Eğlenmek serbest!

20 yaşımda zar zor biriktirdiğim parayla kendime lacivert, basları tizlerinden farklı olmayan bir müzik seti almıştım. Jim Morrison, Janis Joplin, hala ve daima Beatles, Jamiroquai, Red Hot Chili Peppers, Nina Simone idollerimdi. Karma kasetten, kırmızı kalemle üstüne set listesi yazılan CD'lere yeni geçmiştik. "En büyük başarın nedir?" diye sorsalar, "Festivallerde Tori Amos, Erik Truffaz, Joan Baez, Jane Birkin, Chemical Brothers, Underworld, The Cure gibi baba isimlere rehberlik yapmak," diye anlatabilir, "Nerede buluşalım?" diyenlere havaalanı adresleri verebilirdim. Bugün 20'li yaşlarını belki henüz görmemiş olan, 11 çocukla Ibiza'da bir havuz başında oturuyorum. Türkiye, Slovenya, Avusturya, İspanya, Macaristan, Güney Afrika'dan gelmişler. Hepsi arkadaş evlerinde dönen partilerde, küçük club'larda, kampüslerinin içinde bir başkasıyla paylaştıkları odalarının masaüstünde parça mix'leyen; beat'leri, basları, tempoyu yüksek tutmak için çalışan birer DJ. Burn Studios (http://burnstudios. com/) tarafından ülkelerinin en iyileri olarak seçilmiş, IMS'te (International Music Summit- Uluslararası Müzik Zirvesi) David Guetta, will.I.Am, François K, Carl Cox, Calvin Harris gibi bizim de yakinen tanıdığımız isimlerden bu iş nasıl yapılır mevzusunu öğrenmek için davet edilmişler. Şimdilik arkadaşlar, kulaklıkları takıp "Buna biraz duygu eklemelisin," diye birbirlerine tavsiyelerde bulunuyorlar. Temmuzda yapılacak kamp sonrasında üç kişi, hayranı olduğu isimlerin öncesinde turn table başına geçmek için club'ların sahipleri tarafından işe alınacak. Basitçe söylemek gerekirse: En gelecek vadeden, sahne ışığı olan DJ olacak.
NİŞANTAŞI'NDA TAPS VAR
Kadıköy'ün Arkaoda'sı, Bebek'in Lucca'sı, Asmalı Mescit'in Otto, Lokal'i vardı da Nişantaşı'nda iş çıkışı buluşması için, içimize sinen bar konusunda karar veremiyorduk. Ama sonunda oldu, Taps bir zamanlar gittiği semtimize, bu sefer Reassürans Çarşısı'na dükkan açarak geri döndü. Biralar fıçıdan ya da şişeden, nasıl tercih edersen et güzel. Bundan sonra ararsanız, oralardayım.
HAZİRAN, FESTİVAL AYI
"Haziranda tatile gidemiyorum," diye üzülenleri düşünüp, bu yıl bol bol festival ayarlamışlar. 25-28 Haziran arasında, Küçük Çiftlik Park'ta yapılacak olan Pozitif Günler programında Edith Piaf modeli sokak şarkıcılığından sahne ışıklarına taşınan Zaz, Ibiza'ya giden uçak radyolarında bizi partiye hazırlamak için yayın yapan Nouvelle Vague, The Look parçasını yüzüncü tekrarda dinlediğim Metronomy gibi sağlam isimler var. Kumsalda festivali özleyenler çetesi olarak 30 Haziran'da Solar Beach'te sahnelenecek Mono'ya gidiyoruz. İlk açıklanan isimler arasında Gogol Bordello, Metric, The Horrors, Oh Land, Com Truise, Bok Bok, The Ringo Jets var. Yerli kontenjanından Cervus, Tutan, Kaan Düzarat, Agent Orange, Yakuza, DearHead de orada olacak. Dans garanti! "Çeşme'de bir hafta sonu," diyenler için de "Bob Sinclair, 30 Haziran'da Babylon Aya Yorgi'de olacak," diyerek bu haftayı kapatıyorum.