Pazar 01.01.2012
Son Güncelleme: Perşembe 29.12.2011

Gözümüz üstünüzde!

23 Ocak 2012 ile 9 Şubat 2013 arası Ejderha yılıymış ve dünyaya iyilik getirecekmiş. 2012 yaz olimpiyatlarının ev sahibi Londra'da faaliyetler acayipmiş. Yeni destinasyon Butan Krallığı'ymış. Yeni yıla dair böyle evrensel durumlar da var ama mikro dünyalarımızın öncelikleri başka! İşte bugünden itibaren takibe alacağımız bir deste şey...

1. EMEK - İKSV AKIBETİ: Buenos Aires'te, Tortoni diye bir kafe var. 1858'de açılmış, Lorca'dan Borges'e bütün mühim abilerin durağıymış. Olağanüstü kişilikli bir yer; duvarlarındaki fotoğraflardan tarihe şahitlik ettiğinizi hissediyorsunuz, ama bir yandan da hiç köhne değil, servis tıkır tıkır işliyor, yedikleriniz gayet lezzetli... Yine Buenos Aires'te El Ateneo diye bir kitapçı var. Burası tarihi bir sinema-tiyatro salonuyken, aynen korunarak dünyanın herhalde ki en benzersiz kitapçısına çevrilmiş. 1920'lerden k alma bordo kadife perdeli ve piyanolu sahnede şarap/ kahve içebiliyorsunuz. Dünyanın bütün anlamlı şehirlerinde, çok uzun yıllardır hayatını aynı formda sürdüren sinema-tiyatro salonları, müzeler, kafeler var. Devamlılık var. Hafıza var. Bir dönüştürme söz konusuysa da, orijinalinden uzağa düşmeyecek konseptler, aklı başında renovasyonlar var. Emek Sineması'nın bir alışveriş merkezi olmasını tabii ki istemiyoruz. Ama bu köhnemiş haline de bayılmıyoruz. O yüzden Bülent Eczacıbaşı ve İKSV'nin proje teklifinin canı gönülden takipçisiyiz. Emek'in başına bundan daha iyisi gelemez.
2. ORHAN PAMUK'UN YENİLERİ:
Bu yıl çıkacak yeni romanıyla da zaten kafi derecede konuşurduk, çünkü Kafamda Bir Tuhaflık'ta Orhan Pamuk'tan alışık olduğumuz şehirli Beyaz Türk karakterler yerine, bu defa gündüzleri doğalgaz sayacı okuyan geceleri de boza satan Mevlüt'ün hikayesi varmış. Fakat kendine 'dünyanın en seksi sanatçısı' unvanını layık gören Karolin Fişekçi faktörü, ilgimizi katmerlendiriyor haliyle. İkilinin New York'ta alışveriş yaparken görüntülenmesinin üstüne Fişekçi'nin magazinel malzeme temininde pintilik etmeyeceği de anlaşıldı, hayırlısı...
3. AYŞE KUCUROĞLU'NUN BEŞİ BİR YERDESİ: Bebek'teki Happily Ever After'ın sahibi, Suna, Kemal, Osman ve Cenk'in annesi Ayşe Kucuroğlu, beşinciyi doğurmaya kararlı olaraktan, yine hamileymiş! Tamam, kocaya aşık bir kadın, imkanları yerinde olan bir kadın, her tarafa yetişen becerikli ve pratik bir kadın, hem kariyer hem çocuk yapan, belli ki rahat da büyüten bir kadın... İnsan gene de 'Maşallah!'la 'Oha!' arasında gidip geliyor!
4. GQ'NUN YERLİSİ: Doğuş Grubu, Vogue'dan sonra şimdi de GQ'yu çıkarmaya hazırlanıyor. Yolu dergilerden geçmişlerin az GQ karıştırmışlığı, makaslamışlığı yoktur o ayrı, bir de tamamen kişisel sebeplerden takip kaçınılmaz. Görsel yönetmen Eray Makal bu işin en iyilerindendir, hatta geçenlerde bahsettiğimiz Foto Galatasaray kitabının tasarımını da o yaptı. Derginin yazı işleri müdürü Begüm Soydemir ise beraber çalıştığı herkes için büyük lüks olan mümtaz bir şahsiyettir!
5. SON'UN SONU: İyi kadro, zeki plan, garantili yapım şirketi. atv'nin yeni dizisi Son'a bakmak farz. Engin Altan Düzyatan, Erkan Can, Yiğit Özşener, Berrak Tüzünataç, Nehir Erdoğan gibi bir rüya takımın arkasına, çok fanı olan Berkun Oya'nın senaryosunu koyun. Yapım şirketi, sektörün enlerinden Ay yapım olsun, 'Ezel'den bilindik Uluç Bayraktar çeksin. Hepsini topladığınızda, seyre mecburuz.
6. GÜLSE BİRSEL'İN YALAN DÜNYA'SI:
Benzer durum burada da geçerli. Gülse Birsel'in mizah anlayışının yanına, Hasibe Eren'den Altan Erkekli'ye iyi oyuncuları dizin. Sadece Olgun Şimşek'in çakal damat ile başarısız ikiz kardeşini bir arada canlandırması bile yeter.
7. CA'D'ORO'NUN TATLILARI:
Salt Galata'nın kafe-restoranının konumu, hayata 1-0 önde başlamasını sağlıyor bir kere. Karaköy Bankalar Caddesi'ndeki tarihi binada güneşi batırmak, İstanbul'da yaşamanın nimetlerinden. Güzel havalarda teras enfes. Ca'd'Oro'yu Doors Grubu işletiyor, fiyatlar düşük değil ama mönüde bazı 'Nasıl olur da bu kadar ucuz olur?' dediğiniz kalemler de var. Lezzetler yerinde, tatlılar özellikle bahsedilmeyi hak ediyor. Balkabaklı çıtır kadayıf çok nefis. Böyle devam edecek mi, bakacağız.
8. SANAT DEVRİALEMİ:
Yurtdışı seyahat planlarını konserlere, festivallere, sanat fuarlarına göre yapanlar çoğalıyor. Tur şirketleri de bunu gıdıklayan programlarla geliyor. Sanat takvimini bilmekte fayda var: India Art Fair (23- 28 Ocak), ARCOmadrid (14-19 Şubat), Armory Show NY (6-12 Mart), Art Dubai & Doha (17-22 Mart), NY Frieze Art Fair (2-7 Mayıs), Havana Bienali (9-13 Mayıs)... Uyan olursa neden olmasın...
9. MURAT BOZ'UN BUNDAN SONRASI: O Ses yarışmasının birincisi kim olur bilmiyoruz, ama şimdilik kazananların en başında Murat Boz geliyor. Hülya Avşar'ın nasıl çaptan düştüğünün belgesiyse bu yarışma, Murat Boz'un da ne kadar tatlı bir tip olduğunun kanıtı gibi. Meğer gayet zeki, donanımlı, esprili bir çocukmuş. Zırvalamıyor, klişelerle değil normal kelimelerle anlatıyor derdini. En azından jüri üyeliğinde. Tam da kefil olunamaz tabii, mesela geçenlerde verdiği bir söyleşide, 2011 yılı iyi geçti sizin açınızdan değil mi?" sorusuna cevaben "Tabii ki" diyor, "2011, Murat Boz için hayırlı oldu. Murat Boz'u eleştiriyorlardı ya 'Yakışıklı adam, fiziksel bir artısı var' diye... Murat Boz markasının fiziksel bir artıdan daha fazla donanıma sahip olduğunu gördüler. Gerçek Murat Boz'u gördüler." Gördük de, kendi ağzından bu üçüncü tekil halleri duymasak olmaz mıydı?
10. BUGÜN NE GİYSEM 'İN YENİSİ: Kadınlar giyinip geliyor ve 'Türkiye'nin en şık kadını' olmak için yarışıyorlar. Çok zırva ve çok şahane bir yarışma. Acayip acayip kadınlar, hayatlar, kılıklar, nevrozlar... Bir sürü şey öğrendik ve bir kere daha gördük: Burun kıvıracağımızı sandığımız birini takdir etmeye başlayabiliriz, ekran tam da böyle bir şey. Ivana Sert, zannettiğimizden çok daha düzgün ve akıllı, Uğurkan Erez hiç bilmediğimiz kadar babacan, Hakan Akkaya konduramayacağımız kadar makul çıktı. Fırçalarını çekiyor ama halden de anlıyorlar. Yalnız büyük bir falso var: Verda Penso. Şımarıklığın bile içinin dolu olması lazım. Sevimsizliğe bile bir derinlik gerek. Yeni dönemde Verda Penso'yu istemiyoruz. Çok net.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.