Son Güncelleme: Cumartesi 03.11.2012
Gece yarısından sabaha İstanbul'un öteki hayatı
Bazıları gündüz, bazılarıysa gece yaşar hayatı. Ama İstanbul aynı cömertlikle kucaklar hepsini. Çünkü kebapçısından mezecisine 24 saat ayaktadır bu şehir. Siz de gecelerin tadını çıkarmayı sevenlerdenseniz, rehberimize göz atın
***
Şişli hattından açıyorum geceyi. Fast food restoranlarını, hızlı adım yürüyen insanları saymazsan bir numara yok. Halaskargazi'den tıpış tıpış, yanımda korna çalan taksilere aldırmadan, Ergenekon Caddesi'ne ilerliyorum. Yol boyunca gördüğüm sağdan, soldan, tepeden yazılar dökülen neonlu kuaför tabelalarından eve yaptırmak gibi bir fikre bile kapılıyorum. Pangaltı'dan dönüp de kepenkleri düşmemiş dükkanları görünce keyfim yerine geliyor. İçli köfte ve ciğerinin hastası olduğum
Tadal Meze Evi'nde sandviç yapımı devam ediyor. Canın taze ekmek içine dil peyniri, rozbif, turşu mu çektiyse, burası senin için doğru tercih. 02.00'ye kadar ister Çerkez tavuğu, içli köfte, acılı ezmeyi koydur pakete, ister çikola, reçel ihtiyaçlarını gider. Seni bekler. (Ergenekon Cad. No:29/A; Tel: 0 212 248 04 74) Sonra Baysungur Sokak 2 numaradaki Adana Ocakbaşı'na yollanıyorum. Henüz kapatmamışlar ateşi. Sokaktaki alçak taburelerinde kendime bir yer edinip, bol sumaklı soğan, közde pişmiş biber, ortası deşilmiş patlıcanın üzerine esaslı bir dürüm götürüyorum. Acısı yerinde, şalgamı yanında. Midede "Aslansın be Hazal, buldun yine beni mutlu edecek bir yöntem," çanları çalıyor. Vaktiyle kalkıyorum. Saat 00.32. Daha yolum uzun. Taksim'e yollanmadan Harbiye'den bir geçeyim fikriyle iki adım atmışken, yine Ergenekon Caddesi üzerindeki Tarihi Harbiye Fırını'nın camlarına yapışıyorum. İçi ayva ya da elma marmelatlı ponçik; çay saati kıtırı, mahallenin yerlisi Rum hanımefendilerin değişiyle kurlaki; tarçınlı, portakallı, anasonlu kurabiye ve tabii ki paskalya çöreği dizili. Gece yarısı alışverişini yapıp, ikram gelen bir bardak çayı da götürdükten sonra, "Sabah kaçta açıyorsunuz, simit, poğaça, açma seansını?" diye sormayı da ihmal etmiyorum. "06.00-06.30" bilgisini geçtiklerinde de, söz geçiremediğim nefsime "Sen biraz köşede dur," komutunu vererek, geri geleceğimi bildiriyorum. Gülümsüyorlar. (Ergenekon Caddesi, 51; Tel: 0212 246 47 32)
Taksiden Talimhane'nin önünde iniyorum. "Burada oteller olduğuna göre bir hayat da olmalı," mantığı beni yanıltmıyor, ancak gördüklerim karşısındaki tepkim paha biçilmez. Sokağın başındaki telefon operatörü bayisi, 02.00'ye kadar açık olduğunu belirtiyor; falafelci, kebapçı ve balıkçıdaki Arap ağırlıklı turistler, yemek üzeri gelip yeni modellere bakarmış. Bu sırada vitrindeki fotoğraf makinelerine takılıyor gözüm. Onlar da İstanbul'daki nadide zamanlarını belgelemek için içindeki kartı değiştirmek yerine, "Tazesini alıp da kaçayım," diyen turistler içinmiş. Sokağın başında lokantalar, eczane, giyim kuşam ürünleri satan dükkanları az sonra 50 kuruşa fotokopi çekilen, önünde dans eden oyuncakların sürüyle geçtiği bir kırtasiye takip ediyor. Anne-babaları yandaki lokumcudan kilo kilo paketleri yaparken, çocuklar da eğlensin diye düşünülmüş bir başka aktivite. Bunu da birkaç dakika sonra kapısından içeri adım atacağım tur şirketinin sahibi Abdullah Bey söylüyor. Gecenin bu saatlerde yaşanmasının tek sebebi, kendi ülkelerinde sıcak yüzünden 19.00'dan evvel sokağa adımını atmamaya alışmış olan kafilelerin, alışverişe yemekten sonra başlamasıymış. O esnada kapıdan iki turist gelip, Sultanahmet turu talep ediyor. Katar, Dubai, Bahreyn istikametine yolculuk düşünürsem diye kartını takdim ediyor yazıhanesi arkasından Abdullah Bey. Gecenin finalini portakalların yanında bavul da satan, 03.00'e kadar açık markette yapıyoruz. Onun da mantıklı bir açıklaması var: "Bunca alışverişi sığdıracak bir bavul elbet lazım olacak." Özetin özetini geçecek olursam: Gece 01.23, canınız fırında balık yanında roka salatası, cezerye, yeni bir telefon hattı, çocukların yüzünü güldürecek oyuncak, acil faks, patlamış bavulun yenisini çekmiş olabilir. Adresiniz Lamartin.
***
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde