Aşkın şifresini çözdük!

Kabul ediyoruz sevgili okurlar... 'Sıcak' duyguların hakimiyetindeki aşk-meşk dünyasına bilimin 'soğuk' gözleriyle bakma fikri pek de sevimli değil. Ancak içiniz rahat olsun. Sıkça gündeme getirilen "Aşk diye bir şey yoktur. Aşk dediğiniz, tamamen beyinde meydana gelen biyolojik bir faaliyetten ibarettir," türünden iç sıkıcı açıklamaları yineleme niyetinde değiliz. Amacımız, kadınlarla erkeklerin birbirlerini daha iyi anlamalarını ve aşkın kimyasını çözmelerini sağlayacak araştırmaları, tabii kendi yorumumuzu da katarak aktarmak. Öyleyse vakit geçirmeden başlayalım.
KADINLARI ANLAMAK MÜMKÜN MÜ?
"Ben kadınları çözdüm arkadaş," diye böbürlenen beyefendiler, hele şöyle bir oturup soluklanın. Zira az sonra duyacaklarınızı anlamlandırmakta zorlanacaksınız. Harvard Üniversitesi'nin araştırmasına göre, kadınlar çok sevdikleri eşleri mutsuz olduğunda, gizliden gizliye bir mutluluk hissediyor! Bunun sebebiyse, duygularını açıkça gösteren bir eşi, güvenli bir ilişkinin simgesi olarak görmeleri. Erkeklerdeyse tam aksine "Sen ağlama dayanamam. Ağlama gözbebeğim sana kıyamam," ruh hali geçerli.

AŞKIN YAŞI VAR MI?
Söz konusu olan aşkın o çılgınlık haliyse eğer, belki bu sorunun cevabı "Evet, aşk genç işidir," olabilir. Ama soruyu "Yaşlılar da âşık olur mu?" şeklinde ters yüz edip, bu soruya da "Evet," cevabını vermekte fayda var. Zira Bowling Green State Üniversitesi'nde bilim insanları, sosyal paylaşım sitelerinde tanışıp ilişki yaşayan 60 yaş ve üzeri kişi sayısının, diğer tüm yaş gruplarından daha hızlı arttığını söylüyor.
İLİŞKİ İÇİN BEKLEMELİ Mİ?
Şüphesiz herkes özel hayatını dilediği gibi yaşamakta özgür. Lakin ABD'deki Journal of Marriage and Family dergisininde yer alan bir araştırmaya göre, ilişkilerde cinsel ilişkiye girmek için en az 180 gün beklemek gerekiyor. Yani altı ay bekleyenlerin ilişkileri hem daha uzun sürüyor hem de daha mutlu oluyor.

KADINLA ERKEK ARKADAŞ OLUR MU?
Bu satırların yazarı "Olur, tabii ki olur, hem de pek iyi olur," dese de, bilim dünyası bundan o kadar da emin değil. Wisconsin Üniversitesi'nin araştırması, kadınların kıskançlıklarında haklı olabileceklerini gösteriyor. Araştırmaya göre, erkekler yakın arkadaşları olan kadınlara çoğu zaman kendilerinin bile farkında olmadıkları bir cinsel çekim duyuyor. Ve bu durum, onları sözü geçen kadınlarla daha çok vakit geçirmeye itiyor. Gel de şimdi When Harry Met Sally filmindeki "Kadın ve erkek arkadaş olur mu?" temalı konuşmaları hatırlama...
KAS YAPMAK YETERLİ Mİ?
Sevgili erkek okurlar. Hani spor salonlarında kaslarınızı şişiriyor, kadınlarla konuşurken en çekici ses tonunuzu takınıyorsunuz ya. Tüm bunlara hiç gerek yok. İsviçre'deki Bern Üniversitesi'ne göre karşı cinsin size âşık olmasının tek sırrı kokunuz. Ama öyle pahalı parfümlerden falan bahsetmiyoruz. DNA'nızda kayıtlı olan vücut kokunuz, beğendiğiniz kişiye çekici gelmiyorsa hiç ama hiç şansınız yok.
İLK GÖRÜŞTE AŞKA İNANIR MISINIZ?
İyisi mi inanın. Syracuse Üniversitesi'nden Prof. Dr. Stephanie Ortigue, insanların saniyenin beşte birinde âşık olabileceklerini söylüyor. Üstelik bunu yalnızca beyin faaliyetleriyle de açıklamıyor, kan dolaşımının hızlanmasını da hesaba katarak kalbi ve vücudun tamamını da hesaba katıyorlar.
MUTLU OLMAK İÇİN EVLİLİK ŞART MI?
Evlenemezseniz hayat boyu mutsuz olacağınız yanılgısına kapılmayın. Cornell Üniversitesi'ndeki bilim insanları, evliler ve bekarların kişilerin genel mutluluk düzeyleri arasında fark olmadığını söylüyor. Tek fark, evlilerin balayında büyük bir mutluluk yaşamaları.
BİRBİRİNİZE YETİYOR MUSUNUZ?
Evde veya sokakta, baş başa müthiş keyifli vakit geçiriyor olabilirsiniz. Birbirinize sarılarak iki ömrü 'bir' başınıza geçirmek isteyebilirsiniz. Ama arada başınızı kaldırıp etrafınıza bakmanızda da fayda var. Maryland Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, diğer çiftlerle kurulan dostluklar, ilişkileri daha mutlu hale getiriyor. Hatta kurulan dostluk sayısı arttıkça, ilişkinin ömrü de bu sayıyla doğru orantılı olarak artıyor.
KALBİM BUNA DAYANIR MI?
"Bu kadın da aldatılır mı?" veya "Bu adam da aldatılır mı?" gibi tepkileri kafanızdan silin. Gün gelir herkes aldatılır ve belirli koşullarda herkes aldatır. Ancak beyefendilerin aldatma faaliyetinde dikkatli olmalarında fayda var. Zira Amerikan Kalp Sağlığı Vakfı'na göre, cinsel ilişki sırasında kalp krizi geçirerek ölenlerin yüzde 93'ü erkek. Üstelik bu yüzde 93'lik kesimin yüzde 75'i, krize evlilik dışı ilişkisinde yakalanıyor. Neymiş? Kalbinizi başkasına kaptırırken, kendinizi heyecana fazla kaptırmamanız gerekirmiş.