Nora Ephron yazmak için yaşadı
Henüz 71 yaşındayken hayatını kaybeden Nora Ephron'un yazdığı, yönettiği filmler çağdaş, romantik komedi türünün önemli kilometre taşları olarak kabul edildi. Ephron'un yazdığı kitaplar da filmleri kadar ilgi gördü
GAZETECİLİKTEN SENARİSTLİĞE
Yazarlık kariyerine gazeteci olarak adım atan Ephron, Esquire'dan New York Post'a pek çok gazete ve dergide muhabirlik ve köşe yazarlığı yaptı. "Bir de şunu deneyeyim," diyerek yazdığı bir televizyon filmi senaryosu ona yeni bir kariyerin kapısını açtı. İlk film senaryosu Silkwood Hollywood'un en önemli yönetmenlerinden Mike Nichols tarafından filme çekildi. Çalıştığı nükleer tesisin ipliğini pazara çıkaran Karen Silkwood'un gerçek öyküsünden uyarlanan filmin başrolünde Meryl Streep vardı. Film Ephron ile Streep arasında uzun bir dostluğun başlangıcı oldu. Ephron daha sonra yazdığı ve sinemaya uyarladığı romanı Heartburn/Kalp Ağrısı'nda anne babasının öğüdünü tutarak hayatını malzeme olarak kullandı ve hamile olduğu dönemde kendisini aldatan gazeteci eşi Carl Bernstein'la evliliklerini anlattı. Filmde kendisini canlandıran Meryl Streep için yıllar sonra "Meryl Streep'in sizi oynamasını şiddetle öneririm. Beni benden iyi oynadı," diyecekti.
TARİHE GEÇEN FİLMLER
Üç yıl sonra kaleme aldığı ve "Hayatımı değiştiren film," diye söz ettiği When Harry Met Sally/ Harry ile Sally Karşılaşınca tüm zamanların en iyileri listelerinde boy gösteren bir filme dönüştü. This is My Life'la yönetmenliğe geçiş yapan Ephron, ikinci filmi Sleepless in Seattle/Sevginin Bağladıkları'yla dönemi için rekor sayılabilecek gişe rakamlarına ulaştı, romantik komedi türünü yeniden ayağa kaldırdı. Arada bazı senaryolarını (Michael) başka yönetmenlere verirken You've Got Mail/ Mesajınız Var'da Tom Hanks ve Meg Ryan'ı Sevginin Bağladıkları'ndan sonra tekrar bir araya getirdi. Kardeşi Delia Ephron'la birlikte yazdıkları Hanging Up'ta ise anne-babalarını anlatarak bir anlamda onlarla ödeştiler. Ünlü şef ve televizyon programcısı Julia Child ile onun tüm tariflerini yapmaya karar veren Julie Powell'ın hikayesini anlatan 2009 yapımı son filmi Julie&Julia'nın başrolünde bir kez daha Meryl Streep vardı. Son yıllarda ülkesi Amerika'da, yazdığı iki kitapla da gündemdeydi. Yaşlanmaya dair yazılarını içeren I Feel Bad About My Neck (Boynum İyi Değil) ve ona yakışacak bir hareketle I Remember Nothing (Hiçbir Şey Hatırlamıyorum) adını verdiği anı kitabı çok satanlar arasına girdi.
EPHRON'UN KALEMİNDEN: FİLMLERİNDEN DİYALOGLAR
ORGAZM TAKLİDİNİN PERDE ARKASI
Harry ile Sally Karşılaşınca'da Sally'nin (Meg Ryan) restoranın ortasında orgazm taklidi yaptığı meşhur sahneyi film ekibindeki pek çok kişinin işbirliğine borçluyuz. Senaryonun yazımı sırasında Nora Ephron ve yönetmen Rob Reiner konuşurlarken Ephron, Reiner'a kadınların sık sık orgazm taklidi yaptığından söz eder. Reiner; "Bana yapılsa ben anlardım," diyerek karşı çıkar. Ephron bu diyaloğu aynen filme koymaya karar verir. Fakat Ephron'un yazdığı sahnede konu sadece konuşulmaktadır. Sally'nin konuşmakla kalmayıp 'eyleme geçmesini' öneren kişi ise Meg Ryan olur. Sahnenin bir restoranda geçmesini öneren de odur. Finaldeki efsaneleşmiş "O ne yediyse ben de ondan alacağım," repliğini bulan kişi Harry'yi canlandıran Billy Crystal. Repliği söyleyen yaşlı kadın rolünde ise bizzat yönetmen Rob Reiner'ın annesi oynuyor.
KENDİ SÖZLERİYLE NORA EPHRON
- Bugünlerde kadınlara "Hepsi birden olmaz," diyorlar. Bence hepsi birden olur. Zor olur ama zorlukları kucaklayın. Karmaşık olur ama karmaşadan sevinç duyun. Düşündüğünüz gibi olmaz ama sürprizler güzeldir. Korkmayın, istediğiniz zaman fikrinizi değiştirirsiniz. Biliyorum çünkü dört kariyerim ve üç kocam oldu.
- Evlenmek kadınların çok temel bir içgüdüsü. Bunun arkasından başka bir temel içgüdü geliyor: Tekrar bekar olmak.
- Güzel olmamanın az da olsa avantajları var. Yaşlandıkça daha iyi görünmeye başlıyorsun.
- Şöyle bir seks fantazim var: Kimse beni zekam için sevmiyor.
- Eğer bir kadınsan ve başarılı olmak istiyorsan seni bekleyen bir sürü korkunç şey var ama hiç durmadan yoluna devam etmekten başka yapabileceğin bir şey yok. Canın yanmayacak demiyorum. Akşam eve gidip kendin için üzülmeyeceksin de demiyorum. Bunları yaptıktan sonra ayağa kalk ve tekrar yazmaya başla diyorum. - Hepsinden önemlisi, hayatının kahramanı ol, kurbanı değil.
UYGAR ŞİRİN
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde