Pazar 27.05.2012
Son Güncelleme: Pazar 27.05.2012

Sanat sponsorluğu mercek altına alındı

Kurumsal sanat sponsorluğu geçen hafta düzenlenen bir panelde tartışıldı. Ünlü küratör Jerome Sans'ın yönettiği panelde Ayşe Erkmen'in farklı bakış açısı dikkat çekiciydi

Geçtiğimiz hafta açılan Le Meridien İstanbul Etiler, otel konseptine çağdaş sanatı da katmak amacıyla bir dizi etkinlik düzenliyor. Bunlardan biri de 'Kurumsal sanat sponsorluğu: Motivasyonlar, potansiyel ve sorunlar' başlığı altında düzenlenen paneldi. Sanata verilen maddi desteklerin ve sponsorlukların konuşulacağı panelde konuyu her açıdan ele alabilmek için, farklı alanlardan önde gelen dört isim davet edilmişti. Londra'daki Serpentine galerisinin kampanyalar başkanı Louise McKinney, Hollanda Van Abbe Müzesi küratörlerinden Nick Aikens, Vehbi Koç Vakfı Başkanı Erdal Yıldırım ve 54. Venedik Bienali'ndeki Türkiye Pavyonu'na B Planı eseriyle katılan çağdaş sanatçı Ayşe Erkmen. Paneli yönetmek ise çağdaş sanat dünyasının yakından tanıdığı, Le Meridien markasının kültürel küratörü Jerome Sans'a düşmüştü. Sans konuşmasına "Bugün hiçbir kurum yoluna yalnız devam edemiyor, ortaklıkları her alanda görüyoruz," sözleriyle başladı. Panelde 1960'lı yıllarda ilk sponsorluk ilişkilerinin nasıl başladığından bahsedildi. McKinney, son yıllarda sergilenmesi daha zor olan sanat eserlerine de yer verebilmek için fonlar aradıklarını anlattı. Erdal Yıldırım ise "Kurumların aldıkları kararların arkasında her zaman bireyler vardır. Bizler de iki-üç kişinin heyecanıyla başladık," dedi.
SANATI BÜTÇESİZ DE YAPARIZ
Söz sırası Ayşe Erkmen'e gelince de sanatçı: "Ben burada neden bulunduğumu bile bilmiyorum. Ben bir sanatçıyım ve sanatçının sponsorlukla hiçbir işi olmaz. Hiç bilmiyorum, 'Sponsor nasıl bulunur?' diye de hiç sormadım. Eğer bana küratör 'Bütçemiz yok, o yüzden bu sergiyi yapamayacağız,' derse, ben de ona 'O zaman bütçesiz yaparız,' derim. Bizim düşünmek ve sanat eseri yapmak için sponsora hiç ihtiyacımız yok. Bizi sergileyenlerin düşüneceği bir şey bu. Bugün çok sayıda yeni sanat merkezi ve galerinin açılması, sanata daha çok yatırım yapılması olumlu bir şey olarak düşünülüyor. Ama bu, sanatı anlamanın entelektüel kapasitesini düşürüyor. Üstelik işin içinde daha çok para olduğu için sanatçıyı daha büyük işler üretmeye iten bir sistem," dedi.
1970'LERDE DAHA AZ SAYIDAYDIK
Erkmen'in konuşmasının üzerine Sans ile McKinney, bazı sanat eserlerinin değil sergilenmesi, üretilmesi için bile belli miktarda bütçelere ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Sans "1970'li yıllarda mutluyduk, sponsor düşünmeden sanat yapıyorduk, ama sadece 10-15 kişiydik," diyerek geçmişten örnek verdi. Erkmen de onları: "İnsan kendisi olmak ve yaptığı şeye yaptığı gibi devam etmek zorunda. Geri kalanı kurumların derdi, benim değil," diyerek yanıtladı. Sans da ona "Bunu bize hatırlattığınız için teşekkür ederiz," dedi. Panel giderek heyecan kazanırken, Erdal Yıldırım "Ben Erkmen'e katılıyorum, hepimiz kendimiz olmak zorundayız," diyerek Ayşe Erkmen'e destek verdi.
SPONSOR DA GERİ ÇEVRİLİR
Panelin sonunda bir gazetecinin "Sergilerinizi desteklemesini istemediğiniz, reddettiğiniz sponsorlar oldu mu?" sorusu üzerine de Erkmen, "Bu çok önemli ve konuşulması gereken etik bir soru. Elbette ki ben, benim açımdan etik olarak doğru olan kurumlarla çalışıyorum," diye yanıt verdi. McKinney ise "Bu sanat kurumları açısından da ilginç bir soru. Beraber çalıştığımız isimleri seçerken, amacımıza uygun olmasına elbette dikkat ediyoruz," diyerek onu destekledi. İzleyicilerden biri, "Erkmen belki reddedebilir, ama bu desteklere ihtiyaç duyan çok sanatçı var," deyince Erkmen, "Param olsa da olmasa da 'Hayır,' diyebilirim. Bu karakter meselesi. Uzun zamandır hocalık da yapıyorum ve öğrencilerime 'Burs almayın, kolayca gelecek o para sizin sanatınızda belli kısıtlamalar yapacaktır,' derim. Füsun Onur adında bir sanatçı var Türkiye'de. Hiç sergi açmamış, ama en önemli isimlerden. Bu fırsat yakalama meselesi değil. Siz Tate Modern'i de verseniz Füsun Onur yine vazgeçmez yapacağı işten," sözleriyle yanıt verdi. Jerome Sans ise "Hayatımda ilk defa böyle bir panele katılıyorum ve benim için de çok enteresan bir geceydi," sözleriyle paneli noktaladı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.