Pazar 08.01.2012
Son Güncelleme: Pazar 08.01.2012

Afgan Elvis Presley'i melekler koruyor

Faryad Darya, 'Afgan Elvis Persley' olarak anılıyor. 49 yaşındaki Darya "Ben şeytandan çok, meleklere inanırım. Şimdilik hayattayım ama çalıştığım birçok kişi, benim de olay yerinde bulunduğum saldırılarda can verdi," diyor

YIllardır savaşın eksik olmadığı ve dünyanın en tutucu toplumlarından birine sahip olan Afganistan'dan bir Elvis Presley çıkar mı? Birçoğuna göre imkansız görünse de, böyle biri var ve 35 yıldır barış için şarkı söylüyor. Kadınların gönlünü kazanması nedeniyle 'Afgan Elvis Presley' unvanını alan Faryad Darya'dan bahsediyoruz. Barışa yaptığı katkılar nedeniyle tüm dünyada 'değişimin simgesi' olarak anılıyor. Taliban yönetimdeki Afganistan'da 2001 yılında başlayan ABD işgali sonrasında radyolarda ilk onun şarkıları çalındı. 49 yaşındaki Darya, o tarihten itibaren Taliban militanlarının tehditleri altında barış için şarkı söylemeyi sürdürüyor. Afganistan'da kadınlar sadece onun konserine gidip şarkıları ile coşuyor. Konser alanı her ne kadar gizli tutulsa da defalarca kez Taliban'ın hedefi oldu Darya. En son geçen yıl, başkent Kabil'deki konserde Faryad Darya'nın odasının yanında patlatılan bomba sonucu 13 kişi yaralandı. Halktan uzaklaşmak korkusu ile korumalar olmadan gezmeye devam eden Darya, "Beni melekler koruyor," diyor. 35 albümündeki birçok şarkısını barış nağmeleri ile notalara döken, siyah saçlı, mavi gözlü, keçi sakallı Darya ile Afganistan'da Elvis Presley olmayı konuştuk.
- Afganistan'da müzik ile uğraşmak zor görünüyor. Sizse 35 yıldır müzikle uğraşıyorsunuz.
- Müzik kariyerime 14 yaşındayken, Kunduz bölgesinde başladım. İlk önce Afgan-Hindu ve Batı Klasik müziği yapıyordum. Yazdığım klasik müzik parçalarıyla Afgan TV'lerinde boy göstermeye başladım. Kendini müziğe adamış biri olarak, politik nedenlerden dolayı sadece belirli kesimin ilgisini çeken klasik müzikten kısa sürede uzaklaştım. Ülkenin geneli geleneksel müzikle ilgiliydi. İnsanların acılarını yansıtmak istiyordum. Daha çok kabul gören tarz, daha çok acı demekti. Böylece halk müziği ile popu birleştirerek 'Baran / Yağmur' isimli bir grup kurdum ve dünya müziğimle ilgilenmeye başladı. Ülkemizdeki 'kukla rejimlere' isyanımı dünya duyuyordu. Bir sonraki adımım ise halk müziği-pop sentezine rock katmak oldu. Şimdi bu akım, Afganistan'da milyonlara ulaşıyor ama bunları yapmak hiç de kolay olmadı. En çok zorlandığım ise bu kadar tutucu bir toplumda yaşayanların beyinlerini değiştirmek oldu. Ama sonunda başardığımı düşünüyorum.
2003'E KADAR SÜRGÜNDE YAŞADIM
- Sürekli Afganistan'da mı yaşıyorsunuz? Daha iyi bir kariyer için ülkenizi terk etmeyi düşündünüz mü?
- Eşim ve oğlumla Washington'da yaşıyoruz. Ama kaderim ve görevim gereği ben genelde Afganistan'dayım. Vaktimin çoğunu Kabil'de geçiriyorum. Yeni bir müzik yapmak için 1990'da Afganistan'dan ayrıldım. Avrupa'daki teknolojiyle yeni müzikler yaptıktan sonra Kabil'e dönmek niyetindeydim. Hiçbir zaman sürekli Batı'da yaşamak istemedim. Ancak o dönemde mücahitlerin gelişiyle Afganistan'da durum çok karışıktı. Müzik yasaklandı. Hiçbir özgürlüğüm kalmadı. 2003'e kadar sürgünde yaşamak zorunda kaldım. O tarihte de ülkeme geri döndüm.
KONSERDE 15 BİN AFGAN KADIN VARDI
- Konserleriniz sürekli saldırılara hedef oluyor ama siz hâlâ koruma kullanmıyorsunuz. Öldürülmekten korkmuyor musunuz?
- Ben hayalperestim. Şeytandan çok, meleklere inanırım. Ülkenin en tehlikeli bölgelerinde bile korumasız geziyorum. Amacım milyonlarla etkileşim içinde olmak. Şiddetin ayyuka çıktığı yerlerde, kötülüğe karşı buzları eritmek için şarkı söylüyorum. İsyancılar kötü niyetli oldukça ve sadece öldürmeyi istedikleri sürece Afgan halkı benim barış için yaptıklarıma daha da çok inanacak. Şimdilik hayattayım ama çalıştığım birçok kişi benim de olay yerinde bulunduğum saldırılarda can verdi.
- Afganistan'ın Elvis Presley'i olmak nasıl bir duygu. Size neden Afgan Elvis Presley diyorlar?
- Afgan Elvis olmaktan çok memnunum. Elvis Presley, Michael Jackson, Madonna, Ummü Gülsüm, Sezen Aksu gibi efsaneler benim için çok önemli. Afgan hayranlarım için ben Faryad Darya'yım. Ama Batı'da Afgan Elvis'im. Batı basının beni Elvis Presley'e benzetmesinin en büyük nedeni, kadın hayranlarımın çokluğu. Afganistan'da bir kadının bir erkeğe 'Seni seviyorum,' demesi bir tabu. Ülkemde başka hiçbir sanatçının konserinde bu kadar çok sayıda kadın göremezsiniz. Ayrıca konserlerimdeki 'Seni seviyorum' yazılı pankartları, TV'lere bile gururla gösterebiliyorlar. Onların aileleri ve dini liderleri de, bana bu şekilde hitap etmelerine ses çıkarmıyor. Ayrıca kadınlar da onların haklarını sonuna kadar savunduğumu biliyor. Bu yüzden hayatlarını riske atarak konserlerime yoğun ilgi gösteriyorlar. Geçen yıl Uluslararası Barış Günü çerçevesinde Mezar-ı Şerif bölgesinde verdiğim konsere 15 bin kadın katıldı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.