Pazar 06.05.2012

'Hakem düşmanı'nın hakem dostu

Jose Mourinho, Real Madrid'i şampiyon yaparak Avrupa'nın en büyük üç ligi, Premier Lig, Serie A ve La Liga'da zafer yaşayan ilk isim oldu. Hakemlerle ve medyayla arası pek iyi olmayan 'özel adam'ın, İngiliz hakem Mark Halsey'le ise özel bir bağı var

Önce doğduğu toprakların takımı Porto'ya Avrupa'nın iki büyük kupasını kazandırdı. Ardından Chelsea'ye 50 yıl sonra ilk lig şampiyonluğunu getirdi. Yeni macera İtalya'daydı. Avrupa'da adından çok az bahsedilen Inter'e, Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırttı. Sıra 'Galaksi'nin fethindeydi... Real Madrid'deki ilk sezonunda ligi Barcelona'ya kaptırdı ama Kral Kupası finalinde Katalanları yenmeyi başardı. Ve bu sezon, Real gol rekorları kırarak Barcelona hükümdarlığını kırmayı başardı. Jose Mario dos Santos Mourinho Felix, kısaca Jose Mourinho'dan bahsediyorum elbette... Portekizli teknik direktör; Tomislav İviç, Ernst Happel ve Giovanni Trappattoni'yle birlikte dört farklı ülkede şampiyonluk yaşayan dördüncü teknik adam oldu ve adını tarihe yazdırdı. Mourinho zaman zaman hakemlerle tartışan, gazetecileri aşağılayan bir tip. Kendisinin 'özel' olduğunu (meşhur 'special one' söylemi) iddia edecek kadar egosu yüksek... Yine de, düşmanları ya da kendisinden çok haz etmeyenlerin bile sevdiği bir kişi (ben dahil)! Bu hikayeyi duyalı çok oldu, ama paylaşmak istedim. Belki kendisine sempatik bakmanıza faydası dokunur! İngiliz hakem Mark Halsey, Mourinho'yla ilk kez 1999 yılında tanışır. Porto-Marsilya maçının 4. hakemi olan Halsey, o dönem Portekiz takımını yöneten Mourinho'yu iki-üç kez sakinleştirir; malum 'Mou', hakem Graham Poll'e sürekli itiraz halindedir. Barcelona'ya elendikleri bir eşleşme sonrası hakem Anders Frisk'e yönelttiği eleştiriler nedeniyle 'futbolun düşmanı' olarak etiketlenen Mourinho, Halsey'le artık Premier Lig'de karşılaşacaktır. İlginçtir, Halsey'in yönettiği maçlarda hiç olay çıkarmaz Mourinho... 2006-07 sezonundaki bir Everton maçı için Halsey, Stamford Bridge'e biraz erken gelir. Stat içinde Mourinho'yu görür, 'special one'dan kahve teklifi alır. 20-25 dakika, hakem kararları ve futbola dair sohbet ederler. Daha sonra Ada'dan ayrılan ve Inter'in başına geçen Mourinho, Manchester'a hazırlık maçı için geldiğinde, Halsey otelde ziyaret eder kendisini... Bir sonraki sezon, Halsey ailesi kötü bir haber alır. Mark'ın eşi Michelle lösemi kanseridir. Mourinho, haberi alır almaz Halsey ailesine, Algarve'de beş yıldızlı otelde bir tatil hediye eder. 2009'da bu kez kanser Mark'ı yakalar. Boğazında bir tümör çıkar ve kemoterapi görmeye başlar. Halsey'i arayanların başında Mourinho vardır. 10 kilonun yanında saçlarını da kaybeden Halsey bir gün Jose'ye resimli mesaj atar. Mourinho'nun cevabı esprilidir: "Ray Wilkins'ten daha iyi görünüyorsun!" (Chelsea'nin efsane oyuncularından Wilkins, Mavililerde yardımcı antrenörlük yaptı.) Kanserle savaşını kazanan Halsey, hakemliğe geri dönerken şu aralar düşünceli: "Jose, İngiltere'ye dönüp bir takım çalıştırmalı. Gerçi o zaman benim hakemliğim bitebilir!"
İKİ RESİM ARASINDAKİ FARK
Fiorentina- Novarra maçında ev sahibi 2-0 geriye düşünce, teknik direktör Delio Rossi, Adem Ljajiç'i oyundan aldı. Ljajiç ters bir tepki verince (Rossi'nin oğluna küfrettiği iddiası var), yedek kulübesinde tartaklandı. 'Viola' cephesi hiç düşünmeden Rossi'nin görevden alındığını açıkladı. Başkan Andrea Della Valle "Rossi için üzgünüm ama bir mesaj vermek için bu kararı almak zorundaydık," dedi. İtalyan Spor Komitesi de anında üç aylık hak mahrumiyeti verdi Rossi'ye. Benim de aklıma yıllar önce Yılmaz Vural'ın Antalyaspor'un başındayken, genç oyuncusu Onur'u dövmeye çalışması geldi. Olay hemen "Hocasıdır, döver de sever de," şeklinde kapanmıştı hatırlarsınız. Olay, Yılmaz hocaya laf sokmak falan değil, yanlış anlama olmasın. Maalesef bazı konularda Avrupa'daki spor ortamını yakalamamız için en az 4 bin fırın ekmek yememiz lazım! Halsey'in "Hakemliğim bitebilir," sözü mesela. Her ne kadar ortada hastalık gibi olağandışı bir durum da olsa bir teknik adamla bu tarz bir ilişkinin etik olmadığının bilincinde Halsey. "Şikeyi kim yaptı?", "Teşviği kim verdi?"den çok daha derin sorunlarımız var. Anlayana...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.