Son Güncelleme: Cumartesi 05.05.2012
Doğa, balık, torik ve lokma karşınızda Büyükada
İstanbul'da şehrin gürültüsü, trafiği ve neminden bunalanlar soluğu Büyükada'da alıyor. Lezzetli yemekleri, Aya Yorgi Kilisesi, müzesi ve kozmopolit sakinleriyle ada, herkese hitap ediyor. Günü birlik keşif turu da yapabilirsiniz, gece kalıp dalgalar ve bülbül seslerinin eşliğinde de uyuyabilirsiniz
ADAYA AYAK BASTIK
Vapur, motor, deniz otobüsü... Hangisiyle gittiyseniz, karaya yanaştı ve adaya ayak bastınız. Enteresan ama ilk izlenim papatya, gül gibi farklı yapma çiçeklerle yapılan taçlar oluyor. Çocuklar, genç kızlar, turistler bu taçlardan takıyor. Sanırsınız ki Hawaii'ye inince boynunuza takılan çiçekler gibi adada da bir uygulama başlatılmış ve her kadına birer taç takılmış. İşin aslı birkaç adım atınca belli oluyor. İskelenin hemen yanında bile bu taçlardan satan tezgahlar var. Sırf iskelede mi, adanın her noktasında, Taksim'deki simitçiler misali taç satan dükkanlar var. Fiyatları makul, 3 lira, üstelik gerçekten de çok şık duruyor, ada ambiyansına pek bir yakışıyor. Bu arada adada yemeniz gereken tatlara sonra geleceğiz ama almanız gerekenler arasında şapkalar da ilk sıralarda geliyor. Çeşit çeşit. İskeledeki amca şapkaları 10 liraya satıyor. Ama meydanda Edo Dondurma'nın yanındaki dükkanda 25 TL. İtiraf etmek lazım, kalite farkı hissediliyor. Şahsen ben meydandaki şapkacıdan almayı tercih ettim. Bu arada adalılar bana kızmasın, ama ufak bir hatırlatma da yapayım ve her daim pazarlık payı olduğunu da aktarayım.
BALIKÇILARDAN BALIKÇI BEĞEN
Adada yemeniz gereken lezzetleri sıralamak gerekirse, listeye balık, dondurma, midye tava ve lokma giriyor. İskelenin sol tarafında, denize sıfır konumlanmış balıkçılar var. Hepsi birbirine benziyor. Dekorasyonları, mönüler ve fiyatları aşağı yukarı aynı. By Şükrü, Ali Baba, Lido, Kapri, Balıkçı Aydın, Façyo... Peki ama hangisine oturmalı? Ne yalan söyleyeyim hepsinden mutlu ayrılırsınız. Ama adalı en çok Milto'yu tercih ediyor. Vedat Milor da programında buraya tam not vermişti. Kalamar ızgara yapmak zordur, lastik gibi olur ya da soya sosuna boğulur ya... Bir de Milto'da deneyin. Sonra yorumlarınızı iletirsiniz. Dondurulmuş ürün kesinlikle kullanmıyorlar. Halis, sızma zeytinyağı kullanıyorlar ve yazın 01.00'e kadar servis yapıyorlar. Kabak tava, tarama, patlıcan salata... Tüm mezeler harika. Peynir kroketi; eski kaşar, gravyer ve taze kaşarla yapıyorlar. Bir de yazları viskili, kanyaklı çikolata sufle yapıyorlar ki, diğer yediğiniz sufleleri unutmanıza neden olabiliyor.
SABAHA KADAR MUHABBET
Hemen Milto'nun yanındaki bir başka mekan ise By Şükrü. Yeşilköylüler bu restoranı yakından tanır. Ama adada da artık demirbaşlar arasında yerini almış. Mekanın en önemli özelliği sabaha kadar açık olması. By Şükrü'nün girişinde kurutulmuş çirozların asıldığı büyük bir tezgah duruyor. Bu tezgahtan da anlaşıldığı üzere buranın çirozu ünlü. Lakerdası da en az çiroz kadar iddialı. Yılbaşında bile açık olan mekanın en büyük özelliği ise sabaha kadar açık olması. Malumunuz ada, huzur ve sakinlik adası. Öyle sabaha kadar açık mekan pek yok. Yazları Anadolu Kulübü'nün düzenlediği partiler dışında yüksek sesli müzik de yok. Ama rakıbalık eşlinde sabaha kadar sohbete devam etmek istiyorsanız, By Şükrü alternatiflerden biri. Bu arada mekanın paellası ve kabuklu deniz mahsulleriyle ünlü olduğunu söyleyeyim ve biraz da Fıstıkçı Ahmet'ten bahsedeyim. Fıstık satılmıyor burada, sahibinin fıstık yeşili gözleri vermiş mekana ismini. Tüm balıkçıları geçip, beş dakika daha yürüyorsunuz ve Fıstıkçı Ahmet'e varıyorsunuz. Burası da geç saate kadar açık mekanlardan. Yemek lezzetli, ortam keyifli.
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde