Son Güncelleme: Cumartesi 08.06.2013
Birilerini tekmelemek isterdim
Yeni kuşak aksiyon filmlerinin aranan yıldızlarından, Hollywood'un en yeteneklilerinden biri. Avatar, Karayip Korsanları gibi hitlerden sonra ikinci kez Uzay Yolu'nda. Zoe Saldana "Filmin konusu günümüzle bağlantılı: Barışa zarar vermek ve kötü amaçlarla iktidar olmak isteyenlerden korunmak gerek," diyor
YETENEKLİ DANSÇI
Üç kız kardeşin en küçüğü olan Zoe Saldana, New York Queens'te dünyaya gelmiş. 10 yaşından itibaren, 17 yaşında tekrar New York'a dönünceye kadar Dominik Cumhuriyeti'nde yaşamış. Yetenekli bir dansçı olarak Face Tiyatro Grubu'na katılmış ve ilk oyunculuk performansını, 2000 yılında Center Stage'de bir balerini canlandırarak gerçekleştirmiş. Saldana sonraki 10 yıl içerisinde Pirates of the Caribbean: The Curse of the Black Pearl, The Terminal and Vantage Point filmlerinde boy gösterdi. Bu rolleri sayesinde Hollywood'un en yetenekli oyuncularından biri olarak ün yaptı. Son dönemde ise aksiyon filmi Colombiana ile bağımsız sinema filmi The Words'te oynadı.
- UHURA'YI İKİNCİ KEZ CANLANDIRMAK NASILDI?
- Çok güzeldi. Tanıdık yüzlerin olduğu, tanıdık bir bölgeye gelmek ve daha önce oynadığım, oynamayı sevdiğim bir karakteri oynamak çok güzeldi. Özeldi.
Birincisi kadar stresli değildi, çünkü hepimiz yakın arkadaş olduk ve J.J. (Abrams) sette çok pozitif bir atmosfer yaratıyor.
- Uhura birçok yönden çığır açan bir karakterdi. 1960'lardaki orijinal dizide bütün erkeklerle aynı düzeyde olan bir kadındı. O dönemde ender görülen bir durumdu. Bu rolün size cazip gelmesinin nedenlerinden biri de bu muydu?
- Evet, Uhura'nın sevdiğim yönlerinden biri de buydu. J.J. o şekilde yazmış, ama orijinal dizide de öyleydi. Bütün erkeklerle eşit düzeyde olan, faydalı bir karakteri oynayacağımı bilmek, böylesi bir karakteri canlandırmak çok güzeldi.
- Filmi cazip kılan unsurlardan biri de uzay gemisi Atılgan'ın ekibinin çokkültürlü olması... Bu, ender rastlanan bir durum...
- Kesinlikle. 40 yıldan uzun bir süre önce, barış için çokkültürlü bir ekibin birlikte çalıştığı böyle bir dizinin olması güzel ve radikal bir durum.
Bizim de bunu tekrar etmiş olmamız olağanüstü.
- Bilinmeze Doğru: Star Trek'in konusuyla ilgili bize neler söyleyebilirsiniz?
- Hikaye günümüzle bağlantılı:
Barışa zarar vermek ve kötü amaçlar için iktidar olmak isteyen insanlardan korunmak gerek. Bana göre çağdaş bir konu. Hikayemizdeki karakterler sadece işlerini yapmaya ve birbirlerinin hayatını korumaya çalışıyorlar.
- Peki bu, Avatar'a benzer bir film mi? İkisi de son teknolojiyi kullanıyorlar...
- Evet, büyük ölçekli olmaları açısından ve ayrıca yapman gereken bütün işler, eğitim, hayal gücünü kullanmak zorunda olduğun yeşil perdede çalışmak gibi açılardan benziyorlar. İkisi de müthiş projeler. Çok fazla teknoloji gerektiren filmler, kendi zorluklarını da barındırır.
Bu nedenle de çok fazla ödev yapmanız gerekir, zorlayıcı ama aynı zamanda eğlenceli de.
- Hep güçlü roller arıyor gibisiniz. Bu rol de öyle miydi?
- Büyürken bana ilham veren şeyin duygusal rollerin yanı sıra aktif kadın karakterleri izlemek olduğunu hatırlıyorum.
Bana göre, sadece pasif olan, sadece başkasına tepki veren bir kadını görmek doğal değil. Çünkü ben öyle değilim.
Böyle yetiştirilmedim ve o tür kadınlar benim hayatımda yok. Sanatımda da kesinlikle bu tip karakterlere yer vermeyeceğim.
Çünkü sanatım karakterimin bir yansımasıdır. (Söyleşi: Martyn Palmer)
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde