Son Güncelleme: Cumartesi 24.03.2012
Bu adamın 'hayatı spor'
Yeni bir televizyon programına başlayan eski milli basketbolcu Hakan Artış, 'kirli' spor programlarına bir alternatif oluşturmak istediğini söylüyor
- Hayatım Spor nasıl ortaya çıktı?
- Günden güne kirlenen birçok spor programının yanında tertemiz, sıcak, samimi ve eğlenceli sohbetlerin yapıldığı bir program olsun istedim. Spor sahalarında ve soyunma odalarında yaşananlara, konukların bilinmeyen yönlerine, hobilerine, damak tatlarına, yaşam şekillerine ve anılarına yelken açmayı hedefliyorum. Beni en çok mutlu eden de, daha şimdiden programın pozitif eleştiriler alması ve beğenilmesi oldu.
- Sizin kanala proje kabul ettirmek zor...
- Bu evrende hepimiz misafiriz ve bu misafirliğimizin ne kadar süreceğini bilmeden yaşıyoruz. En azından kendi adıma, bu evrenden gitmeden yapılacak 50 maddelik bir liste hazırladım. Bu maddelerin en başında da NTVSPOR'da bir spor programı sunmak geliyordu. Neden, çünkü ikimizin de hayatı spor! Kanalın genel yayın yönetmeni, sevgili Fuat Akdağ'a defalarca gittim. Sabırsızca projeler sundum. Altı ay kadar bekledim. Akdağ'ın titizliği ve profesyonelliği programa bambaşka bir boyut kazandırdı. Spor hayatımda hep takım çalışmasının ve takım olmanın faydasını başarılarla süsledim. Program yaptığım kanalın da ligin en iyi takımı olduğunu, en iyi antrenör ve en iyi oyunculara sahip olduğunu düşünüyorum! Bu yüzden burada olmaktan ve yapılacak 50 maddenin birini daha gerçekleştirdiğimden çok mutluyum. Şimdi yapılacak daha çok şey var...
BİRÇOK KİŞİYİ SPOR SALONLARIYLA BEN TANIŞTIRDIM
- Sadece sizi izleyen kadınlar da varmış... Şaka bir yana dış görünüşe, fit kalmaya önem veriyor musunuz?
- Beni her zaman Caddebostan sahil yolunda yürürken görebilirsiniz. Sigara ve alkolü hayatıma hiç sokmadım. Durum böyle olunca fit kaldım. Son dönemde fitness'ı haftada altı güne çıkardım, çünkü fiziksel olarak daha sıkı bir yapıya sahip olmam gerekiyordu. Elbette fedakarlık kaçınılmaz oluyor. Arkadaşlarım da aynı soruyu soruyor. Cevap şu: Tembelliği bırak, spor yap, yediğin kadar yak, yaktığın kadar ye. Birçok arkadaşımı spor salonlarıyla tanıştıran kişi de benimdir, onu de belirteyim!
- Modayı takip ediyor musunuz?
- Modayı takip ediyorum ama kendime yakışanı giyiyorum. Moda diye abuk sabuk veya rengarenk kıyafetler giymem. Mesela iş saatinde takım elbise veya tek ceket, pantolon, kravat vazgeçilmezlerim. Fakat iş saati bittiğinde yırtık blue jean, tişört ve spor ayakkabıyla kendimi daha mutlu hissediyorum. Büyük kareli ve çizgili pijama gibi takım elbise-ceketler, pantolonlar, ayrıca fil kulağı büyüklüğündeki kravatlar kesinlikle dolabımda yer almaz!
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde