Son Güncelleme: Cumartesi 11.02.2012
'Üçüncü yaş'ta ikinci bahar keyfi
İş hayatından emekli olan kişilerin, bu dönemi aktif şekilde geçirmelerini sağlayan 'üçüncü yaş akademileri' dünya genelinde yayılıyor. Türkiye'deki ilk akademinin kurucusu olan Selçuk Şahin, "Emekli erkekler evde eşlerinin başına dert olacaklarına bize katılsın," diyor
ÖĞRENMENİN ZEVKİ İÇİN
Evet, ortalama bir üçüncü yaş mensubunun ülkemizde yaşayacakları, ana hatlarıyla yukarıda anlattıklarımıza benzer. Bu durumun değiştirilmesi için ilk görev devletindir. Öncelikle emekli maaşlarının 'üçüncü yaş'takiler için çalışma zorunluluğunu ortadan kaldıracak seviyeye yükseltilmesi gerekir. İkinci görev, toplumundur. Emekli kişilerin 'yaşlı' olarak damgalandığı ve ötekileştirilerek sosyal hayatın dışına itildiği anlayış, hızla terk edilmelidir. Üçüncü ve son görev ise bizzat üçüncü yaş mensubu kişilerindir. Emekliler, hayatlarının en rahat geçmesi gereken döneminde kendilerini eve veya kısıtlı sosyal çevrelere hapsetmek yerine, daha aktif hale gelmelidir. Tıptaki gelişmelerin etkisiyle süresi uzayan üçüncü yaş dönemi, insanın hiçbir zorunluluk olmaksızın kendi mutluluğu için ürettiği ve kendini geliştirdiği bir dönem haline dönüşmelidir. Dünya genelindeki üçüncü yaş akademileri, işte bu düşünceden hareketle yola çıkıyor. İlki, 1972 yılında kurulan üçüncü yaş akademileri, işten emekli olmuş kişilerin yaşları ilerledikçe kendilerini hayattan da emekli olmuş hissetmelerini engellemek amacıyla faaliyet gösteriyor. Bu akademilerde hiçbir ön koşul aranmaksızın ve sonunda hiçbir diploma verilmesi söz konusu olmaksızın; sırf öğrenmenin zevkini tatmak için insanlar bir araya geliyor ve eğitim programlarına, kültürel, sosyal ve sanatsal etkinliklere katılıyor. Emeklilerin yaşlılığa giden yolda aktif, bilinçli ve üretken bir şekilde yürümesini sağlayan Bodrum'daki Heredot Üçücü Yaş Akademisi'nin kurucu başkanı Selçuk Şahin ile bir buçuk yıl önce kurduğu akademiyi konuştuk.
- Heredot Üçüncü Yaş Akademisi'ni (H3A) kurma fikri nasıl ortaya çıktı? - 60 yaşıma geldiğimde, elektronik mühendisliği görevimden emekli oldum. Başlangıçta emekliliği uzun bir tatil olarak görüyordum. "Bol bol kitap okurum, bahçeyle ilgilenirim, hobilerime zaman ayırırım," diyordum. Ama kısa süre sonra gerçek ortaya çıktı. Profesyonel hayatın temposuna alıştığım için bunalıma girmeye başladım. "Dünyada emekliler ne yapıyor?" düşüncesiyle internete girdiğimde, karşıma üçüncü yaş akademileri çıktı. Emekli olmuş kişilerin veya çocuklarını yetiştirip yalnız kalan ev kadınlarının, bu akademilerde bir araya gelerek etkinlikler düzenlediğini gördüm. Derhal harekete geçtim ve Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek Heredot Üçüncü Yaş Akademisi'ni kurdum.
- Ne tür etkinlikler düzenliyorsunuz? Etkinlik yelpazesini kim belirliyor? - Akademiyi, bir öğrenme kooperatifi olarak tanımlayabiliriz. Öğrenmenin zevkini tadabilmek için bir aradayız. Bu nedenle etkinlik yelpazesini üyelerden gelen talepler doğrultusunda belirleyip, farklı konulara ilgi duyan grupları bir araya getiriyoruz. O konu hakkında bilgi ve tecrübe sahibi gönüllüler de grupların yöneticiliğini üstleniyor. Paylaşarak öğrenmek ana fikrimiz. Konferanslara katılıyoruz, okuma gruplarımız, koro çalışmalarımız var. Dans kursları düzenliyoruz, sanat etkinliklerine katılıyoruz. Geziler ve yürüyüş turları da yapıyoruz. Yılda 200'ün üzerinde etkinlik düzenliyoruz.
- Başka şehirlerde de üçüncü yaş akademileri kuracak mısınız? - Ben Bodrum'da yaşıyorum ve gidip diğer şehirlerde akademi kuracak durumda değilim. Ama benzer girişimlerde bulunacak kişilere tecrübelerimi aktarmaktan memnun olurum. Çünkü yaşlı nüfus her geçen gün artıyor ve üçüncü yaş bilinci yaygınlaşıyor.
BİLİNÇ LENMEK ZORUNDAYIZ
- Türkiye, pek çok Avrupa ülkesinin aksine genç nüfusun yoğunlukta olduğu bir ülke. 'Üçüncü yaş' bilincinin ülkemizde yerleşeceğine inanıyor musunuz? - Genç nüfus fazla olsa da demografik yapı hızla değişiyor. 65 yaş üzerindeki nüfusun oranı, genel nüfus içerisinde artıyor. Bu nedenle vakit kaybetmeden bilinçlenmemiz gerekiyor. Hepimiz şahit oluyoruz. Örneğin erkekler emekli olduktan sonra ya evde oturup eşlerinin başına bela oluyor, ya da kahve köşelerinde vakit öldürüyorlar. Üçüncü yaş akademileri yaygınlaşırsa daha verimli bir emeklilik dönemi geçirmek de mümkün hale gelecek.
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut