Çocuğunuzu doğduğuna pişman etmeyin

Anne-babaların çocuk sahibi olma kararı alması sancılı bir süreç. Elbette çocuk sahibi olmaya karar vermekle bitmiyor bu sancı, sonrasında çocuğa isim koyma aşaması var. Öyle ki aile karar veremediği için bir süre isimsiz kalan bebekler bile var. Herkes bebeğine en güzel, en anlamlı bazen de en moda ismi koymak istiyor. Peki aileler çocuklarına isim seçerken neye göre karar veriyorlar? Kimi annebabalar çocuklarına aile büyüklerinin adlarını veriyor, kimisi orijinal bir isim olmasına özen gösteriyor. Dönemin popüler ikonlarından etkilenip çocuğuna futbolcu, şarkıcı ismi veren de, Kur'an'ı referans alan da var. Türkiye İstatistlik Kurumu'nun verileri de bu eğilimler çerçevesinde çocuklara isim konulduğunu gösteriyor. Son araştırmalara göre Türkiye'de çocuklara konulan en popüler isimler: Zeynep, Yusuf, Elif, Ecrin ve Yağmur. Peki, bu eğilimler bir yana aileler isim seçerken nelere dikkat etmeli?
POZİTİF İSİMLER TERCİH EDİN
Akrofonolog, yani isim bilimci Haluk Kemal Cebe, ailelerin, çocuklarına isim verirken pozitif isimleri tercih etmeleri gerektiğini söylüyor. Çünkü taşıdığımız isimler, hayatımızı olumlu veya olumsuz etkiliyor. Cebe isimlerin, harfsel ve anlamsal titreşiminin kişilerin karakterlerini de etkilediğini söylüyor: "İsimlerin anlamlarına dikkat etmek gerek. Ayrıca nasıl bir mesaj verdiği de çok önemlidir. Pozitif isim derken sesli harfle başlayacaksa A harfi ile başlayanlar tercih edilmeli. İsim içinde s, p, l, k, m, d, z gibi sessiz harflerin bulunması iyi olur," diyor. İsim seçerken dikkat edilen kriterlerden biri de mana. Çocuklarına anlamlı isimler vermek isteyen ebeveynler daha dikkatli davranıyor. Ama öyle tuhaf durumlar var ki, insan şaşırıp kalıyor. Mesela yaygın olarak çocuklara verilen isimler arasında en dikkat çeken Ecrin ismi, aslında Kur'an referanslı bir isim olduğu için muteber gibi kabul edilse de anlamının 'ücret, karşılık' manasına geldiğini öğrenmek hayal kırıklığı yaratıyor. Kur'an referanslı isimler seçilirken son yıllarda bir dikkatsizlik söz konusu olmalı ki, geçtiğimiz günlerde Samsun Müftüsü Hayrettin Öztürk kamuoyunu, "Kur'an'da geçen her kelimeden isim olur mantığı ile düşünülmemeli," diye uyarmıştı. İlahiyatçı Prof. Dr. Vecdi Akyüz de, Kur'an'da yer alan veya Arapça kelimelerden isim vermenin bir zorunluluk olmadığını, anlam bütünlüğü kazanmamış ya da iyi anlam taşımayan kelimelerinin sırf Kur'an'da geçiyor diye, isim olarak kullanmanın da son derece yanlış olduğunu söylüyor.
İSİM DEĞİŞTİRİLEBİLİR
Akyüz, son zamanlarda anlamına bakmaksızın çocuklara verilen isimlerle ilgili olarak aileleri uyarıyor: "Örneğin Kur'an'da yer alan Aleyna (üstümüze), Minal/Minel (-den, -dan), Yevmiddin (din/hesap günü), Venhar (kurban kes) isim olmaya elverişsiz sözcükler. Bu kelimelerden çocuklara ad verilmesi bilinçsizce yapılıyor. Anne ve babaların çocuklarına bu tür isim vermemeye özen göstermeleri gerekir," diyor. Akyüz, çocuğun isminin, çocuğun kişiliği ve yaşayışı üzerinde derin ve kapsamlı etkilere sahip olduğunu, hatta ölüm sonrasında bile ismin kişinin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtiyor. Akyüz "Kişinin adı, onun toplum içinde tanınmasına, ferdileşmesine ve ayırt edilmesine yaradığından, şahsiyetinin önemli bir unsurudur," diyor. Prof. Dr. Akyüz "Hz. Muhammed'in, 'Siz, kıyamet gününde, kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleriyle çağırılacaksınız. Öyleyse, isimlerinizi güzel yapın.' hadisi, adın güzelliği ilkesinin yanında, güzel olmayan isimlerin değiştirilmesi hakkının bulunduğunu belirtir. Değişik sebeplerle, Hz. Muhammed bazı çocukların ve hatta pek çok yetişkin kişinin 'güzel olmayan' isimlerinin değiştirilmesi için uyarılarda bulunmuş, hatta onları bizzat değiştirmiştir. Bütün bunlara rağmen, ismini değiştirmek istemeyenlere herhangi bir şey dememiştir," diyor.