Pazar 02.06.2013

Bu derginin adı Bülent

Biri İstanbul'da, diğeri Londra'da doğan ve yolları üniversitede kesişen iki arkadaş, Bülent Ecevit ve Bülent Ersoy'a selamlarını gönderen BÜLENT isimli İngilizce bir dergi yayınlanmaya başladı. Dijital dergi, Türkiye'ye yeni bir perspektifle bakmayı amaçlıyor

Derginin adını ilk duyduğumuzda verdiğimiz tepkiyi hatırlıyorum. "Bülent diye dergi mi olur?" deyip gülmüştük. Üstelik yalnızca Bülent de değil, büyük harflerle BÜLENT'ti derginin ismi. bulentjournal. com adresindeki dergiye girince, başlığın gizemini de çözmüş olduk: Logonun altındaki karakalem çizimde Bülent Ecevit ve Bülent Ersoy, sanki güzel bir sohbetin ardından kameralara dönmüş de poz vermişcesine bize bakıyorlardı. "Günümüz Türkiyesi'ne dair yeni düşünme biçimlerini teşvik etmeyi hedefleyen" dergi, adını Türkiye siyasetinin en mühim figürlerinden, aynı zamanda şair ve çevirmen de olan Ecevit ile şarkıcı Ersoy'dan alıyor. BÜLENT'i iki genç editör, Izzy Finkel ve Thomas Roueche birlikte hazırlıyor. Bundan yedi sene evvel yolları üniversitede kesişmiş ve ortak ilgi alanları olan Türkiye hakkında bir yayıncılık faaliyetine girişmeye karar vermişler. İkisi de Cambridge'de, ardından Londra'daki SOAS'ta okumuş, hem Türkiye'ye dünyanın bakışı hakkında hem de Türkiye'den dünyaya bakış hakkında epey gözlem ve hatıra biriktirmişler.
'SIFIRINCI SAYI' YAYINDA
Eski bir başbakan ve milyonların sevgilisi bir şarkıcının ismini verdiği BÜLENT'in arkasındaki fikri şöyle açıklıyorlar: "Gelmiş geçmiş en ikonik bu iki Bülent'ten Ersoy olanının herkesin gözü önünde gerçekleşen cinsiyet geçişi, 1980 askeri darbesine tesadüf etmiş, Ecevit olanının ise başbakanlık yaptığı 2001 yılında üzerine Anayasa kitapçığı fırlatılması zorlu bir ekonomik krizi tetiklemişti. Kimlik politikalarının öngörülemez biçimleri ve yazının kaba kuvveti gibi Türkiye'nin halihazırdaki en ilginç gerilimlerine temas eden bu iki figürün hayatları, ülkeye dair yaygın beklentileri hüsrana uğratma potansiyelleriyle de BÜLENT için bir tür çıkış noktası sağlıyor." Şu anda 'sıfırıncı sayı' başlığını koydukları içerikle yayındalar. Bu hazırlık sayısını geçen sene kaybettiğimiz besteci ve yazar İlhan Mimaroğlu'na ithaf etmişler. Mimaroğlu'nun eşinden aldıkları, hiçbir yerde yayımlanmamış fotoğraflarla başlayan dosya, bunun yalnızca uzun denemelere yer veren bir dergi olmayacağının da habercisi. Erdem Helvacıoğlu'nun Robert Kolej'de Mimaroğlu'nun müziğiyle tanışma macerasını anlattığı yazısını okurken Mimaroğlu bestelerini dinleyebiliyorsunuz. Bu anlamda BÜLENT, internetin imkanlarını sonuna kadar kullanan bir dergi. Alper Maral imzalı bir makale ve Robert Gluck'un Mimaroğlu söyleşileriyle tamamlamışlar dosyayı.
İÇERİĞİ ÖZGÜN VE ZENGİN
Roueche, önümüzdeki sayılarda mercek altına almayı istedikleri isimler arasında Sevim Burak'ı sayıyor. Tamamı İngilizce olan derginin amacı; Türkiye'ye alışılmadık, yeni bir perspektifle bakan İngilizce denemeler yayımlayarak zaman içinde kalıplaşmış Türkiye imgesine de yeni bir bakış getirmek. Dergide yayınlanan bir 'fotoğraflı deneme', Türkiye Köşkleri Projesi başlığını taşıyor ve gazete satıcılarından bekçilere, taksi şöförlerine içinden pek çok farklı kişinin çıkabileceği bir mimari buluş hakkında düşünmeye itiyor bizi. Bir başka ilginç konu ise Ömer Kavur'un ölümünden beş sene önce New York'ta Anthology Film Archives'ta Robert Haller'la yaptığı söyleşinin dökümü. Şu sıralarda Türkiye ve komşuları arasındaki ilişkilere odaklanan ve haziranda yayımlanacak 'birinci sayı'larına hazırlanan Finkel ve Roueche, bu sene Eurovision'a katılmayışımızdan yola çıkarak Türkiye ve komşuları meselesine bakan bir yazıyı siteye yüklemişler. Türkiye'nin Eurovision karnesini tartışan yazı, grafikler ve YouTube video'larıyla desteklenmiş. İtiraf etmeliyim ki sitede gezdikten sonra baştaki "Bülent diye dergi mi olur?" sorusunun yerini "Niye daha önce kimse Bülent diye bir dergi çıkarmamış?" alıyor ki, bu da ufak bir başarı değil.
'Kültürler arası köprü' demek yasak!
Derginin editörlerinden Izzy Finkel "Ufak bir dergiyiz ama projeyi büyütmeyi amaçlıyoruz, böylece BÜLENT'i hem Türkçe hem İngilizce yayımlayabileceğiz. Genel olarak amacımız siyasetteki 'kitsch' şeyler hakkında ve 'kitsch' şeylerin siyasi yönleri hakkında konuşabileceğimiz bir alan yaratmak. Yazılarda 'kültürler', 'arasında', 'köprü' kelimelerinin aynı cümlede yer almalarına izin vermeyeceğiz!" diyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.