Sandıktan çıkan Louis Vuitton öyküleri

Prensesler, soylu mu yoksa ajan mı olduğu bilinmeyen leydiler, hırsızlar, sihirbazlar, ünlü film yönetmenleri, oyuncular... Louis Vuitton valizlerini kullananlar, söz konusu valizlerle ilgili unutulmaz olaylar yaşayanlar arasında kimler yok ki... 1854 yılında Fransa'da Louis Vuitton tarafından üretilmeye başlanan valiz, çanta, cüzdan ve bavullar, yıllar içinde dünyanın en meşhur, kaliteli ve lüks markasından biri haline geldi. 20. yüzyılın başında seyahatlerin vazgeçilmez parçası olan bu valizler, pek çok ilginç yol hikayesinin de 'kahramanı' oldu. Louis Vuitton ailesinin üyeleri de yıllarca müşterilerinden, satıcılardan, valizlerle ve çantalarla ilgili hikayeleri dinledi, gazetelerden okudu.
11 USTA KALEM
Bu hikayelerle büyüyen isimlerden biri de, Louis Vuitton'un torunu, 1883-1970 yılları arasında yaşayan Gaston-Louis Vuitton idi. Gaston- Louis Vuitton'un bir tutkusu vardı: Ürettikleri eşyalara dair çıkan tüm gazete haberlerinin kupürlerini biriktirmek, hikayeleri derleyip not etmek. İşte onun bu tutkusu günümüzde bir kitaba dönüştü. Fransa'nın tanınmış yayınevi Gallimard, 11 Fransız yazara bir çağrıda bulundu; Vuitton çantaları ve valizleri hakkındaki 'söylenceleri' yorumlayıp hikayeleştirmeleri istendi. 11 yazar, yani Eliette Abecassis, Fabienne Berthaud, Marie Darrieussecq, Virginie Despentes, Nicolas d'Estienne d'Orves, Patrick Eudeline, David Foenkinos, Philippe Jaenada, Yann Moix, Veronique Ovalde ve Bruno de Stabenrath da bu çağrıya yanıt verdi ve sonunda Trunk (Sandık) kitabı ortaya çıktı. 356 sayfalık kitapta her hikaye, ilham aldığı söylenti, öykü ya da gazete kupürü veriliyor, ayrıca yazarlar da bir bir tanıtılıyor. Kitapta yer alan David Foenkinos imzalı öykü, dünyaca ünlü Macar asıllı ABD'li illüzyonist Houdini'nin, Louis Vuitton valiziyle macerasını anlatıyor... 1890 yılında Louis Vuitton ailesinin mucit ismi Georges Vuitton kilitli çantalar üretir. Bu çantaları denemek için de Houdini'ye bir çağrı yapar: "Bay Houdini, bugüne dek kendi üretiminiz olan valizlerin içinden çıkmayı başardınız. Ancak size bir teklifte bulunmak isterim. Size teklifim, bu kez de benim hazırlayacağım bir valizin içinden çıkmanız. Eğer cesaretiniz yoksa bu denemeyi izleyiciler önünde değil de evde tek başınıza da yapabilirsiniz. Bunu da kabul edebilirim. Yanıtınızı merakla bekliyorum."
YA HOUDINI EVET DESEYDİ...
Buraya kadar hikaye tamamen gerçekleri yansıtıyor. Ama bu noktada yazarın hayal gücü devreye giriyor; zira Houdini'nin bu davete ne cevap verdiğini bilinmiyor. Foenkinos ise "Houdini bu teklifi kabul etseydi ne olurdu?" diyerek hikayesini yazmaya koyulmuş ve 1905'te geçen bir olayı kurgulamış. Hikayemizde Houdini, büyük bir hevesle bu meydan okumayı kabul ediyor. 9 Mart'ta valizin içine girip çıkmayı deneyeceğini söylüyor. 6 Mart'ta ise Vuitton, Houdini için özel olarak hazırladığı valizi gösterinin gerçekleşeceği meydana getirip, "İsteyen gelip çivi çakmakta özgür," diye halka çağrıda bulunuyor. Derken büyük gün gelip çatıyor: Houdini büyük bir özgüvenle valizin içine giriyor ama çıkmayı başaramıyor...