Pazar 04.12.2011

Eminönü'nde bir gün

Tahtakale'de alışveriş yapıp Eminönü'nün envaiçeşit lezzetlerinden tatmamak olmaz. Kebapçı Hamdi, baklavacı ve köfteci olmuş; Kurukahveci Mehmet Efendi'nin önüyse yine bol kuyruklu

Çocukluğumun soğuk gecelerinde; kestaneler kapının önünden sıcak sıcak alınmış, kanallardan birinde başlaması beklenen Türk filminde "Tarık Akan'ın yanında Gülşen Bubikoğlu mu yoksa Filiz Akın mı oynayacak?" tartışması dönüyor olurdu. Annem bir köşede gazetelere bakar, ben yorganın altında feneri açar, Pal Sokağı Çocukları ya da Şişkolarla Sıskalar kitaplarını 10. kez okuyor olurdum. Çocukluğumun soğuk günlerindeyse Fatih'teki fırından un kurabiyesi alır, Vatan Caddesi'ne açılan ara sokaktaki büfede kıymalı pidemizi yer, Bab-ı Ali'den aşağı Cağaloğlu, Eminönü, Sirkeci, Mısır Çarşısı, Tahtakale gezer, kitap, defter, etiket, sebze-meyve, kuruyemiş, pil, balkonda boş duran saksılar için gübre, tahta kaşık reyonları önünde takılırdık. Her şeyin morundan almak isterdim, annem son çıkmış kitaplar içinde bana ve kendine uygun bir başlık seçerdi. Bir salı sabahı, çocukluğum, neresinden bakarsan bak özlenmekteydi. Taksiye bindim. Her zamanki Kanyon, Nişantaşı, Maslak, Galata, Cihangir, Bebek semtlerini, toplantıları, elmanın 9 TL olduğu marketleri, bu iş bugün bitecek endişelerini pas geçtim. Tahtakale'ye dedim. "Abla nasıl gidilir?" demedi şöför bey. Radyonun sesini kıstı, "Unkapanı Köprüsü yolundan gidiyorum," dedi. İtiraz etmedim. Hava güzeldi. Çarşı, her zamanki gibi sessiz, dingin, "Gel şu köşede bir çay içelim de sana Ermeni Nıvart Hanım'ın hikayesini anlatayım," der gibi karşıladı beni. Yürüdüm. Müzik yoktu. Güvener Pasajı içindeki incik boncuklarla saatler eskittim, Osmanlı Bankası, Kurukahveci Mehmet Efendi, Pandelli önünde bekleyen kuyruklar arasına karıştım. Kestane çizicisi, fındık kırıcısı, badem açıcısı gibi yeni teknolojik gelişmeleri takip etmek yerine, kırmızı bir pazar arabası beğendim kendime. İçine tahtadan oyuncaklar, iki teflon tava, 'kitsch medeniyetin' son parçalarından olan lale kesimli tuzluklar, tanesi 1 TL'den 50'lik peçete paketleri, yapboz, nereden esti bilmiyorum ama yılbaşı süslerini ekledim. Yürüdüm, Bu sefer Tahtakale'den Karaköy, Karaköy'den Tünel'e, pazar arabam gerimde. Robinson'dan Bir Levanten'in Beyoğlu Anıları (Giovanni Scognamillo) ve Levant (Philip Mansel) kitaplarını da alınca tamam oldu liste.
GURME TURU
Bazı mekanlar kalıcıdır. Sirkeci'deki Konyalı gibi. Diğerleri de mideye iyi gelir. Şimdi o listeyi alalım. İzninizle.
Kebapçı diye bildiğimiz Hamdi, biz görmeyeli işleri büyütmüş. Baklavacı ve köfteci olarak da hizmetinize amade.
Kurukahveci Mehmet Efendi önünde turistler ve yerliler kuyruk halindeydi, beklemeye korktum.
Klasik, klişe, kuzu tandır demeyin, 1901'den beri açık olan Pandeli'de bir kuzu incik yiyin.
Mısır Çarşısı'nda hediyelik almaya girilir ama, kuruyemiş stokunu yaptığımız Malatya Pazarı'nda limon çayı bulunca da, lazım değil denmez.
Tahtakale içinde tavuk çevirmekteler. Bütün değil, Etiler ve Tünel sahillerinde, chicken wings diye mönülerde yer alan, acılı, tatlılı ve ekşili mahiyetinde.
Haftaya buluşalım haftaya
Studio 9'da: Nişantaşı Studio 9, ilk karma sergisini Quebecli Charles Mordret sanat danışmanlığında, üç yabancı sanatçının eserleriyle açtı. İstanbul'da yaşayan İtalyan heykeltıraş Francesco Albano, Berlin'den Valencia'ya taşınma kararı almış olan Kanadalı, Marie-Lou Desmeules ve Vancouverlı kara mizahçı fotoğrafçı Jonah Samson. Cesur hayatlar gör.
Kemancı'da: Pazar günü müzik yok, pazar günü dans etmek istiyorum, "Yeni çarşamba pazar olsun," diye ortalıkta dolaşan ekiptensen, sana benden bir haber: Kemancı'da bu akşam Saltuk Erginer DJ Set sonrasında Deliköpek var (Sıraselviler Caddesi 33/1).

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.