Çuvallayan müstakbel başkan
'Çuvalcı general' olarak bilinen David Petraeus, parlak bir askerdi, müstakbel başkan adayıydı. Ama kadın zaafının kurbanı oldu ve 'çuvalladı'
KADERİN TUHAF TECELLİSİ
Askerlik hayatı boyunca yaşadığı en talihsiz olay, 1991 yılında bir tatbikat sırasında M-16 tüfeğinden çıkan bir mermiyle göğsünden kazara vurulmasıydı. Bu kazadan sonra Tennessee'de Vanderbilt Üniversitesi Sağlık Merkezi'nde geleceğin senatörü Bill Frist tarafından tedavi edildi. 1990'lı yıllar boyunca askeri kariyerinde istikrarlı bir biçimde ilerledi. Milenyuma girince de generalliğe terfi etti. 2000'de tuğgeneral, 2003'te tümgeneral, 2004'de korgeneral, 2007'de de orgeneral oldu. Süleymaniye'de Özel Kuvvetler mensubu Türk askerlerinin başına ABD askerleri tarafından çuval geçirilmesinden sorumlu komutan olarak lanse edildi. Şubat 2009'da prostat kanseri teşhisi konulan Petraeus, 31 Ağustos 2011'de Pentagon'dan emekli olduktan sonra Obama tarafından CIA Başkanlığı'na atandı ve 11 Ekim'de CIA karargâhının bulunduğu Langley'de Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın yönettiği bir törenle yemin ederek yeni görevine başladı. İstihbarat servisinin başına bir generalin atanması, general atamaları ülkemizde darbe dönemlerinde ve dahi haricinde hep yapıldığı için günümüz Türkiyesi'nde alerji yaratabilirdi. Ne var ki ABD'de ordu, siyasetin denetiminde olduğu ve ABD başkanlarından bir kısmının Baba George Bush gibi CIA Başkanlığı tezgâhından geçtiği düşünülürse bu, o kadar garipsenmiyor. Petraeus, göreve gelir gelmez Arap Baharı, Suriye krizi, Irak, Afganistan gibi ABD'nin öncelik verdiği konularla ilgili dosyaları kucağında buldu. Bir kısmı teamül gereği 30 yıl sonra açıklanacak bu dosyalarla ilgili önemli kararlara imza attı. Yasak aşk skandalından ötürü istifa edene kadar... David Petraeus'un; onca insanın ölümünden sorumlu olduğu için değil de 'libidinal zaafı'ndan ötürü patlak veren bir skandal gerekçe gösterilerek koltuğundan olması da kaderin tuhaf bir tecellisi. Petraeus'un akıbeti, istihbaratta 'motive' olarak bilinen şeyin nelere mal olabileceğini gösteriyor. Kimileri için para, kimileri için kadın, kimileri için şöhret 'motive' olabilir. Petraeus'un; sevgililerine karşı ne hissettiğini bilmiyoruz. Ama evliyken ikinci ve hatta üçüncü bir kadınla ilişkiye girdiğine göre; erkeklerin, tarih öncesi zamanlardan miras aldıkları ve bir türlü baş edemedikleri poligami (çok eşlilik) temayülünün Petraeus için de bir 'motive' olduğunu söylemek mümkün. Petraeus, hemen her erkekte bulunabilecek bu güdüyle baş edebilseydi ABD Başkanı olabilirdi. Olabilir ve başarılı askerlik kariyerini (!) 'postmodern dünya imparatorluğu' ile taçlandırabilirdi. Ama olmadı, Süleymaniye'de Türk askerlerinin başına çuval geçiren Petraeus, Langley'de Hollywood filmlerinin klişe deyimiyle çuvalladı. 'Motive'ine yansın.
BAŞARILI BİR ASKERDİ!
Petraeus; ünlü Marshall Planı'nın mimarı General George C. Marhall'dan sonra en çok tanınan Amerikalı general olarak tarihe geçecek. Zira Petraeus, 'yasak ilişki' skandalıyla CIA Başkanlığı'ndan istifa etmekle birlikte Amerika'nın ulusal menfaatlerine büyük hizmetleri dokunmuş başarılı bir asker(!) Öyle başarılı bir asker ki, Irak'ta asayiş berkemal olsun diye bir sürü sivilin ölüm emrini verdi. Askeri başarının da insan öldürmek gibi vebali büyük bir bedeli var(!) Ne kadar öldürürsen o kadar muvaffaksın(!)
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde