Pazar 18.11.2012
Son Güncelleme: Cumartesi 17.11.2012

Sanat sepet çevresi için kaba, sokak için kibar bir adamım

Çocukken kitap okumak yerine top peşinde koşuyordu. İlk kitabını orta sonda ödev verildiği için okudu. 1999 Depremi birçokları gibi onun da hayatını etkiledi. Turizm okudu, garsonluk yaptı, sonra Ankara'ya gitti Dil Tarih'te okudu. Behzat Ç.'yi yazdığında yıl 2006'ydı. Yazar Emrah Serbes, yeni kitabı Hikâyem Paramparça ile şimdi okur karşısında. Merak ettik, gerçekten paramparça bir hikayesi mi var diye... Varmış...

Fenomen olan Behzat Ç.'nin ortaya çıktığı Her Temas İz Bırakır kitabı çıktığında, yıl 2006'ydı. Ama pek çok kimse o yıllarda ne kitabın ne Behzat Ç.'nin ne de kitabın yazarı Emrah Serbes'in farkındaydı. Ama ne zaman Behzat Ç. dizi oldu, işte o zaman herkes Emrah Serbes'i tanır oldu. Tabii dizi fenomen oldukça Serbes'in de hayatı değişti. Yazar olarak ezberbozan bir tarafı vardı. Sert konuşuyor, delikanlı tavırlarıyla bildik yazarlar gibi davranmıyordu. Kalemi iyiydi. Özellikle Erken Kaybedenler adlı öykü kitabında polisiye dışında da yazabileceğini gösterdi. Serbes, şimdi, İletişim Yayınları'dan çıkan yeni kitabı Hikâyem Paramparça ile okur karşısında. Ama gerçekten de paramparça bir hayatı varmış. Yalova'da geçen çocukluk günlerini, 1999 Depremi'nden başlayarak parçalı bulutlu hayatını konuştuk.
- Kitabınızın ismi gibi sizin hikayeniz de paramparça mı?
- Evet, paramparça.
- Hikayenizin Yalova'da başladığını biliyoruz, ya sonrası?
- 1999 Depremi'nden sonra turizm okumak için Yalova'dan Antalya'ya gittim. Dört- beş yıl orada kaldım, orada otellerde çalıştım. Sonra yazar olacağım diye Ankara'ya, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde Tiyatro Bölümü'nde okumaya gittim. Zaten öğrenciyken romanları yazmaya başlamıştım. İlk Behzat Ç. romanım Her Temas İz Bırakır ikinci sınıftayken çıktı.
- Deprem sizi de savurdu yani.
- Valla bizim ev de, evin karşısındaki tekel bayiimiz de ağır hasar aldı, sonra yıkıldı. Bir anda her şeyimiz gitti. Hatta deprem gecesi çıktık evden, tekel bayiine gittim, hasarlı büfeden sigaraları aldım. Millet de dışarı don gömlek çıkmış. 15 dakika sonra tiryakilerin eli ayağı titremeye başladı. Ben de herkese sigara dağıtıyorum. Bizim bir akraba geldi, ona da verdim. O da 'Emrah, Samsun yok mu?' dedi. Ya kıyamet kopmuş, o Samsun peşinde. 'İşte gerçek Samsuncu,' dedim. Behzat Ç. bu yüzden Samsun içiyor... Neyse, ben depremden önce Yalova'dan uzaklaşmak istiyordum zaten. 'Şuradan gideyim de, ne iş olsa yaparım,' diyordum. Yoksa ne işim var benim turizmle! Sınava girdim, turizmi yazdım. Sonra deprem oldu. Kazanınca da Antalya'ya gittim.
- Turizm okumanın size bir faydası olmadı mı?
-
Olmuştur da, özlemle andığım günler değil o dönem. Otelde 14-15 saat çalışıyordum, garsonluk yapıyordum. Koşturuyorum, oraya buraya tabak taşıyorum, şef garson geliyor bağırıyor çağırıyor, bir şey diyemiyorsun. Saçmaydı yani.
- Neydi sizi yazmaya iten?
- Öyle 'Yaşadıklarımdan yola çıkıp bunları yazayım,' demedim. Okuduğum kitaplar hoşuma gitti, ben de böyle şeyler yazabilirim duygusuyla yazmaya başladım. Bir şeyler yazayım, yükümü atıp hafifleyim istiyordum.
- Hafifledi mi yükünüz?
- Hafiflemedi, aksine yazdıkça daha beter bir ağırlaşma oldu.
- Siz yazar olmaya da öyle ulvi anlamlar yüklemiyorsunuz.
- Yok, sadece yazmaktı derdim. Ama çevrem de beni gaza getiriyordu. Lisedeyken oyun yazıp sahneliyorduk. O zaman arkadaşlar 'Bak bu adam yazar olacak,' diyordu. Antalya'dayken herkes turizm okuyor, ben bir şeyler yazıyorum. Yine 'Bak bu adam yazar olacak,' denmeye başladı. Ankara'da yine yazarlık bölümünde okuyoruz, herkes bir şeyler yazıyor ve zaten yazar olacak, ama yine bana 'Bu adam yazar olacak,' dediler. Sonra kitap yazdım, yayınevine gittim, orada da 'Bak bu çocuk yazar olacak,' dediler. Ama bana sorarsan hâlâ bir şey olmadım.
Sokağın ciğerini bilirim

- Alt sınıftan gelmenin avantajı oldu mu?
- Bir avantajı yok. İyi şartlarda büyüyorsanız, başka sınıflardan insanların hayatını merak edersiniz. O bir entelektüel meraktır. Ama benim içinse durum şu: Keşke durumlar daha iyi olsaydı da başka işler yapmayıp sadece yazsaydım. Bir de sokaktan gelince tekrar sokağa dönmek istemezsin. Ben evde çok rahatım, niye tekrar sokağa döneyim? Ciğerini biliyorum sokağın.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.