Moda dünyasının 'first lady'leri

Dünya defile takviminin son ayağına oturan ve önümüzdeki yaz giyeceğimiz 2013 ilkbahar-yaz koleksiyonlarının tanıtıldığı İstanbul Moda Haftası (IFW) dün sona erdi. 35 tasarımcı ve markanın defile yaptığı organizasyonda, bu yıl en çok şovların yapıldığı yeni mekan konuşuldu. Uluslararası sanat ortamında saygın bir yeri olan, hatta bir dönemin yıldızı, Berlin Bienali'nin bile önüne geçen İstanbul Bienali'nin de yapıldığı Karaköy'deki 3 numaralı Antrepo'da gerçekleştirilen moda haftası, bu yıl 15 bin katılımcı sayısı ile rekor kırdı. Düzenlenmeye başladığı 2008 yılından itibaren, Türk tasarımcılara yedi kez koleksiyonlarını sergileme imkanı veren organizasyonda, koleksiyon bütünlüğü, tasarım özgünlüğü ve ticari gücü, yani giyilebilirliği ile öne çıkan tasarımcı, koleksiyonlarını Paris ve Londra'da da sunan Zeynep Tosun oldu. Tasarımcının 1980'lerin omuz detayları ile dikkat çeken elbise ağırlıklı koleksiyonunda, Ortadoğu çıkışlı modacılardan beklenen işleme detaylarının kusursuzluğu Tosun'u profesyoneller ligine çıkarttı. Bu yılki IFW'de trendler adına ortak bir eğilimin öne çıkmadı, pek çok modacının da Türk tasarımının laneti haline gelen modern ve fütüristik kesimlerden kurtulamadığı görüldü. IFW yapılmaya başlandığı günden itibaren, defilelerin ön sırasında oturan, Türkiye'de yeni nesil moda kültürünü yayan isimlerin moda haftasını değerlendirmesini istedik. İşte yorumlar:
Buse Terim - Blogger - Gamze Saraçoğlu tasarımı giydi
İŞİMİ BABAM GİBİ TUTKUYLA YAPIYORUM
- İstanbul Moda Haftası'nda ne yaptınız? Hangi tasarımcıların parladığını düşünüyorsunuz?
- Tüm defileleri takip edip, sosyal medyadan paylaştık. Özellikle kıyafetini giydiğim Gamze Saraçoğlu'nun tasarımlarını beğendim. Zeynep Tosun, Dilek Hanif, Tuvana Büyükçınar ve Özgür Masur'un ilk hazır giyim koleksiyonunu ilgiyle izledim.
- Sizce İstanbul ile uluslararası moda haftaları arasındaki farklar ne?
- Tasarımcılardan ziyade, organizasyonel farklar var. Orada sistem artık çok oturmuş, herkes çok profesyonel, bizdeki gibi kaos yaşanmıyor.
- Uluslararası modaevlerinin tasarımlarıyla bizim tasarımcılarımız arasında fark görmüyor musunuz?
- Onlar senelerdir bu işin içindeler. İşçilik, kullanılan kumaşlar bambaşka tabii. Ama İstanbullu tasarımcılar da çok çalışıyor, bence biz de o noktalara geleceğiz.
- Türk tasarımcı sayısı kadar moda takipçilerinde de belirgin bir artış var. Sizi kaç kişi takip ediyor?
- Benim blogum ayda ortalama 200 bin kişi tarafından ziyaret ediliyor, ayrıca Twitter'da 183 bin takipçim var. Erkek takipçilerimin sayısı da çok.
- Sosyal medyada bu kadar hızlı ilerlemeyi bekliyor muydunuz?
- Blog yazmaya üniversitede başladım, mezun olup Türkiye'ye döndüğümde babama (Fatih Terim) gelecek planlarımdan bahsettim. 'Ben ofisimi kurmak istiyorum, kendi adımla markalaşacağım,' demiştim. Babam bana çok destek oldu. Sektörde her türlü insanı tanıdığı için, beni en doğru insanlara yönlendirdi, doğru kontaklar kurdum.
- Ailenizin başarınızdaki payı nedir?
- Annemin organizasyon kabiliyetini ve disiplinini aldım. Babamdan ise çalışma aşkını ve hırslı olmayı öğrendim. Babam gibi ben de işimi tutkuyla yapıyorum. İşinize bağlıysanız öfkelenmeniz, tepki vermeniz normal. Bir işte aksaklık olduğunda moralim bozulur, ama işimi bitirir öyle ağlarım.