Pazar 06.01.2013
Son Güncelleme: Cumartesi 05.01.2013

Cem Yılmaz'ı küstürdük mü?

Cem Yılmaz "Birilerinin, seyirciye filmde 120 dakika gülünmez demesi gerekir," dedi ama dinletemedi. Filmleri hep 'Komik mi, değil mi' diye değerlendirildi. O da "Gülün efendiler, aksırıncaya kadar gülün," dercesine gösterisini vizyona soktu

Cem Yılmaz ile en son Yahşi Batı sonrası söyleşi yaptığımızda "Birinin çıkıp seyirciye 'Sevgili kardeşim bir filmde 120 dakika gülünmez,' demesi gerekir," demişti. Haklı bir serzenişti. 1999'dan beri sinemanın içinde bulunan, senaryolar yazıp çeken, yapımcılık yapan, oynayan Cem Yılmaz'ın filmleri, nedense hep aynı algıyla değerlendiriliyor: 'Komik', 'komik değil.' Filmlerinde farklı mizah anlayışlarını kullanması, sinemanın olmazsa olmazlarından taviz vermek istememesi, ne anlattığı, çok da umursanmıyor. Bir kere 'komik adam', Türkiye'yi güldüren adam' imajı yer etmiş ya akıllara, 'güldür de güldür bizi' kafasına çarpıp duruyor sinemada yapıp ettikleri. Tamam, gösterilerinde bunu yapabiliyor. Arka arkaya gelen esprilerine ya da onun deyişiyle şakalarına kayıtsız kalabilen henüz görülmedi! Yapımcı kafasıyla söylersek 'kahkaha garantili'. Ama sinemanın başka bir formatı, başka kuralları var, bir hikaye anlatmanız gerekiyor, takım çalışması şart. Yani biri elma, diğeri armut. Ama elmayı ısıralım, armut tadı alalım gibi bir reaksiyon geliyor. İşin aslı bu. Cem Yılmaz da aslında CM101MMXI Fundamentals'i gösterisini vizyona sokarak "Madem 120 dakika sürekli gülmek istiyorsunuz, buyrun buradan yakın," demeye getiriyor. (Bu arada CM101MMXI Fundamentals'in süresi 139 dakika). Birçok insan bu hamleyi 'ticari zeka' olarak değerlendirebilir. Ama bunun yüzeysel bir eleştiri olduğu da bir gerçek. Çünkü diğer gösterilerinin DVD'lerini bedavaya dağıtmadığını biliyoruz. Neyse, konuya dönersek; Cem Yılmaz sinema macerasının, dar bir perspektiften değerlendirilmesine adeta tepki gösteriyor, "Gülün efendiler, aksırıncaya tıksırıncaya kadar gülün," dercesine, bu gösteriyi vizyona soktuğunu düşünmemiz bu yüzden. Başlıktaki ironik soruyu bunun için soruyoruz. Her filmini 'komik', 'komik değil' perspektifinde değerlendirilmesinden sıkılıp küstü mü Cem Yılmaz? Ya da şöyle mi sorulmalı: El birliği ile sinema yapma hevesini kırdık mı?

BİZİ BİZE ANLATIYOR
Oysa filmlerinde olsun, gösterilerinde olsun, anlattığı bizim hikayemiz. Hayatın olağan akışı içerisinde pek de dikkat etmediğimiz ya da ezbere yaptığımız davranışlardan, takındığımız tavırlardan adeta bir 'Türkolog' gibi tespitler çıkarıyor. Sosyolojik gözlemlerini es geçmek mümkün değil. Ha, façası olanı esprisine malzeme yapıyor, ama bunu kimseyi aşağılamadan becerebiliyor. Becerdiği bir başka şey ise politikayı ve kaba cinselliği kullanmadan mizah üretebilmesi, zeka dolu esprilerle bizi güldürmesi ve kendi zaaflarımızı yüzümüze vurması. Fakat, genel olarak anlatılan bizim hikayemiz değilmiş duygusuyla meseleye yaklaşıldığı için olsa gerek, şakalarının arkasındaki eleştiri de, anlayanları tabii tenzih ediyoruz, boşa çıkıyor. Tıpkı sinemada yaptıkları gibi. Oysa öyle bir çırpıda silip atılamayacak bir sinema kariyeri var Cem Yılmaz'ın. Ferzan Özpetek, Yavuz Turgul, Ömer Vargı, Ömer Faruk Sorak, Yılmaz Erdoğan gibi sinemacı kişilikleri çoktan kabul edilmiş yönetmenlerle çalıştı. Şener Şen gibi usta bir oyuncuyla karşılıklı oynadı. Zeki Demirkubuz ile aynı jüride yer aldı. Yeri geldi, Hokkabaz'daki gibi hüzünlü hikayeler anlattı, yeri geldi G.O.R.A. ve A.R.O.G'daki gibi iddialı yapımları kotardı. Ama sinemada alaylı oluşundan mıdır nedir, her filmine illa bir kulp bulundu. Öyleki A.R.O.G sonrası 'arakçı' bile ilan edildi. Eden kimdi? Hatırlayan var mı? Yok işte, asılsız çamur atma durumu. 1992 yılından beri hayatımızda Cem Yılmaz. Popüler bir kişilik. Popüler kültürün yıllardan beri eskitemediği, sürekli ürettiği için olsa gerek, bir insan. Popüler ya da şöyle söyleyelim anaakım sinemanın layıkıyla yapılması için çaba harcıyor. Ayrıca onunla ama onsuz da yapamama halimiz de var. Hem yaptığı filmler en çok da niyeti eleştiriliyor hem de ortalarda görülmediği zaman 'Niye bir şey yapmıyor?' diye meraklanılıyor. Şöyle bitirelim o zaman: Lütfen alıcınızın ayarlarıyla oynayın artık. Çünkü Cem Yılmaz frekansına alıcılarınızı ayarlarsanız, onun, gözlem ve esprilerinin tadını çıkartabilirsiniz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.