Ne yiyenler dünyanın varisidir?

KALPAZANKAYA'DA KUYU TANDIR YERKEN, HAYAT DURUR!
30 HAZİRAN CUMARTESİ
Adalara geldiğimize işaret eden iki soru: 1. Niye daha sık gelmiyoruz? 2. Niye adada ev tutmuyoruz? Burgazada'ya gelmeyeli gene dünya zaman geçmiş. Halbuki Kalpazankaya'ya çıkmak ve oradaki aynı isimli, eskiden salaş bir kır gazinosuyken, şimdi hâlâ salaş ama envaiçeşit mezeli-balıklı lokantada gün boyu aylaklık etmek, tarifi zor bir zevk. Bostancı'dan Burgazada'ya sürekli motor kalkıyor, dönüş için son saat de hiç öyle iki ayağı bir pabuca sokmayı gerektirmiyor, taa 02'de! Sahildeki meşhurlardan Barba Yani'de ya da Milor tavsiyeli Fincan'da da alabilirsiniz yemeği. Ama biz faytonla yukarı çıkıp Kalpazankaya Restaurant'a yerleştik. Her yediğimiz makul, soğuklar çok çeşit, sigara börekleri gayet çıtır, cumartesileri çıkan kuyu kebabının kollarıysa beklediğimizin çok fevkinde, enfesti. 8-10 kişilik masalara, 3-3.5 kiloluk deniz azmanları da var! Kalpazankaya'da, tahta iskemlelerin konforsuzluğuna rağmen hayatı unutuyor insan, zamanı unutuyor, gevşiyor, gidiyor. Yassıada'ya, Sivriada'ya nazır, çok yeşil, neredeyse hipnotize eder kudrette bir atmosfer. Hele aşağıda denize girip yukarı çıkıp tünedikten sonraki gün batımı... Literatüre yeni giren renklerden 'pişmiş portakal'dan 40 yıllık şeftali reçeline, kavuniçinden bildiğimiz karpuza, öyle böyle bir şey değil. İstanbul'a ne kadar yakın ve İstanbul'a ne kadar uzak: Yaz aylarında en büyük lüks bu!
ALAÇATI'DA ŞİŞARKA MI? EDA TAŞPINAR'IN BAŞINA GÜNEŞ GEÇMİŞ OLMALI!
1 TEMMUZ PAZAR
Eda Taşpınar'a "Çeşme mi, Bodrum mu?" diye sormuşlar, o da yazmış. "Alaçatı'daki fiyatlar emin olun çok daha uygun," diyor. Hiç emin olamıyorum! 'Alaçatı', 'fiyat' ve 'uygun' kelimelerini aynı cümlede kullanmak, hele bu aralar imkansız olmalı. "Çeşme'de dışarıda yiyeceğiniz iki kişilik bir akşam yemeğinde, eğer alkol yoksa 80 ile 100 lira arasında bir ücret ödersiniz," diyor ki, kastettiği yer herhalde Kumrucu Şevki! Nerelerde yiyormuş peki Eda Taşpınar diye bakıyoruz: "Alaçatı'da akşam yemeğinde lezzetli yemekler yediğim değişmez adreslerim El Beso, Şişarka, Asma Yaprağı ve Ferdi Baba." El Beso, Eda Taşpınar'ın amcası ve eşinin (Adnan & Indra Taşpınar) yeri. Kredisinin bol olmasını, hadi bu ailevi ilişkiye bağladık diyelim. Ama Şişarka'yı beğenmek için, oranın insanın kendi yeri olması bile yetmeyebilir! Zeytinyağlıların hemen hepsini, sıradanın ötesinde kötü yapmayı becerebilen, çiğ böreğin içine domates koyan bir yer Şişarka. Asma Yaprağı ne kadar iyiyse, o da o kadar kötü. Buranın yemeklerini beğenmesi için, insanın başına güneş geçmiş olması gerekir. Eda Taşpınar'a acil şifalar!
KEYİFLİ KUZU, KEYİFLİ PİLAV, KEYİFLİ SOFRA!
2 TEMMUZ PAZARTESİ
Yaz programları bu kadar zayıf olmak zorunda mı? Show TV'de yeni bir yemek yarışması başladı: Şeflerin Düellosu. Jüride Mehmet Özer, Nalan Aksoy ve Yağız İzgül var. "Hadi, daha ilk bölümde acemiliği üstlerinden atamamışlar," diyeceğiz ama insan 'uzmanı' olduğunu iddia etiği bir konuda bu kadar mı sınırlı kelime haznesiyle konuşur? Nalan Aksoy, kuzuyu tarif ediyor: "Keyifli." Nalan Aksoy, pilavı anlatıyor: "Keyifli." Nalan Aksoy, masa düzenini betimliyor: "Keyifli." Hakim olduğu alanı tek bir kelimeye hapseden ve o kelime de 'keyifli' olan birini ne kadar ciddiye alabiliriz ki?
ÜST KAT KOMŞUNUN TARİFLERİNİ DENEMEYECEKMİŞİZ!
3 TEMMUZ SALI
"Ailenin hataları çocuğu yemekten soğutuyor!" diye neredeyse sayfanın tamamına yayılan bir haber (Habertürk). "İşte çocuklarda iştah artıran 12 öneri," demişler. Bir numarada 'Üst kat komşunun tariflerini denemeyin!' maddesi var. Okuyalım: "Altı bisküvi, bir kaşık pekmez, bir yumurta sarısı ve bir dilim peynir... Bulamaç besinler diye tanımlanan bu tür tarifler yüksek kalorili oldukları gibi, baskın tatları severek yiyen çocukların dilinde sadece yoğun şeker tadı kalmasına yol açıyor. Bu da çocuklarda şekerli tatlar konusunda seçici bir yapı gelişmesine neden oluyor. Buna alışan çocukların damak tadı duyuları da yeni lezzetlere karşı oldukça dirençli hale geliyor." Yani ne yapacakmışız? Ne yapmayacakmışız? Üst kat komşunun günahı ne?!

ONU NASIL BİLİRDİNİZ? BİRANIN YANINDA KARPUZ YERDİ!
4 TEMMUZ ÇARŞAMBA
Esmer. Sarışın. İri kıyım. Ufak tefek. Beyaz yakalı. Esnaf. Entel. Cahil. Asabi. Uyumlu. Demokrat. Ulusalcı. Bonkör. Hesaplı. Kadın. Erkek. İkizler. Terazi. Bir insanı tarife yeter mi? Daha spesifik olmalıyız:
1. Karpuz yerken yanında bira içerdi.
2. Lokantada, çocuğunun peşinde çatalla dolaşırdı.
3. "Ne yiyelim?" diye sorduğumuzda; "Fark etmez," diye cevap verirdi.
4. Balıkçıya gittiğimizde, patates kızartması söylerdi.
5. Garsona "Güzelim", "Yavrum" diye hitap ederdi.
6. Paçanganın pastırmalarını kenara ayırırdı.
7. Hesap istendiği zaman tuvalete kalkardı. Yetmez mi?!

EN İYİ DONDURMACI DİYE BİR ŞEY YOK; ŞU DONDURMACININ BU ÇEŞİDİ VAR!
5 TEMMUZ PERŞEMBE
Daha mutlandırıcı bir haber olamaz! Benzersiz dondurmacı Yaşar Usta, mahallemize şube açtı. Esasen Bostancı'da ikamet eden Yaşar Usta'nın şahane dondurmalarıyla, artık Bağdat Caddesi Çiftehavuzlar'da hasret giderebileceğiz; tabii buzdolabının ayarı iyi yapıldığı takdirde! Geçen gün buradan alışverişe niyetlenen iki kişinin konuşması çarptı kulağıma: "Çikolata." "Evet, ben de çikolatalı alayım." "Olmaz! Olmaz! Kendinize bunu yapmayın," diye araya girecektim, kendimi zor tuttum. Yaşar Usta, esas olarak bir meyveli dondurma virtüözü çünkü. Pazara gitsin, mevsimin en iyi meyvelerini alsın, onları şartlasın ("Çocuklar yiyecek bu dondurmayı," diye, kavunun dış kabuğunu diş fırçasıyla yıkayarak temizler; öyle takıntılı derecede titizdir!) ve insanı hayrete sürükler nefasette meyveli dondurmalar yapsın. Çikolatalı da yiyebilirsiniz tabii, kim tutabilir sizi, ama Yaşar Usta'yı Yaşar Usta yapan, meyvelileri. Şeftali lokmacıklarına, vişne kabuklarına, kayısı liflerine, kazara kavun çekirdeklerine denk gelirsiniz. Kırmızı erikle başka bir evrene gidersiniz. Damağınız şaşar! 'En iyi dondurmacı' listeleri yapıyorlar ya, anlamak mümkün değil. Bir kere sorbelerle sütlü-çikolatalıları kıyaslamak, elmalarla armutları toplamaktan bin beter. Ve her dondurmacının iyi olduğu, iddialı olduğu çeşitleri başka. Cremeria Milano'da, bitter çikolata ve tiramisu mesela. Girandola'da, malaga ve mojito. Dondurmacci'de, lavanta ve de satsuma. Tarihi Büyükdere Dondurmacısı'nda, vişne. Seval Pastanesi'nde, nar. Ali'de, karamel ebediyyen! Bitez Dondurmacısı'nda, konyaklı çikolatalı (İçindeki üzümler 24 saat konyakta bekleyip tombullaşır!)... Böyle gider...
MAKARNA YİYENLER DÜNYANIN VARİSİDİR
6 TEMMUZ
Makarna, felsefe ve mizah hiç bu kadar nefis yoğrulmamıştı: "1. Ruh için inanç neyse, makarna için karbonhidrat odur. 2. Yaşamın anlamı ancak makarna kasesinin dibinde bulunabilir. 3. Bilgeler ilahi şölene Tictac nane şekerlerini getirirken, aptalların nefesi leş gibi koktu. 4. Sosa sarımsak katıldığında, sevgilinizle sevişmeden önce dişlerinizin yanı sıra dilinizi de fırçalamaya dikkat edin. 5. Gömleklerinize de sofra örtüsüne de nişasta dökmeyin. Çünkü nişasta kutsal bir gıdadır ve hem saygıyla hem de sosla tüketilmelidir. 6. Her kim makarna yerse, o acıkmayacak. 7. Makarnayı çok pişirmenin asla doğru bir yolu yoktur. 8. Makarna yediğimiz ve tencerenin dibini yakmadığımız sürece, ruhumuz kurtuluşa ulaşacak. 9. Bir adama makarna yedirirseniz onu bir gün beslemiş olursunuz, ama ona makarna pişirmeyi öğretirseniz, karısını hayran bırakırsınız. 10. Akıllı inanan, Parmesan peynirinin son kullanma tarihini kontrol eder, ama ahmaklar sosa küflü peynir katar. 11. Her kim toz peynir kullanırsa, o, Tanrı'nın nazarında bir kafirdir. 12. Spagettinizin üzerine ranch sosu dökmeyin, çünkü bu da kutsallığa küfür niteliğinde bir davranıştır. 13. Kurutulmuş makarnadan tiksinmeyin, çünkü sadece konserve kutuların içerisindeki makarna büyük bir günahtır. 14. Kendi için gayret edene Makarnavî Yaratıcı da yardım eder. (...) 17. Sizi spagettisiyle kaplayacak ve O'nun marinara sosuna güveneceksiniz: O'nun hakikati sizin parmesanınız ve köfteniz olacak. (...) 28. Birlikte güldüğünüz kimseyi unutabilirsiniz, ama birlikte makarna yediğiniz korsanları asla unutamazsınız. 29. Spagettinin olmadığı yerde yağma vardır, ama makarnanın çok olduğu yer güvenlidir. (...) 46. Makarna yiyenler dünyanın varisidir. 47. İlk fesleğen tutamını, çeşnisiz kalanınız döksün. 48. Başkalarının size makarna yapmasını istiyorsanız, siz de onlara makarna yapın." (Üçüncü Bölüm, Sonsuz Mutluluğa Götüren Öğretiler'den) "1. Açlıktan ölen bir adama spagetti verirseniz, sadece bir gün mutlu olur. Karnı zil çalan bir adana spagetti pişirmeyi öğretirseniz, karnı doyar, göbek yapar ve yaşamının geri kalanı boyunca bol bol şarap içer. 2. Elma girmeyen eve iskorbüt girer. 3. Sossuz makarna, hiç makarna olmamasından iyidir. 4. Ağzında makarna varken konuşmayan adam, yemeğini çiğnerken konuşup otlaktaki hayvanlar gibi tükürük saçan adamdan daha akıllıdır. 5. Büyük ziyafetler için yemek pişirmek, tek bir malzeme ile başlar. 6. Bir porsiyon daha istemek, bir tabak istemekten kolaydır. (...) 12. Spagetti Canavarı, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için dinginlik, değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret ve aradaki farkı anlamam için Makarna ver. (...) 16. Makarnavî Yaratıcı, lütfen bana yiyebileceğim kadar pasta yememi sağlayacak kadar açlık, karnım doyduğunda daha fazla yiyemeyeceğimi kabullenmem için alçakgönüllülük ve Kutsal Cuma günü sarhoş olduğumda nerede olduğumu hatırlamam için bilgelik ihsan eyle." (Beşinci Bölüm, Uçan Spagetti Canavarının Mükemmelliği'nden) Hepsi ve daha neler: Uçan Spagetti Canavarı Kilisesi'nin Dua Kitabı (Altıkırkbeş Yayın) Evet, Kaybedenler Kulübü'nden Kaan Çaydamlı'nın yayınevi. Haftaya buradan devam edelim.