Giriş Tarihi: 2.12.2012

Yıkılmayan duvarın tuğlası: Mumcu suikastı

Son olarak Güldal Mumcu'nun kitabıyla gündeme gelen Uğur Mumcu suikastı, gerçekten istenmedikçe çözülemeyecek bir suikasttır. Ağar'ın, suikast için söylediği "Duvardan bir tuğla çekersek duvar yıkılır," sözü bunun kanıtı gibidir. Duvardakiler 'sadece birer tuğla' değildir ve duvarın yıkılması kolay olmayacaktır

Cumhuriyet'in başkenti Ankara'nın bıçak gibi keskin soğuğunda, kentin mümtaz semtlerinden Gaziosmanpaşa'da Karlı Sokak'ta park edilmiş mavi renkli, lüks olmayan (Renault 12) otomobiline doğru yürürken, hayatının son adımlarını attığını elbette bilemezdi. Bilemezdi ama yeterince yaşlanmadan önce öleceğini hisseden insanlara özgü gizemli bir ferasetle 'motoru ısıtmayı' bahane ederek her daim arabasına karısı ve çocuğundan önce binerdi. O gün de öyle yaptı. Araca bindikten sonra kontak anahtarını çevirmesiyle patlayan... Ya da hayır, henüz kontak anahtarını çevirmeden aracına biner binmez meçhul faillerce uzaktan kumanda ile patlatılan bir bombanın infilak etmesi sonucu bedeni araçla birlikte havaya uçtu. Bombanın, anahtarı çevirdikten sonra mı yoksa çevirmeden önce mi patladığı önemsiz bir nüans demeyin. Zira şeytan ayrıntıda gizlidir. Müzmin muhalifi olduğu 24 Ocak kararlarının tam da 13. yıldönümünde bombalı bir suikasta kurban giden değerli gazeteci Uğur Mumcu'nun öldürülmesiyle ilgili pek çok gerçek halen karanlıktadır. Katillerinin kim olduğu ve neden öldürüldüğü sorularının cevabını tam olarak bilmek şöyle dursun; arabasının, kontağı açmadan önce mi, yoksa sonra mı havaya uçtuğu bile meçhüldür. Uğur Mumcu suikastı, son olarak Mumcu'nun CHP Milletvekili eşi Güldal Mumcu'nun geçtiğimiz günlerde İçimden Geçen Zaman adlı kitabının yayımlanmasıyla gündeme geldi. Güldal Mumcu, bu kitapta Ankara eski DGM Cumhuriyet Savcısı Ülkü Coşkun'un kendisine "Bu işi devlet yaptı, devlet isterse çözer," dediğini yazdı. Üç Boyutlu Portre'nin bu haftaki konuğu Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942'de babasının memuriyeti nedeniyle ailenin yaşadığı Kırşehir'de (Asıl memleketleri Ankara idi) dört çocuklu ailenin üç numarası olarak doğdu. Mumcu'nun babası Hakkı Şinasi Bey, meşhur Franz Kafka romanı Şato'nun Bay K.'sı gibi bir tapu kadastro memuru idi. Uğur Mumcu'nun 1976 senesinde evlendiği Güldal Mumcu'dan Özgür ve Özge adında iki çocuğu var. Mumcu, Ankara Devrim İlkokulu'nda başladığı ilköğrenimini, Ulubatlı Hasan İlkokulu'nda tamamladı. Ankara Cumhuriyet Ortaokulu'nu ve Ankara Deneme Lisesi'ni bitirdi. 1965'te Ankara Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Bu okuldayken sol hareketle tanıştı. 12 Mart döneminde bir yazısında kullandığı "Ordu uyanık olmalı," cümlesinden ötürü orduya hakaret etmek suçunu işlediği iddiasıyla gözaltına alındı. Ve sırf bu ifadesinden dolayı yedi yıl süreyle hapse mahkum edildi, karar Yargıtay tarafından bozulunca serbest bırakıldı.
12 MARTÇILARIN GAZABI
Mumcu'nun, 12 Martçılar tarafından hedef seçilmesinde ve saçma bir gerekçeyle 'hafifsenmeyecek' bir hapis cezasına çarptırılmasında muhtemelen 9 Mart cuntasına yakın Doğan Avcıoğlu'nun Yön dergisinde yazmasının ve bu ekibe yakın görünmesinin etkisi vardı. Malum, 12 Martçılar, tasfiye ettikleri 9 Martçılardan hiz hazzetmezlerdi. Avcıoğlu ve ekibine yakın durması, Mumcu'ya askerlik sürecinde de pahalıya patladı. Mumcu, soğuğuyla meşhur Ağrı Patnos'ta ağır koşullarda 'sakıncalı piyade eri' olarak askerlik yaptı. Mumcu, 'araştırmacı yazarlığa', 1975'te Cumhuriyet gazetesinde Gözlem adlı köşede başladı. Mumcu'nun, bir kısmı ölümünden sonra, yazılarından derlenerek yayınlanmış 42 kitabı bulunuyor. Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü patlamadan sonra tuhaf bir olay yeri inceleme faciası yaşandı. Cımbızla toplanacak deliller, çöpçü süpürgesiyle süpürüldü. Bazı zanlılar yakalandı ama bu konuda yapılan soruşturma ve yargılama kamuoyu vicdanını tatmin etmedi. PKK ve JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan, 2009 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'de yaptığımız şöyleşide Mumcu suikastında kullanılan C-4 tipi bombanın, öldürülen eski JİTEM subayı Cem Ersever'le görüşen Amerikalı bir subay tarafından verildiğini söylemişti. O vakitler en çok cinayet işleyen örgüt de, Üç Boyutlu Portre'de 'Devletin gayrimeşru çocuğu' başlıklı yazımızda anlattığımız JİTEM'di. Bu anlamda Aygan'ın söyledikleri yabana atılmamalıdır. Öte yandan Mumcu suikastının, gerçekten istenmediği müddetçe kolay kolay çözülemeyeceği de bilinmelidir. Bunu başarmak, istense bile kolay değildir. Şimdi cezaevinde olan İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar'ın, Güldal Mumcu'ya Mumcu suikastı konusunda söylediği "Duvardan bir tuğla çekersek duvar yıkılır," sözü bunun kanıtı gibidir. Demek ki Ağar'a göre Mumcu suikastı muammasının önünde bir kale duvarı gibi yükselen tuğlalar, Pink Floyd'un Another Brick in the Wall şarkısında söylendiği gibi "Yalnızca duvardaki tuğlalar," değildi. Öyleyse yıkılmaları da kolay olmayacaktır.
NADİR GELEN TÜRDEN GAZETECİ
Eğer 'büyük gazetecilik' diye bir şey varsa bu, Türkiye basın tarihinde en çok Uğur Mumcu'ya yakışır. Bunda suikastla terk-i dünya eylemiş olmasının da bir parça etkisi vardır elbet ama onu asıl önemli kılan, yaşarken yaptıklarıdır. Bu tür özel gazeteciler çeyrek, hatta yarım asırda bir gelirler. Belirli kurumlar tarafından, belirli amaçlarla servis edilen haberleri hiçbir süzgeçten geçirmeyerek yayınlayan meslektaşlarımızın sayısı hiç de az değildir. Ama Emniyeti'yle, MİT'iyle, TSK'sıyla ve diğer bütün kurumlarıyla devletin her kademesinden bilgi alan, bununla yetinmeyip, 'double check' için farklı kaynaklara ulaşabilen Uğur Mumcu gibi 'mumla aransa bile kolay kolay bulunamayacak' gazeteci sayısı çok azdır. Gazeteciliğe başladığım yıllarda gümrük (Ki gümrük Mumcu'nun uzmanlık alanlarından biriydi) ve istihbarat çevrelerinden kiminle tanıştıysam hemen hepsinin, örneğine pek rastlanmayan bir gururla "Mumcu'nun haber kaynaklarından biri de bendim," dediğine şahit oldum. Sırf bu bile Mumcu'nun özel haber ağının genişliğinin ispatıdır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.