Eğitim geleneği DNA'mızda var

16 Eylül 1863'te eğitim hayatına başlayan, Türkiye'nin en köklü okullarından Robert Kolej, bu yıl 150. yaşını kutluyor. Robert Kolej'in 150. yılı nedeniyle bu sene İstanbul'da birçok etkinlik düzenlenecek. Bu etkinliklerden biri de Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü işbirliğiyle hazırlanan, 'Bir Geleneğin Anatomisi: Robert Kolej'in 150 yılı, 1863 - 2013' başlıklı sergi. Pera Müzesi'nin ev sahipliği yapacağı sergi, 14 Mayıs'ta düzenlenecek galanın ardından 15 Mayıs'ta kapılarını açacak. 14 Mayıs'ta düzenlenecek gala, önemli isimleri ağırlayacak. Bu isimlerden biri de, Robert Kolej'in kurucularından Cyrus Hamlin'in torunu Ted Widmer. Tarih profesörü olan Widmer'ın en önemli özelliklerinden biri, Türkiye-ABD ilişkileri alanında uzmanlaşması. Öyle ki, Widmer, Bill Clinton'ın ABD başkanı olduğu dönemde başkanın konuşmalarını da kaleme alıyordu. Sorularımızı yanıtlayan Ted Widmer, ailesinin Türkiye bağlantısından gurur duyduğunu özellikle vurguluyor. Büyük büyükannesi Mary Hamlin'in İstanbul'da doğduğunu hatırlatan Widmer, babasının da Robert Kolej'in Yönetim Kurulu'nda olduğunu anlatıyor. Widmer ailesi kendini eğitime adayan bir aile. Ted Widmer, "Bu DNA'mızda var," diyor ve anlatmaya başlıyor: "Büyükannem Beyrut'ta bulunan Amerikan Üniversitesi'nin Hemşirelik Okulu'nun dekanlığını yaptı. Babam, Deerfield Academy ve Brown Üniversitesi'nde sürdürdüğü uzun kariyerin ardından Ürdün'deki King's Academy'nin kuruculuğunu üstlendi. Annem ABD'de bulunan Wellesley College'da Çin edebiyatı dersleri veriyor. Ben de babam gibi Brown Üniversitesi'ndeyim." 14 Mayıs'ta İstanbul'a gelecek olan Widmer, heyecanlı olduğunu gizlemiyor. "Türkiye'deki eski dostlarımı göreceğim," diyen Widmer, yeni arkadaşlar edineceği için de kendini şanslı hissettiğini söylüyor.
Bush dönemi çok zordu
1999'daki ilk ziyaretinin ardından Türkiye'yi dört ya da beş kere daha ziyaret ettiğini anlatan Widmer, "Bence Türkiye, dünyanın en önemli ülkelerinden biri," diyerek Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin önemini vurguluyor. Ardından da bu ilişkilerin neden sekteye uğradığını anlatıyor: "Bill Clinton ile biz Beyaz Saray'dan ayrıldığımız zaman iki ülke arasındaki ilişkiler çok iyidi. George W. Bush'un başkanlığı döneminde bu ilişkiler değişti. Zor zamanlardı. Irak'ı işgal etmek doğru bir karar değildi. Ama olgun bir ilişki, zaman zaman yaşanacak fikir ayrılıklarını da kapsar. Ve bu problemler, ilişkinin stratejik değeri ile karşılaştırıldığında çok küçük kalır. Bana göre Türkiye ve ABD her zaman birlikte çalışmak için istekli olacak."
Türkler dayanıklı, kararlı ve samimi
Ted Widmer, ilk kez 1999'da, zamanın ABD Başkanı Bill Clinton ile birlikte Türkiye'ye geldiğini söylüyor. 1999 İzmit Depremi'nin hemen ardından gerçekleşen bu ziyaret Widmer'ı çok etkilemiş: "Ziyaret sırasında, Türk insanının dayanıklılık ve kararlılığına hayran kaldım. Tabii samimiyetine de... Bu ziyaret Türkiye-ABD ilişkileri açısından çok önemliydi. Ben de bunun bir parçası olduğum için çok heyecanlanmıştım."
Türkiye'ye hayranız
"Amerikalılar, Türkiye'ye hayranlık besliyor," diyor Ted Widmer, "Fakat," diyerek devam ediyor: "Türkiye konusunda detaylı bilgiye sahip değiller. Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu hepimiz biliyoruz ve bundan dolayı çok minnettarız. Ama Amerikalıların çoğu, uzmanların aksine, Türkiye'nin derin tarihi konusunda ve 20. yüzyılda başardıkları konusunda bilgi sahibi değil. Umarım bu durum değişir."