Giriş Tarihi: 18.3.2012

Şöhretli istihbaratçının zorunlu trajedisi

Gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener gibi bir kitap yazdığı için hayatı değişen istihbaratçı Hanefi Avcı'nın öyküsü, 'ileri gelenlerden' olmadığı halde Türk bürokrasisinin zirvelerine tırmanan bir adamın zorunlu trajedisini yansıtıyor

Kaderin çokça bahsinin geçtiği kederli bir geceydi. Hayatım boyunca unutamayacağım yıldızsız, çorak bir temmuz gecesi... Polis şefi Hanefi Avcı ile Eskişehir'deki konutunun bahçesinde sohbet ediyorduk. Arkadaşım, gazeteci Abdurrahman Şimşek'le, Avcı'nın anlattıklarını pür dikkat dinlerken yanımıza bir adam yaklaştı ve otomatik cümlelerle trafik kazalarına ilişkin kısa bir brifing sunduktan sonra gitti. Beş dakika sonra bir polis memuru geldi ve Avcı'ya, "Müdürüm, Bursa yolunda bir minibüs kaza yapmış, dört ex var," dedi. "Şom ağızlı herif," dedim içimden 'brifingçi'yi düşünerek, "Kaza diye diye kaza yaptırdı." Bu haberi alınca Avcı, "Gardaş, trafik tıkanmıştır. Hemen yola çıkmayın," dedi. Bir saat daha sohbete devam ettik. Şubat 1997'den beri tanıdığım ve birkaç ayda bir görüştüğüm Hanefi Avcı'nın Gülen Hareketi'ne mensup kişileri eleştirdiğine ilk kez o sohbette tanık olmuştum. Saat 21:00 sularında Eskişehir'den ayrıldıktan sonra yolda kaza yapan aracı gördük. Kardeşimin kullandığı marka ve model bir minibüstü. Araç, resmen akordeon olmuştu, kaportasından kan sızıyordu. Takriben iki saat sonra İstanbul'a yaklaşırken, kardeşimin kaza yaptığı haberini aldım. Şom ağızlı adamı ve yoldaki feci kazayı hatırlayıp, "Eyvah, kesin gitti," dedim. Ne yazık ki yanılmamışım. Cenazeyi defnettikten sonra işimin başına döndüm. Bundan birkaç gün sonra elime Avcı'nın Haliç'te Yaşayan Simonlar/Dün Devlet Bugün Cemaat adlı kitabı ulaştı. Meğer kendisiyle sohbet ettiğimiz gece hiç sözünü etmediği kitabı, internet bağlantısız bir bilgisayarda yazdıktan sonra yayınevine teslim etmiş. Yayımlandıktan sonra zelzele etkisi yaratan kitap, Hanefi Avcı'nın da hayatını değiştirdi. Avcı, Orhan Pamuk gibi Nobelli bir yazarı bile geride bırakarak, 2010'da en çok kazanan yazar oldu. Gel gelelim 28 Eylül 2010'da tutuklanıp cezaevine konulduğu için şimdilik kazandığı parayı harcayamıyor.
BÜYÜK KOPUŞ, 2003'TE BAŞLADI
Türkiye tarihinin belki de en meşhur polis şefi olan Hanefi Avcı, 15 Şubat 1956 doğumlu. Mesleğe 1976'da başladı. 1984'te Diyarbakır İstihbarat Şube Müdürlüğü'nü kurdu. 1992'de İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün başına getirildi.1996'da Susurluk kazasından sonra yaptığı açıklamalarla ve 28 Şubat sürecinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki cuntayı deşifre ederek adını duyurdu. Avcı'nın, Haliç'te Yaşayan Simonlar'ı yazmasına neden olan süreç aslında, AK Parti'nin muhafazakâr ve liyakat sahibi bürokrat ihtiyacının had safhada olduğu 2003'te, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı'na atanmasıyla başladı. İşler yolunda giderken birdenbire Avcı'nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çevresini dinlediği yönünde bilgiler sızmaya başladı. Avcı, bu yolla itibarsızlaştırıldı, görevden alınması konusunda AK Parti yönetiminden gelecek muhtemel itirazlar önlenmiş oldu. Belki de bu yüzden Başbakan da o süreçte ve 2010'da cezaevine konulurken Avcı'ya destek olarak yorumlanabilecek mahiyette açıklamalar yapmadı. Ama eğer AK Parti, o süreçte Avcı'nın arkasında durabilseydi, belki de Ahmet Şık ve Nedim Şener cezaevine konulmayacaktı. Hanefi Avcı'yı, Susurluk kazasından sonra ilk tanıyan gazetecilerden biriyim. Onun 'sütten çıkmış ak kaşık' olduğunu söylemiyorum. Bir defa Avcı, bir sorgu uzmanıydı. Sorgu da zanlılara gül atılarak yapılmadığına göre işkence konusunda da 'mütehassıs' sayılırdı. Avcı'dan 1980'lerde işkence gördüğünü söyleyen biriyle 2001'de İngiltere'de tanışmıştım. Bana aynen şöyle demişti: "Avcı'yı yıllar sonra sesinden tanıdım. Mersin'de bana işkence yapmıştı. Bağırtılarım duyulmasın diye de İbrahim Tatlıses kasetleri çalardı."


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.