Çok yakında siber savaşlara hazır olun!

İnternete girerken antivirüs ve benzeri güvenlik sistemleri kullanmak, en az sağanak yağmurun altında yürürken şemsiye kullanmak kadar gerekli. Zaten virüslerin, nicelik açısından yağmur damlalarından pek de farkı yok. 2012 yılı itibariyle, her gün 125 bin yeni virüs üretiliyor! Peki, diyelim şemsiyemizi açtık ve antivirüsümüzü kullandık. Her sorun çözülecek mi? İnternet güvenliği alanında dünyanın en büyük şirketlerinden olan Kaspersky'nin uzmanları, bu soruya "Maalesef hayır," yanıtını veriyor. Bunun üzerine sohbete başlıyoruz. Nerede mi? Rusya merkezli firmanın geçtiğimiz günlerde Moskova'da düzenlediği 2012 İnternet Güvenliği Zirvesi'nde... Konuştuğumuz ilk uzman, Kaspersky'nin yeni tehdit araştırma birimi şefi Stefan Tanase. Türkiye'yi yakından tanıyan Tanese "Sadece güvenlik yazılımları yüklemek yeterli değil. Tüm güncelleştirmelerin hızla yapılması gerekiyor. Güncellemeleri yapılmadığı takdirde, bilgisayarlara en çok virüs bulaştıran yazılımlar ise Adobe Acrobat Reader, Java ve Adobe Flash," diyor. Kısacası bu programları güncellemiyorsanız, antivirüs programlarınızın kış günlerinde yol kenarına fırlatılan ters dönmüş şemsiyelerden bir farkı kalmıyor. Tanase, ikinci uyarısını ise "Eğitim şart!" diyerek yapıyor. Pek çok kişinin tanımadıkları kişilerden gelen maillerin eklentilerini açmamayı, telkinler sonucunda öğrendiğini belirten Tanase, artık eklentileri açmadan, bankanızdan gelmiş gibi görünen bir maile tıkladığınızda bile, virüs kapma olasılığınızın bulunduğunu söylüyor. Siber saldırıların hedef genişlettiğini de söyleyen Tanase, sözlerini şöyle noktalıyor: "Artık saldırılar, akıllı otomobilleri, akıllı televizyonları ve bilgisayarlar aracılığıyla çalışan tıbbi cihazları da hedef alacak. Yani gündelik hayatımız çok daha fazla etkilenecek."

MAC KULLANICILARI, TEHLİKE ALTINDA
Firmanın internet güvenliği şefi Aleks Gostev ise Mac kullanıcılarını şöyle uyarıyor: "Güvende değilsiniz! Suçlular artık sizi de hedef alıyor. Birkaç ay önce Flashfake virüsü binlerce kullanıcıyı etkiledi. Apple'ın güvenlik konusunda milyonlarca dolar yatırım yapması şart. Şu an ciddi saldırılara karşı koyamazlar. Bu alanda Microsoft'un yıllarca gerisindeler." En çok virüsün Çin'de üretildiğini belirten Gostev, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Çin'in ardından Rusya ve başta Brezilya olmak üzere Latin Amerika ülkeleri geliyor. Çünkü bu ülkelerde çok sayıda yetenekli bilişim uzmanı var, ancak çoğu işsiz! Siber suçluların kendilerine göre uzmanlaştıkları alanlar da var. Bazıları banka hesabı çalma alanında, bazılarıysa online oyun veya sosyal medya hesaplarını çalma alanında uzman." Bu noktada firmanın bir diğer uzmanı Dmitry Bestuzhev'e de kulak vermek gerek. Bestuzhev, pek çok hacker'ın yalnızca aracı olarak çalıştığını ve elde ettikleri bilgileri suçlu konumuna düşmemek için siber çetelere sattıklarını söylüyor. İnternet dolandırıcılığı aracılığıyla dünya genelinde uyuşturucu ticaretinden daha fazla para kazanıldığını belirten Bestuzhev, organize çalışan çetelerin kazançlarının milyarlarca dolar olduğunu vurguluyor. Son olarak sektörün efsanelerinden biriyle, Kaspersky'nin kurucusu ve CEO'su Eugene Kaspersky ile bir araya geliyoruz. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le sıkı dost olan Kaspersky, buna rağmen tüm devletlerle ilişkilerinin eşit mesafede olduğunu belirtiyor. Siber savaştan korktuğunu ve İran'a yönelik virüs saldırılarının ardından Pakistan ile Hindistan'da saldırılar düzenleneceğini belirten Kaspersky, büyüyen niteliği nedeniyle Türkiye pazarının kendilerini için çok önemli olduğuna da dikkat çekiyor. Etkinlikte duyurusu yapılan Kaspersky Internet Security 2013 hakkında da bilgi veren Kaspersky, Windows 8 ile uyumlu çalışacak yazılımın hem son tehditlere karşı tam koruma sağladığını, hem de hızlı çalıştığını ve daha az pil tüketecek şekilde tasarlandığını açıkladı.
SİBER SALDIRI ORDULARI
Kaspersky'nin uzmanları, küresel siber savaş tehlikesinin hızla arttığını düşünüyor. Stefan Tanase, İran'ın nükleer tesislerine zarar vermek için kullanılan Stuxnet, Duqu gibi karmaşık virüslerin artacağını, çünkü bu virüslerin arkasında birbirine üstünlük kurmaya çalışan devletlerin olduğunu söylüyor. Tanase "Büyük devletlerin yanı sıra ekonomisi askeri harcama yapmaya yetersiz olan pek çok devlet de, caydırıcılığa sahip olmak için siber saldırı orduları kuracak. Artık ülkeler, milyarlarca dolar harcamadan; bombalar, füzeler üretmeden düşmanlarının altyapısına zarar verebileceklerini öğrendi," diyor.
TÜRKİYE'DE İKİ BİLG İSAYA RDA N BİRİ VİRÜSLÜ
Kaspersky'nin uzmanlarıyla Türkiye hakkında da konuşmayı ihmal etmedik elbette. Firmanın verilerine göre, Türkiye'ye yönelik dahili ve harici sanal saldırıların yüzde 57'si banka hesaplarını çalmayı, yüzde 12'si Western Union, Paypal gibi ödeme sistemlerini, yüzde 11'i e-mail hesaplarını ve yüzde 4'ü sosyal medya hesaplarını çalmaya yönelik. Diğer yandan aynı veriler, bu yılın ilk beş ayında Türkiye'deki her iki bilgisayardan birine virüs bulaştığını gösteriyor. Bu rakamın çok yüksek olduğunu düşünüyorsanız; en çok virüs kapan ülkeler listesinde Türkiye'nin 67. olduğunu da söyleyelim.