Nepal'de 'seyyahlar' kütüphanesi

İki yazar. İkisi de Alman. İki yıl boyunca Nepal'de yaşayıp, bir şekilde o bölgeye yolu düşen yolcuların okudukları kitapları satın aldılar. Eckhart Nickel ve Christian Kracht, biriktirdikleri bu kitaplardan bir kütüphane oluşturdu. Nickel ve Kracht, Katmandu adını verdikleri ve 200'den fazla kitaptan oluşan kütüphane için, kendi deyişleriyle 'güzel ve havadar' bir mekan arıyorlar bir süredir. Eckhart Nickel, yolcuların kitaplarından bir kütüphane oluşturma fikrinin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor: "Yazar Christian Kracht ile birlikte Der Freund dergisinin yazıişlerini kurmak üzere Nepal'e gelmiştim. Ancak kütüphanesiz bir yazıişleri düşünülemeyeceğinden şöyle bir karar aldık: Katmandu'da geçirdiğimiz her gün için bir kitap belirleyecektik. 'Günün kitabı'nı şehrin sahaflarını dolaşıp bulacaktık." Nitekim ilk kitabı, 24 Mayıs 2004'te satın almışlar. Nickel "Çok iyi hatırlıyorum," diye anlatıyor: "Gece uçağıyla Katar'dan gelmiştim. Çok yorgundum. Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor, gök gürlüyordu. Henüz kesilmiş hayvanların başları dükkanların önünde sıralanıyordu. Trafik tam bir kaostu. Gazeteler başbakanın istifa ettiğini, kolera salgınının kapıda olduğunu yazıyordu. İnsanların yüzüne bakıyor, hiçbir şey anlamıyordum. Bir şeylere tutunmak istedim. Bir sahafa daldım. Buda'nın metinlerine sarıldım..." Nickel ertesi gün de bir kitap almış: Joris-Karl Huysmans'ın Tersine romanını. "Daha çok içgüdüsel olarak seçtik kitapları. Ne olsa, arkaik dönemlerde olduğu gibi bizler hâlâ avcı ve toplayıcılarız. Evden çıkıp, elinde 'avla' eve dönmek gibisi yok... Ayrıca bizim sahaflardan edindiğimiz, yani yolcuların geride bıraktıkları kitaplar da eski sahipleri hakkında çok şey anlatıyor. Kitaplar ağırdır. İnsan bavuluna kitap koyarken, rastgele seçim yapmaz... Kimileri gittikleri yere uygun okumalar seçer, mesela İrlanda Dublin'e Ulysses ile gider. Kimileri de en sevdikleri olmadan yolculuğa çıkamaz." Kütüphanede hangi eserlerin olduğunu merak edenler, www.derfreund.com/library. php adresine bakabilir. (Die Zeit)