Model Didem Soydan: Ruhum sokak çocuğu

Didem Soydan'ı biz defilelerden, moda çekimlerinden tanıyoruz. Demet Evgar'la birlikte GQ dergisine verdiği kapak pozu, hayli ses getirmiş ve tüm gözler Didem Soydan'ın üzerine dönmüştü. Oysa ona sorarsanız "Pozdaki kızla, sokaktaki kız aynı değil." Günlük hayatta şapkasını ya da kapüşonunu takıyor ve kendini sokaklara atıyor. Elbette bir davette boy göstermesi gerekirse kendi deyimiyle "Şıkır şıkır," giyiniyor, ama onun ruhu, biraz daha sokak stili. Onu Instagram'dan takip edenler zaten bilir, sık sık Eminönü, Fatih taraflarında dolaşıyor. Yemek yemeyi çok seviyor. Fazla değil, 'kaliteli' tatların peşinde koştuğunu söylüyor. Esnaf lokantaları, sokak tezgahları... Belki de İstanbul'da hiç bilmediğiniz yerlerde farklı lezzetler keşfetmiş o. Yakın arkadaşı model Umut Eker'le birlikte araç kullanmadan Eminönü'nden Sultanahmet'e yürüyor. Geçtiğimiz günlerde Karaköy'de bir kafede rastladığım Soydan, favori mekanlarını saymaya başlayınca "Bir gün birlikte gezelim," dedim ve bir sabah kahvaltı için Karaköy Namlı'da buluştuk. Ardından Eminönü'ne geçtik, en sevdiği hamburgercide bir şeyler atıştırıp, turumuzu Sultanahmet'te tamamladık. Bu arada sokak tezgahlarından esanslar, bijuteriden bileklikler, Kanka Shop'tan peçeteler aldık. İşte altı yıl önce otomobili hayatından çıkaran, her yere metroyla giden Didem Soydan'ın İstanbul'da keşif rotaları...
FAVORİ MEKANLARI
Kocamustafapaşa, Eminönü, Fatih, Sultanahmet ve Karaköy, Didem Soydan'ın en iyi bildiği semtler. Fatih Haşim İşcan Geçidi'ne giderken solda Unkapanı Pilavcısı favori yerlerinden biri. "Burası yurtdışındaki neredeyse bütün yemek kitaplarında var. Akşam git, kapıda kuyruk olur," diyor. Fatih'te özellikle perde pilavı yemeyi öneriyor.
Kahvaltı için favori adresi Karaköy Namlı. Ayrıca Karaköy Lokantası da en sevdiği adresler arasında. Eti çok sevdiği için kahvaltıda bile kavurma yiyor.
Söz konusu pide olunca, soluğu Taksim'deki Şahin'de alıyor. "Eti çok sevmeme rağmen kıyma mideme dokunur. Ama yiyeceğim zaman hakkımı Şahin'de kıymalı pidede kullanırım," diyor.
Çocukken seyyar satıcılara itibar etmezmiş, ama Galata'da seyyar tezgahta mozaik pasta satan amcayı ne zaman yakalasa, iki dilim pasta alırmış. Bir de Nişantaşı'nda konser çıkışları kurulan sucuk ekmek tezgahlarına meraklı.
Eminönü'nde oyuncakçıları geçtikten sonra sol tarafta karşınıza Virginia Angus Burger isimli bir yer çıkıyor. Burası Soydan'ın en sevdiği burgerci. Henüz beş ay önce açılmış. Dana burgerini yemek için arada sırada buraya geliyor.
Sultanahmet'te gezerken Türkmenistan Aşevi'nin mantısını çok sevdiğini anlatıyor.
Sonra Sultanahmet'te en sevdiği lokantaya geçiyoruz. Adı: Khrosani Ocakbaşı. İçeride ocakbaşı var. Ama hava güzel, biz dışarıda bir masaya kuruluyoruz. Lokantanın pastırmalı humusunun müdavimi. İslim kebabı, içli köftesi, fındık lahmacunu, ve kuzu tandırı... Hepsini seviyor. "İşletme nezih, yemekler muhteşem," diye anlatıyor.
Kahveyi içmek yerine, güzellik maskesi olarak kullanıyor. Kahve almaya Eminönü'ndeki Kurukahveci Mehmet Efendi'ye gidiyor.
TATİL İÇİN KELEBEKLER VADİSİ
Didem Soydan üç yıl öncesine kadar yaz tatillerinde Arnavutluk'a gidermiş. Türkiye'de en sevdiği tatil yerleriyse Olimpos ve Kelebekler Vadisi. Dalyan'da dinlenmeyi de seviyor. Bir de tatile Edirne'ye anneannesini ziyarete gidiyor.
TAM BİR ETOBUR
Soydan'ın anne tarafı Edirneli, baba tarafı Arnavut. Kahvaltıya en az 20 kişi oturuyor ve bol bol et yiyorlar. Soydan "Mutfakla aram sıfır, ama yemek yemekle çok iyi," diyor.
En sevdiği yemekler anneannesinin ıspanaklı böreğiyle babaannesinin etli patatesi. "Ben tam bir et insanıyım. Tatlı da severim. Ama onun dışında tuz, şeker tüketmem. Karnıyarık ve imambayıldıyı da çok severim," diyor.
Fotoğrafçılar, tasarımcılar, bloggerlar... Tanıması gereken güruhun onu tanıdığını söylüyor. Sokakta ise kimse tanımıyormuş. Fatih'te, Çarşamba taraflarında sevdiği lokantalar var. "Zaten sarışın olduğum için ilgi çekiyorum. Bu nedenle biraz erkeksi giyiniyorum. Genelde en yakın arkadaşım Umut Eker'le birlikte gidiyorum. Biz, tabiri caizse sokak çocuğu olarak büyüdük," diyor.
Sık sık aktarları da geziyor. Kendi deodorantını kendi yapıyor ve malzemeleri aktarlardan temin ediyor. "Deodorantın kokusunu sevmiyorum," diyor.
Didem Soydan'ın spor yapmaya vakti yok. "Spor için düzenli zaman ayırmak gerek. Oysa ben kalan boş vakitlerimde dinleniyorum," derken çay, kahve, ketçap, mayonez, hazır meyve suları tüketmediği bilgisini de paylaşıyor. Her pazar alışverini Kasımpaşa Organik Pazarı'ndan yapıyor.
"Galata'da yaşıyorum, ama burada fiyatlar çok pahalı. Turistlere yönelik her şey. Dilim karpuz satıyorlar. Esnaf lokantaları bile turistik ve çok yağlı," diyor.