Yıkılmayan duvarın tuğlası: Mumcu suikastı
Son olarak Güldal Mumcu'nun kitabıyla gündeme gelen Uğur Mumcu suikastı, gerçekten istenmedikçe çözülemeyecek bir suikasttır. Ağar'ın, suikast için söylediği "Duvardan bir tuğla çekersek duvar yıkılır," sözü bunun kanıtı gibidir. Duvardakiler 'sadece birer tuğla' değildir ve duvarın yıkılması kolay olmayacaktır
12 MARTÇILARIN GAZABI
Mumcu'nun, 12 Martçılar tarafından hedef seçilmesinde ve saçma bir gerekçeyle 'hafifsenmeyecek' bir hapis cezasına çarptırılmasında muhtemelen 9 Mart cuntasına yakın Doğan Avcıoğlu'nun Yön dergisinde yazmasının ve bu ekibe yakın görünmesinin etkisi vardı. Malum, 12 Martçılar, tasfiye ettikleri 9 Martçılardan hiz hazzetmezlerdi. Avcıoğlu ve ekibine yakın durması, Mumcu'ya askerlik sürecinde de pahalıya patladı. Mumcu, soğuğuyla meşhur Ağrı Patnos'ta ağır koşullarda 'sakıncalı piyade eri' olarak askerlik yaptı. Mumcu, 'araştırmacı yazarlığa', 1975'te Cumhuriyet gazetesinde Gözlem adlı köşede başladı. Mumcu'nun, bir kısmı ölümünden sonra, yazılarından derlenerek yayınlanmış 42 kitabı bulunuyor. Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü patlamadan sonra tuhaf bir olay yeri inceleme faciası yaşandı. Cımbızla toplanacak deliller, çöpçü süpürgesiyle süpürüldü. Bazı zanlılar yakalandı ama bu konuda yapılan soruşturma ve yargılama kamuoyu vicdanını tatmin etmedi. PKK ve JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan, 2009 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'de yaptığımız şöyleşide Mumcu suikastında kullanılan C-4 tipi bombanın, öldürülen eski JİTEM subayı Cem Ersever'le görüşen Amerikalı bir subay tarafından verildiğini söylemişti. O vakitler en çok cinayet işleyen örgüt de, Üç Boyutlu Portre'de 'Devletin gayrimeşru çocuğu' başlıklı yazımızda anlattığımız JİTEM'di. Bu anlamda Aygan'ın söyledikleri yabana atılmamalıdır. Öte yandan Mumcu suikastının, gerçekten istenmediği müddetçe kolay kolay çözülemeyeceği de bilinmelidir. Bunu başarmak, istense bile kolay değildir. Şimdi cezaevinde olan İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar'ın, Güldal Mumcu'ya Mumcu suikastı konusunda söylediği "Duvardan bir tuğla çekersek duvar yıkılır," sözü bunun kanıtı gibidir. Demek ki Ağar'a göre Mumcu suikastı muammasının önünde bir kale duvarı gibi yükselen tuğlalar, Pink Floyd'un Another Brick in the Wall şarkısında söylendiği gibi "Yalnızca duvardaki tuğlalar," değildi. Öyleyse yıkılmaları da kolay olmayacaktır.
NADİR GELEN TÜRDEN GAZETECİ
Eğer 'büyük gazetecilik' diye bir şey varsa bu, Türkiye basın tarihinde en çok Uğur Mumcu'ya yakışır. Bunda suikastla terk-i dünya eylemiş olmasının da bir parça etkisi vardır elbet ama onu asıl önemli kılan, yaşarken yaptıklarıdır. Bu tür özel gazeteciler çeyrek, hatta yarım asırda bir gelirler. Belirli kurumlar tarafından, belirli amaçlarla servis edilen haberleri hiçbir süzgeçten geçirmeyerek yayınlayan meslektaşlarımızın sayısı hiç de az değildir. Ama Emniyeti'yle, MİT'iyle, TSK'sıyla ve diğer bütün kurumlarıyla devletin her kademesinden bilgi alan, bununla yetinmeyip, 'double check' için farklı kaynaklara ulaşabilen Uğur Mumcu gibi 'mumla aransa bile kolay kolay bulunamayacak' gazeteci sayısı çok azdır. Gazeteciliğe başladığım yıllarda gümrük (Ki gümrük Mumcu'nun uzmanlık alanlarından biriydi) ve istihbarat çevrelerinden kiminle tanıştıysam hemen hepsinin, örneğine pek rastlanmayan bir gururla "Mumcu'nun haber kaynaklarından biri de bendim," dediğine şahit oldum. Sırf bu bile Mumcu'nun özel haber ağının genişliğinin ispatıdır.
EN SON HABERLER
- 1 Duyarsız kalmam düşünülemez
- 2 Rallici annenin co-pilot kızı
- 3 ATM Dubai’de gurur verici bir gösteri
- 4 Fedakarlığın adı anne
- 5 Futbola devam etseydim kesin GS’de oynardım
- 6 Daha az tüketmeye mecburuz
- 7 Gerçekleri sanki efsanelermiş gibi yazdım
- 8 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 9 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 10 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var