Pazar 05.08.2012

Sanat, moda ve lezzet için Toskana size yeter!

Yemyeşil vadilerde, gürültüden uzakta, yöresel lezzetlerin ve şarabın tadını mı çıkarmak istiyorsunuz? Sanat dolu bir tatil mi planlıyorsunuz? Yoksa dünyaca ünlü butiklerden alışveriş yapıp, kafelerde sosyalleşmek mi amacınız? Hepsini İtalya'nın Toskana bölgesinde yapmanız mümkün

Minik köyler, yemyeşil tepeler, şarap bağları, zeytinlikler ve sanat... Toskana'yı tasvir etmek için kullanılması gereken en doğru sözcükler bunlar olsa gerek. Birçok ressamın eserlerine konu olan, nefes kesen doğasıyla sayısız sinema filminde karşımıza çıkan Toskana, bugün dünyanın dört bir yanından sanat, tarih ve doğa tutkunlarıyla, ağzını tadını bilenleri kendisine çekiyor. Kimileri Toskana'nın ufak köylerinde sessiz, dingin bir tatil yapmak, kimileri dünyaca ünlü şarap bağlarını dolaşmak, kimileri de 13. yüzyıl ile 18. yüzyıl arasında yapılan önemli sanat eserlerini bizzat sanatın beşiğinde görmek için Toskana'ya geliyor. Tabii Michelangelo'nun, Machiavelli'nin yetiştiği yerde sanat eğitimi almak için gelenleri ya da gelmenin hayalini kuranları da unutmamak lazım. Çünkü tarih boyunca sanatın hep merkezi olan bölgede, dünyanın en iyi sanat okulları bulunuyor.

ŞEHİRDE ADIM ADIM...
'İtalya'nın merkez bölgesi' olarak anılan Toskana'nın idari merkezi Floransa. Ama Floransa dışında da bölgede gezilecek birçok yer var. Örneğin şarap bağlarıyla ünlü Siena, dünyaca ünlü Pisa Kulesi'nin de bulunduğu Pisa... Lucca, Pienza, Pistoia, Arezzo ise Toskana'nın dikkat çeken diğer şehirleri. Toskana'yı gezerken, 13. ve 17. yüzyıllar arasında Floransa'yı yöneten Medici ailesinin etkisini sık sık hissediyorsunuz. Rönesans'ın başlamasında etkili olan Mediciler'in şehre kazandırdığı sanat eserleri, özellikle Floransa'yı doğal bir müzeye dönüştürmüş. Floransa'da müzeler dışında öne çıkan bir diğer öğe de kütüphaneler. Riccardiana, Marucellina gibi dünyaca ünlü kütüphanelerinde sanat eseri niteliğinde kitaplara erişmeniz mümkün. Bu yüzden de, üniversiteler Floransa'ya sık sık gezi düzenliyor ve öğrenciler tezlerini buradaki kütüphanelerde yaptıkları araştırmalar sonucunda tamamlıyor. Toskana'yı gezmeye Floransa'dan başlıyoruz. Şehrin en önemli simgesi, 14. yüzyıldan kalma bir yapı olan II Duomo. İnşaatına 1926 yılında başlanan katedral, 1936 yılında tamamlanmış. Birçok İtalya kentinde olduğu gibi, burada da şehir merkezi katedralin etrafına konumlanmış. Kafeler, butikler ve sosyal hayat Duomo'nun hemen çevresinde. "Floransa," denilince ilk akla gelen şeylerden biri de, kuşkusuz Michelangelo'nun Davut heykeli. Davut'u ve Bandinelli'nin Herkül ve Casus heykelini görmek için Floransa'nın en ünlü meydanı olan Plazza Della Signoria'ya gitmeniz gerekiyor.
ALIŞVERİŞ İÇİN...
Doğa ve sanat kadar, alışveriş de Toskana'da ön plana çıkıyor. Nasıl çıkmasın, sonuçta İtalya'dasınız. Gucci'nin, Salvatore Ferragamo'nun ana vatanına gelip de alışveriş etmeden dönmek de olmaz. Floransa'da tüm markaların butiklerini bulmanız mümkün. Vintage kıyafetler ve eşyalar içinse Via Maggio Caddesi'ne gitmeniz gerekiyor. Floransa aynı zamanda pazarlarıyla da ünlü. San Lorenzo pazarında deriler, aksesuarların yanı sıra zeytinyağı gibi bazı yöresel gıdaları satın alabilirsiniz. Floransa'da aynı zamanda sabah 06.00-13.00 arasında gıda pazarı kuruluyor. Burada taze makarnadan soslara, et ürünlerin balığa ve elbette peynir çeşitlerine kadar birçok gıdayı uygun fiyata satın alabilirsiniz.
ŞARAP BAĞLARINA YOLCULUK
Orta Çağ'dan kalma şatolar ve şarap bağları... Yemyeşil vadilerde, sesten uzakta, huzur içinde Frescobaldi ve Medici gibi ailelerden kalma şatolarda gurme lezzetler tadıp, dünyaca ünlü şarapları yudumlamak... İşte sırf bunun için Toskana'ya gelip, şarap bağları turunda kilo almalarına rağmen mutlu ayrılan turistlerin sayısı küçümsenmeyecek kadar az. En ünlü şarap evi, elbette ki kırmızı şaraplarıyla dünyanın en iyileri arasında gösterilen Chianti. Chianti, Floransa ve Siena arasında kalan Chianti bölgesi, doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Hemen her vadideyse bir şato karşınıza çıkıyor. Genelde Toskana'ya gelenler mutlaka bir otomobil kiralıyor ve yollarda kaybolmayı, tesadüfen bulduğu bir şarap evine gitmeyi tercih ediyor. Chianti çevresinde gezebileceğiniz meşhur köyler arasında en çok dikkat çekenler Volpaia, Radda ve Mucigliani. Gelelim şaraphane ziyaretlerine... Cabernet Sauvignon ve Merlot üzümlerinin yetiştiği Castello di Monsanto, 1962'de yapılmış bir şato. Yaklaşık 80 hektarlık bağa sahip olan şaraphane, Chianti Classico şarabıyla ünlü. Chianti şaraplarının bir başka üreticisiyse Castello di Fonterutoli.
MEDİCİLER'İN SARAYI
Medici ailesinin yüzyıllar boyunca ikamet ettiği sarayı görmemek olmaz. Bugün müze olarak ziyaretçilere açık olan Palazzo Pitti Sarayı'nın kendisi kadar hikayesi de ilgi çekici. Çünkü saray Medici ailesi tarafından değil, onlarla o dönem rekabet içinde olan Pitti ailesi tarafından inşa ediliyor. 1457 yılında Luca Pitti tarafından yaptırılan saray, Pitti'nin masraflarından ötürü iflas etmesinin ardından Mediciler tarafından satın alınıyor. Tavanlarında mitolojik temalı fresklerin bulunduğu sarayın duvarlarını ise Botticelli, Raffaello, Chagall gibi sanatçıların eserleri süslüyor.
ESKİ BİR SANAT GALERİSİ
Toskana'daki sanat turlarının olmazsa olmazlarından biri, 1581 yılında eski Floransa Dükü olan Cosimo de Medici tarafından kurulan Galleria degli Uffizi. Burada Botticelli, Leonardo da Vinci, Rembrandt, Raffaello, Goya gibi sanatçıların eserlerini görmeniz mümkün. 13.-18. yüzyıl arasında toplanan resim ve heykeller, burada kronolojik sırayla sergileniyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.