Son Güncelleme: Pazar 01.04.2012
Yeni Anayasa için ne dedi?
Sadık Albayrak, köşe yazılarına ara verip kitap çalışmaları üzerinde yoğunlaştı. 1921-22 yıllarındaki İslam Enternasyonalizmi tartışmalarını konu alan Yiğit Düştüğü Yerden Kalkar adlı araştırma kitabı geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Albayrak: "Lokal teşhis global tedavi gerektirir. Ben bu kitapla o teşhisi yapıyorum," diyor. Türkiye'nin bu tartışmaları da göz önünde tutarak kendisine yeni bir yol çizmesi gerektiğini belirten Albayrak, bunun için yeni bir anayasa yapılması gerektiğini söylüyor: "Eskiden insan haklarına saygılı ya da dayalı denirdi. Oysa bu yetersiz. Bütün canlıların haklarına dayalı bir anayasa yapılmalı. İçinde insan da, çevre de, ağaçlar da, hayvanlar da, fok balıkları da olmalı."
-Köşe yazmayı bırakıp köşenize çekilmiş giyidiniz. Şimdi de bu kitapla çıktınız kamuoyunun karşısına.
- Milli Gazete'de, Yeni Şafak'ta uzun yıllar yazdığım doğrudur ama günlük fıkra yazarlığından çok önce kitap çalışmaları yapmıştım. İlk kitabım 1971'de yayımlandı. Oysa günlük fıkra yazarlığına 1977'de başlamıştım. Kitap benim için daha önemli, çünkü kalıcı olan odur. Kitap çalışmaları benim için daha huzurlu, daha sağlıklı. Ve her kitap çalışmamda yeni belgeler bularak ortaya koymuşumdur. Bir belgeyi, bir araştırmayı, bir yazıyı, bir tahlili bulduğum zaman Arşimed'inki gibi bir bulma heyecanına kapılırım. Her kitabım çıktığı zaman bir evladım olmuş kadar sevinmişimdir. Hatta 1986-87 yıllarında altı ciltlik İrticanın Tarihçesi kitabı üzerinde çalışırken odama şöyle bir not asmıştım: 'Yazamazken yaşamak ölümden beterdir.'
- Yazdığınız kitaplardan dolayı takibata uğradınız, yargılandınız, hapis yattınız.
- Bizim nesil bunun çilesini çekti. Gerçeğin anlaşılmasına yardımcı olacak ne bulduysam yazmış ve hesabını da vermişimdir. 1978'den başlayarak 1991 yılına kadar mahkeme kapılarında geçti hayatımız. Yazdığım kitaplardan dolayı hakkımda sürekli dava açılıyordu. Nezarethaneler, hapishaneler... 1991 yılında rahmetli Özal, 141, 142 ve 163. maddeleri kaldırdığında biraz rahatladık. Yine de sen doğuştan suçlusun. Rejim seni vaftiz etmedikçe hep suçlusun. Kanun değişmesine rağmen son yıllara kadar böyleydi. Savcılık hakkında sabıka kaydı çıkarıyordu. Ama bu olaya şöyle bakıyorum: Fikir ve inancıdır insanı mutlu kılan. Odur! Benim araştırmalarım son yüzyıl İslam Dünyası, Osmanlı İmparatorluğu konusundaydı. Fikir kavgaları, mücadeleler... Bunların içinde yoğrulurken ve kaynak kabul ettiğim o devirdeki yazarların çektikleri çileleri okuduktan sonra benim çektiklerimin önemi yoktur. Onlar çok büyük çileler çekmiştir fikir ve inançları doğrultusunda.
- 2000'lerde biraz ara verdiniz sanki. Bu kitap uzun bir aranın ardından yaptığınız ilk çalışma.
- Değişik sebepleri var. Siyasi hareketlerin içinde bulundum, konferanslara gittim, çok seyahat ettim. Nasip değildi, olmadı. Ama 2002'de bu kitap üzerinde çalışmaya başladım, 2006'da bitti. Beni en çok yoran kitaplarımdan biri bu oldu ama en çok rahatlatan da bu. Çünkü kitabın konusu Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun ilk dönemidir.
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut