Pazar 08.04.2012
Son Güncelleme: Cumartesi 07.04.2012

Yurtdışında bir hiç olduğumu fark etim!

Üç buçuk yıl önce transfer olduğu Yunanistan'da yaşadığı her şeyi kaleme alıyor Tümer Metin... Olaylı transferleri de, çocukluğunu geçirdiği Zonguldak günleri de, "Kendime yatırım yaptım," dediği Yunanistan günleri de bu kitapta yer alacak. Metin, ocak ayında futbol hayatına nokta koyup Türkiye'ye döndü ama hakkında yazılıp çizilenler hız kesmedi. "Az kaldı, her şeyin cevabını kitabımda bulacaksınız," diyor. Duruşuyla, birikimiyle, hayata bakışıyla farklı bir futbolcu portresi çizdiği kesin. Tümer Metin yurtdışında neden bir 'hiç' gibi hissettiğini ise bu röportajda anlattı

- Kaç yıllık bir futbol hayatı sizinki?
- 19 yılın sonunda bıraktım futbol hayatını...
- Zonguldakspor, Samsunspor, Beşiktaş, Fenerbahçe, sonra da Yunanistan günleri... Şimdi hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?
- Özellikle kariyerimin son döneminde çok vaktim var diye seviniyordum. 'İki sene hiçbir şey yapmayacağım, güneş neredeyse orada tatil yapacağım ve asla futbol izlemeyeceğim, futbolla uzaktan yakından alakam olmayacak,' diyordum. Ama bıraktıktan iki ay sonra kendimi yine futbolun içinde buldum!
- Ekranda yorumcu olmayı hiç hayal etmiyor muydunuz yani?
- En azından yakın vadede etmiyordum. Çok spontan gelişti ama pişman değilim. Acemilik dönemi bitince de keyif almaya başladım.
- Başarılı ve sevilen bir futbolcu olunca, yorumcu olmak kaçınılmaz mı oluyor?
- İki seçeneğimiz var: Ya hoca olacağız ya da yorumcu...
- Hoca olmayı hiç düşünmediniz mi?
- İyi oyuncuların, hoca oldukları dönemde yaşadıkları hayal kırıklıklarını hem kariyerim gösterdi bana hem de hayat... Hocalığın çok da kolay olduğunu düşünmüyorum. En basit örnekle; 10 sene önce sürtüştüğüm ya da fikir ayrılığına düştüğüm hocalara verdiğim tepkiyi sorguluyorum şimdi. Belki yaş, belki tecrübe ama bakış açım değişti diyebilirim.
- Neden bir kitap yazma ihtiyacı duydunuz peki?
- Yurtdışında yaşadığım sürede bir hiç olduğumu fark ettim çünkü...
- Ne demek o?
- Beşiktaş'ı, Fenerbahçe'si, Milli Takım'ı, Avrupa şampiyonası, bu kadar üst seviyede futbol oynuyorsun, şöhretin, paran pulun her şeyin var, bütün kapılar sonuna kadar açılıyor... Sonra bir gün Yunanistan'a gidiyorsun, menajerin anlaşmayı yapıyor, seni otel odanda bırakıp gidiyor. Sen resepsiyonu arayıp yemek ya da kahve siparişi bile veremiyorsun. Neden? İngilizce bilmediğin için! O an düşündüm kendi kendime, 'Kimsin sen?' dedim!
- Ve o an bunları yazmaya karar verdiniz...
- Bu durum tetikledi ama asıl önemlisi ben bütün şizofrenilerimden, paranoyalarımdan, her şeyden kurtuldum orada.
- Nasıl yani?
- Çok ses getiren Fenerbahçe transferinden iki sene sonra Yunanistan'a gittim. O süreç sosyal hayatımı çok etkilemişti. Her ne kadar dik durmayı becerebilen bir adam olsam da, çok etkilendim. Sanki bir arı kovanıyım ve herkes çomak sokuyor. Bir susuyorsun, iki susuyorsun, üçüncüde yutkunuyorsun, tolere ediyorsun ama bir yerde patlıyorsun.
- Yurtdışında daha rahatsınız yani?
- Ben Türkiye'de elektrik, su faturamı hiç yatırmadım çünkü benim için bunları yapacak birileri vardı hep. Ama Yunanistan'da kuyruğa bile girip yatırdım. Ukalalık değil bu, imkanlarımı kullandım sadece... Şimdi Alex de Souza evinin elektrik faturasını ödüyor mudur? Mutlaka onun yerine bunu yapan birileri vardır, Türkiye'de sistem böyle. Orada böyle şeyler yok, bu imkanı birine sağlasanız da yapmıyor. Sonra... Bisikletle geziyordum sokakta, halkın içine karışıyordum. Ben Yunanistan'dan geldikten sonra İstiklal Caddesi'nde yürüyebildim. 10 sene İstanbul'da oynayıp İstiklal Caddesi'nde yürümüşlüğüm yoktu!
- Unutmuşlar mı sizi?
- Unutmamışlar, tabii ki olumlu ya da olumsuz tepkiler aldım ama mesele şu; benim sindirebilme kapasitem yükselmiş. Keyfini çıkara çıkara yürüdüm.
- Türkiye'de kapana kısıldığınızı, sizlere haksızlık edildiğini mi düşünüyorsunuz?
- Evet, yazmaya karar verme noktam budur. Fenerbahçe transferinden sonra çok uç şeyler oldu. Ben hiç konuşmadım, hiç röportaj da vermedim. Çünkü konuşmak bana zarar verirdi o dönemde. Tabii ki transferin perde arkasını yazdığım bir kitap değil bu, çocukluğumdan itibaren yaşamımı anlattım ama o transfer zamanında yaşadıklarım da var.
- İlk kez kitapta mı açıklayacaksınız bunu?
- İlk kez bu kadar net kitapta açıklanacak. Dolayısıyla bir anlamda kendimi ifade çabam olacak bu kitap. Beni takip edenlere, örnek alanlara ya da 'Acaba bu adam kimdir?' diyerek, gerçekte nasıl biri olduğumu merak edenlere en ufak bir fikir verebilirsem, bu bana mutluluk verir. Biraz da egomu tatmin etmek için yazıyorum tabii, o kadar olacak (gülüyor).

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.