Son Güncelleme: Pazar 18.12.2011
Reytingin küresel Ergenekon'u: AGB
Ergenekon, şike derken Türkiye şimdi de reyting soruşturmasıyla çalkalanıyor. Operasyon, 'medyadostu' adresinden gönderilen bir maille başladı. Neredeyse çeyrek asırdır Türkiye'de reyting ölçümü yapan AGB, yalnızca 2 milyar dolarlık reklam pastasını değil, kamuoyu algısını da yönetiyordu. İşte reyting olayının şifreleri
KARANLIK ZAMAN DİLİMİ
Reyting soruşturmasının 'üç boyutlu analiz'ini yapmak için öncelikle ölçüm sisteminin nasıl işlediğine değinmek gerekiyor. Türkiye'de hali hazırda geçerli olan ölçüm sistemini şöyle özetlemek mümkün: Bir firma, ölçüm deneği bulmak için saha araştırması yapıyor. Denekleri belirleyen firmanın, ölçümü yapan firma ile organik bağının olmaması gerekiyor. Ancak AGB yıllarca bu kuralı çiğnedi. Denek olarak belirlenen kişinin evine bir, bazen iki, hatta üç people meter konuluyor. (İki veya üç cihaz konulduğunda ekseriya ikinci ve üçüncüler kullanılmıyor.) Deneklere bir de kumanda veriliyor ve televizyonu açtıklarında bu kumandaya da basmaları isteniyor. Kumandada çocuklar, anne ve hane reisi düğmeleri var. Kim televizyon izliyorsa kendisiyle ilgili düğmeye basıyor. Düğmelerin hepsi basılı olduğunda tüm evin aynı programı izlemekte olduğu anlaşılıyor. Evlerden alınan ölçüm verileri AGB'de toplanıyor. Verilerin toplandığı saat ile ölçümün açıklandığı saat arasında, yani gece saat 02:00 ile sabah 06:00 arasında karanlık bir zaman dilimi var. Datalar kriptolu olarak AGB'nin, İtalya'nın moda başşehri Milano'da bulunan merkezine gönderiliyor ve orada işleniyor. Bu işlem 4 saat sürüyor. İmdi soru şu: Bizim bilgisayarlarımız aciz mi ki veri değerlendirmesi Türkiye'de değil de İtalya'da yapılıyor? Sorudan sonra devam edelim: Ölçüm analizleri İtalya'dan geliyor ve reyting raporları açıklanıyor. Bu raporlara göre diziler fenomen oluyor veya yayından kaldırılıyor. Holdingler, firmalar bu raporlara göre televizyonlara reklam veriyor. Dünyada reyting ölçüm tekelini elinde bulunduran AGB (Audits of Great Britain) Nielsen, benim henüz 14 yaşında olduğum seneden, yani 1989'dan beri Türkiye'de böyle ölçüm yapıyor. Şirketin ilk başkanı 5 Kasım 1991'de şüpheli bir kazada ölen Mossad muhbiri medya imparatoru Robert Maxwell'di. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın bir tarihte "Reyting ölçümü ulusal güvenlik meselesidir," mealindeki sözlerle uzaktan değindiği reyting hilesi, tıpkı şike gibi yıllardır kahve köşelerinde bile konuşulan bir meseleydi. Neredeyse çeyrek asırdır Türkiye'de reyting ölçüm işini yapan AGB'nin âdeta bir gizli servis gibi kapalı devre çalışması da şaibe iddialarını besledi. AGB, sadece analog yayın alan evlerden ölçüm yaptı. Kendi reyting verileri, başka verilerle karşılaştırılmasın diye dijital ölçüm yapmadı. Digitürk, D-Smart ve tivibu veya internet yayınları ölçüme dâhil edilmedi. Reyting ölçüm sistemi, Darwinist prensibe göre işleyen, yani güçlü, başarılı olanın seçilip ayakta kaldığı, zayıf olanın ise elendiği bir sistem. Başarının tek kriteri de izlenme oranı. Ancak acımasız olmakla birlikte tamamen adil olan doğal seçilimin aksine reytingde maalesef hile dönüyor. Sonuç, zaten bilinen bir gerçeği doğruluyor: İnsanın olduğu her işe bir parça şeytanlık bulaşır. Hele de işin içinde büyük paralar varsa... Evinde pasta yapan reyting deneği, salonu süpürmeyi zorlaştıran o sihirli kutunun tam olarak ne işe yaradığını bir bilseydi...
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde