Pazar 03.06.2012
Son Güncelleme: Cumartesi 02.06.2012

Önümüzdeki evden aldırmalara bakacağız!

Milli Takım kampında yaşanan futbolcu-basın gerginliği sonrası hayat kaldığı yerden devam etti. Peki genç futbolcular, futbolcu olma hayali kuranlar bu olaydan ne ders çıkardı? Her zamanki gibi hiçbir şey!

Geçen hafta Milli Takım kampında yaşanan foto muhabirleri-futbolcu gerginliğini okumuş ya da izlemiş olduğunuzu tahmin ediyorum. Olayın başkahramanı Volkan Demirel için sert satırlara, vurucu cümlelere gerek olmadığı kanaatindeyim (Uğur Meleke'nin son yazısını bir göz atın isterseniz). Euro 2008'deki Koller vakası, 'popo istobu', 'kasık tutma', 'Lincoln kovalama' vs. zaten karşımızda nasıl bir profil olduğunu anlatıyor. Olay sırasında bir başka Fenerbahçeli, Caner Erkin de SABAH gazetesi foto muhabiri Oğuz Yörük'e "Sil bakayım o fotoğrafları. Yarın bakacağım çıkan haberlere," diyor. Normal hayatında saygı-sevgi ilişkisini yaş farkına göre belirleyen (en azından mahallede!) 24'lük futbolcumuz kendisinden yaşça büyük biriyle böyle konuşurken gayet rahat ve pervasız (gerçi Oğuz, Caner'den genç gösteriyor!). Hadi Caner'i de "Gençtir yapar, kanı kaynıyor," diye beraat ettirelim, ama kavgadan daha vahim olan bir durumu es geçmeyelim. Bu olaylar sonrası iki futbolcudan da olaya ilişkin bir geri adım görmedik. Kavgadan daha vahim olanı bu. Üstüne üstlük Volkan, Twitter hesabından 'tahrik edildiğini' iddia etti ve yaptıklarından pişman olmadığını yazdı. 'Çekmek nasıl olur, gör' bakışı, tarihe tahrik olarak geçti! Caner zaten aradan kaynadı gitti. İşte bu noktada Türkiye Futbol Federasyonu ve Milli Takım sorumluları devreye girmeliydi. O iki oyuncu basın toplantısı yapmalıydı ya da siteden iki kelam etmelilerdi. İlla özre de gerek yoktu. "Bize yakışmayan hareketler yaptık. Sinirle ağzımızdan kötü cümleler çıktı," demeleri yeterdi. İcabında zorla yapacaklardı bunu. 'Büyükler'i yaptıracaktı... İsim vermiyorum, ama bu yazıyı okuyan yetkililerin içi cız edecektir. Onlarda bu vicdan var ama cesaret yok! Bu ülkede çocuklar haliyle -ne yazık ki- Volkan Demirel, Caner Erkin olmanın hayallerini kuruyor. Onlar gibi başarılı sporcular olmak, milli takımda oynamak, ailelerini rahatlatacak paralar kazanmak istiyorlar. İşte o çocuklar bir gün yine gazetecileri evlerinden aldıracak, fotoğraflarını sildirecek. Neden mi? Rol modellerinin yanlış yaptığını hiç bilemeyecekler çünkü.
TSYD'nin farkı ne?
Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin kınama yazısı da dikkat çekiciydi. Spor servislerine yollanan metindeki başlık 'Topçusuna bak spor yazarını al' tadındaydı. 'Herkes haddini bilecek' başlıklı bir metnin yapıcılıktan uzak olduğunu, sorunları daha da derinleştirdiğini düşünüyorum.
Ne ya pılmal ıydı?
Millilerin tatil gününde rahat kalma isteği doğal. Kampa farklı görüntüler çıkarmak için gelen gazetecilerin haber yapma isteği de doğal. TFF yöneticilerinin "Bugün çocuklar biraz rahatlamak istiyorlar. Gidecekleri yerden bir 15 dakika görüntü alın. Sonra vedalaşalım," isteği herkesi rahatlatırdı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.