya göçün neresinden 'sıkarsanız' film çıkıyordu. Tabii ilk filmler, gidenlerin yaşadıkları üzerineydi. Yaşanılan kültür şoku, genelde Türk işçilerin Alman kadınlara âşık olması (nedense hep sarışın) üzerinden anlatılıyordu. 1966 yapımı Turist Ömer Almanya'da'nın (filmin kopyası Devlet Film Arşivi'nde çıkan yangın sonucu yok olduğu için kayıp) konusundan öğrendiğimiz kadarıyla, kahramanımız Alman Helga'ya âşık olacaktı. Halit Refiğ Bir Türk'e Gönül Verdim (1969) filminde ise konuyu tersine çevirmiş, Türk bir erkeğe âşık olan Eva'nın Kayseri macerasını anlatmıştı. Bu furyanın ardından, geride kalanların öyküleri beyazperdede kendini gösterir oldu. Türkan Şoray'ın yönettiği, Kadir İnanır ile başrolde oynadığı Dönüş, bu temanın işlendiği, akıllarda en çok yer eden film. Kocasını Almanya'ya gönderen köylü bir kadının tek başına köy ortamında yaşadıklarını anlatan ve Şoray'ın hem yönetmen hem de oyuncu performansı olarak çok iyi bir sınav verdiği film, yıllarca Hasretinden Yandı Gönlüm şarkısının da dillere pelesenk olmasına vesile oldu. Beyazperdedeki bir başka tema ise, gidenlerin kısa süreli Türkiye tatillerinde yaşadıkları üzerinedir. Osman Seden'in yönettiği Bıktım Her Gün Ölmekten (1976) filminde Orhan Gencebay, geceli gündüzlü Almanya'da çalışıp para biriktirip, memleketine geldiğinde kan davası meselesi ile uğraşmak zorunda kalır. Memduh Ün'ün yönettiği Postacı'da (1984) ise gurbetçiler yan unsurdur. Postacı Adem'in, sevdiği kızı alabilmek için, kızın Almanya'da yaşayan abisinden onay alması gerekir. Nuri Akıncı'nın 1977 yapımı Alman Gelin filmi, göçün, dönemin erotik filmlerine nasıl malzeme olabileceği gösteren, seksi Alman kadın imgesini sömüren bir yapım olarak akıllarda yer edinir. Türklerin pratik zekaları ya da uyanıklılığının filmlerde işlenmesi ise başka bir tema. Gurbetçi Şaban ile Polizei, hatta Sarı Mercedes/Fikrimin İnce Gülü ise bu temaya uygun filmler olarak öne çıkar. Gurbetçi Şaban konuyu komedi olarak işlerken, Polizei bir taşlama filmidir ve hedefte Türkler ile Almanlar arasındaki ön yargılar vardır. Adalet Ağaoğlu'nun kitabından uyarlanan Sarı Mercedes/Fikrimin İnce Gülü'nde ise Tunç Okan, köyden Almanya'ya giden 'küçük insanın' kurnazlıklarının dramını anlatır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.