Giriş Tarihi: 10.6.2012

Türkiye'de her alanda hazımsızlık ve gereksiz bir hırs var

Rapçi Sagopa Kajmer medyatik değil, ama her kesimden dinleyicisi var. Gençler onun şarkı sözlerini hayat kılavuzu belliyor, albümleri çok satıyor. Son olarak Ümraniye konserinde izdiham yaşandı. Ama rap ile ilgilenmeyenler kendisinden haberdar değil. Türkiye'nin 'gizli yıldızı' Sagopa Kajmer ve kendisi gibi rapçi olan eşi Kolera, Pazar SABAH'a konuştu

Rapçi Sagopa Kajmer ve Kolera'nın birkaç hafta önceki Ümraniye'de verdikleri konserle ilgili haberleri okumuşsunuzdur. Hayranlarının aşırı sevgisi nedeniyle büyük bir izdiham yaşanmış. İşin haber kısmı değil de, haberlerin aldığı tepki ilginçti aslında. "Kim bu Sagopa Kajmer ve Kolera?" gibi sorular; "İsimlerini ilk defa duyuyorum," diyenlerin yazıp çizdikleri aldı başını gitti. Tuhaf bir durum vardı ortada. Tanınmıyorlar desek, doğru olmaz. Çünkü özellikle Sagopa Kajmer, on binlerce hayranı olan, Türkiye'nin en önemli rap müzisyenlerinden biri olarak kabul edilen bir müzisyen. Gençler arasında oldukça popüler. Onu kendine idol olarak seçen pek çok genç var. Bir Pesimistin Gözyaşları, Romantizma ve Kötü İnsanları Tanıma Senesi gibi sıkı albümler çıkardı. Türkiye'nin pek çok yerinde konser verdi, ki vermeye de devam ediyor... Tanınıyorlar desek, o zaman "Kim bunlar?" sorularını nasıl anlamalı? Aslında durumu, SABAH'tan Mevlut Tezel güzel özetledi: "Türkiye değişti, artık yeni yıldızları var. Ancak değişimden habersiz medya yüzünden Sagopa Kajmer gibi isimler gizli yıldız kalıyorlar." Tezel haklıydı, Sagopa Kajmer gizli bir yıldızdı. Medyada, kimileri gibi bolca yer almadığı için onu tanımayanlar var elbet. Ama sokağa çıkarsanız, gençlerin arasına girerseniz ya da insanların MP3 çalarlarındaki şarkılara bakarsanız, Sagopa Kajmer'in ne kadar ünlü biri olduğu hemen anlarsınız. Ayrıca Sagopa Kajmer'in, müziğine ve söylemlerine de yansıyan, dinle ilgili fikirleri onu rap dünyasında da farklı kılıyor. Tüm bunların sonucunda Sagopa Kajmer'in kapısını çalmak farz oldu. Kendisi gibi müzisyen olan eşi Kolera ile birlikte, rapi, 'gizli yıldız' olmayı, inanç dünyasını konuştuk.
- Ümraniye'deki konserden başlayalım. 'Hayranlarının aşırı sevgisi' diye yansıdı gazetelere. Tam olarak ne oldu orada?
- Sagopa:
Her zamanki konserlerimden birini verdim. Sevenlerim elbet sevgilerini açığa vurmak ister. Genelde tüm konserlerim, insanların sevgisiyle ve coşkusuyla geçer. Fazlaca zorlandığımı ve sahneden kulise kendimi zar zor atabildiğimi sananlar var. Evet, kulise giderken zorluk çektim, ama bu gayet doğal ve insana haz veren bir zorluk.
Kolera: İstanbul konserleri elbette daha ateşli geçiyor. Sahnenin konumu itibariyle sahneye çıkarken ve inerken, sevenlerimize çok yakın bir yerden geçip gittik. Bu da ekstra bir coşku kattı sanıyorum... Sago'nun sahne hakimiyeti ve herkese ulaşma gayreti ateşi iyice körükledi. Medyaya ait objektiflerin orda olması konserin konuşulmasına neden oldu.
- Bu tür aşırı sevgi gösterileri konserlerde genelde yaşanır mı?
- S. K:
Bizi sevenler kalpten sevdiklerinden ötürü sevgilerini belli etmek için her yolu deniyor. Muhteşem bir duygu.
- K: Bana, gösterilen sevgi aşırıymış gibi gelmiyor, sadece sevenlerimiz sevgilerini hissettirme konusunda çok başarılı! Bu bir insana hayran olup üzerini yolmak gibi bir şey değil. Bir insanı sevmek ve ona sevdiğini göstermenin ta kendisi.
- Sizi genelde gençler dinliyor. Özellikle şarkı sözleriniz, gençler için hayatı anlama kılavuzu niteliğinde. Yani öyle söylüyorlar. Bu kılavuz olma halini siz nasıl değerlendiriyorsunuz.
- S. K:
Şarkılarımızda ritimsel konuşuyoruz. İlkokuldan ortaokula, liselere, üniversitelere hitap ediyoruz. Konserlerimize çok fazla genç geldiği için iştirak etmekte çekinen orta yaş grubu da var. Ben dolu dolu konuşmak istiyorum, çünkü etrafta herkes boş konuşuyor. En önemlisi ülke günden güne farklı yöne gidiyor. Tayfası şuursuz olan bir gemide yolcu olmak istemiyorum. Bizim ülkede herkes klişeleri ve rahatına gelenleri savunuyor. Ben onlardan değilim. O nedenle bir rehber olabiliyorum çoğu zaman.
- Sizi dinleyen gençlerin ortak özelliği nedir sizce? Yani sınıfsal durumlarında, eğitim düzeylerinde, hayata bakışlarında kesişim noktaları var mı?
- S. K:
Bizi herkes dinliyor. Ailesi muhafazakar olan gençler de bizde güç buluyor ve onun düşüncelerini dile getirdiğimiz için bizimle yürüyor. Ailesi varlıklı olan, fakat maneviyat dahilinde ailesinden pek bir şey alamayan gençler de bizimle eksiklerini tamamlıyor. Gayrimüslimler de, devlet büyüklerinin çocukları da, sanatçılar da sanatçıların çocukları da bizi dinliyor.
- K: Çok büyük bir kesim üniversite okuyor. Aralarında ana-baba olmuş, okulu bitirmiş, hayata atılmışlar da var. Pastanın minik bir dilimi ise okul okuyamamış, ama onlar da bu durumdan çok mustarip. Şu bir gerçek ki, bizim aramızda fazla asi insan yok; çoğu ılımlı, davetkar, dost canlısı, yardımsever kişiler... Örneğin Gaziantep'te bir konser olur, bizim kızlar gider, orada yaşayan kızların evinde kalır. Beyler de aynı şekilde. Hatırı sayılır bir kesim bizimle beraber her konsere geliyor.
- SABAH'ta Mevlüt Tezel de yazdı; sizi medyada sık görmüyoruz. Bu sizin tercihiniz mi yoksa medya bir şeyleri kaçırıyor mu?
- S. K:
Bu tamamen bizim tercihimiz. Medyada görünmek de güzel. Mesela şu an röportaj yapıyoruz, insanlarla paylaşacağız, harika bir olay. Kimisi de etrafta laflar çıkarıyor: 'Kendilerine teklif gelmiyor da ondan medyada görünmüyorlar,' diye. Halbuki o kadar çok teklifi geri çeviriyorum ki, beni fazlasıyla egolu sanacaklar diye korkuyorum. İstediğim şeyi yapmak istiyorum. İstediğim yerlerde görünmek istiyorum. Kaliteme güveniyorum, kaliteli işler arıyorum. Dikkatli olmalıyım bu konuda.
- K: Aslında Sago 'Ben programlara, programlar da bana uyumsuz,' diyerek bu konuya son noktayı koymuştu. İlla da görünmeyelim, programlara katılmayalım gibi bir durum söz konusu değil, kendimizi rahat hissedeceğimiz ve ortamına yakışabileceğimiz programlara elimizden geldiğince katılıyoruz.
- Türkiye'de bir kesim ne rapten ve ne bu türe ait müzikten, ne de müziğin kültüründen haberdar. Sizce bunun sebebi nedir?
- S. K:
Türkiye burası. Burada insanlar belli şeylerden haberdar. Her şeyden haberdar olmalarını da bekleyemeyiz. Bu ülkede insanlar kötü şarkılarla oyalanıyor; saçma sözler, saçma insanlar, saçma bir müzik... Şimdi insanlar müziğe para vermiyor. İnternetten parasız indirmek varken gerek duymuyorlar. İnternet var oldukça insanlar müzikten para kazanamaz, sadece müziklerini duyurabilirler. İstediğin kadar müziğini duyur, ama ilk önce aç karnını doyur! 2012 yılında Türkiye hâlâ rapi bilmeyenlerle yahut yanlış bilenlerle dolu. Umurumda mı? Hayır değil.
- K: Ben artık Türkiye'nin en azından rapin nasıl bir şey olduğunu bildiğine inanıyorum. Reklamlarda, dizilerde her yerde rap esintileri var, her ne kadar kalitesiz yapılmışı da olsa rap her yerde kullanılıyor. Hal böyle olunca insanlar da rapi kalitesiz müzik olarak tanıdı. Bu hataya halk düşebilir ama TV'de program yapanlar ya da jürilik yapanlar düşmemeli.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.