Irak'ın rüyası ve bilge adam

Ne zaman izledim hatırlamıyorum, bir yabancı haber kanalında Bağdat sokaklarında futbol oynayan bir çocuğa mikrofon tutmuşlardı. Göğsünde İngiltere Milli Takımı'nın sembolü, 'Üç Aslan' olan bir forma giyen çocuk "Bu ülkeyi birleştirecek tek şey futboldur. Mahallede büyüklerimizle bir araya geldiğimiz tek yer futbol sahası. Siyasetçilere güvenmiyorum. Irak futbolunu kurtarmaya çalışan kimse ona oy veririm," diyordu. O çocuk sonradan futbolcu olmuş mudur bilmiyorum ama şu sıralarda bir grup Iraklı genç Türkiye'de düzenlenen FIFA U20 Dünya Kupası'nda ülkelerini birleştirmek, gururlandırmak için ter döküyor.
A Milli'den U20'ye geçti
'Mezopotamya'nın Genç Aslanları', turnuvadaki ilk sınavını o çocuğun formasını giydiği İngiltere'ye karşı verdi. İngilizler 73'üncü dakikaya 2-0 öne girdi, ama Irak pes etmedi ve uzatmada gelen golle bir puanı kaptı. İkinci maçta Arap kardeşleri Mısır'ı yine geriden gelip 2-1 yendiler. Son maçlarında da Şili'yi 2-1 geçip grup lideri olarak Paraguay'ın karşısına çıktılar. Uzatmaya giden maçı 1-0 kazanıp adlarını 1989'dan sonra bir kez daha çeyrek finale yazdırdılar. Dört maçını da Antalya'da, Akdeniz Stadı'nda oynadıktan sonra bu kez Kayseri'de Güney Kore'yle karşılaşacaklar (bugün saat 18.00'de başlıyor). Yarı finale yükselirlerse tarihi bir başarıya imza atacaklar. Irak'ın bu başarısının ardında idealist bir teknik direktör var: Hakim Şakir. 1963 Bağdat doğlumlu Şakir, sakatlıklar nedeniyle parlak bir futbolculuk kariyerine sahip olamamış. Henüz 28 yaşında antrenörlüğe başlayan Şakir, Bağdat Üniversitesi'nden fiziksel hazırlık diplomasına sahip. Londra'da yine antrenman teknikleri, tedavi metodları üzerine programlara katılmış. O yüzden kendisine 'El Hakim' yani 'Bilge' diyorlar. Milli düzeyde, 17 yaşaltı, 20 yaşaltı ve 23 yaşaltı takımlarını çalıştıran Şakir, Aralık 2012'de eski Fenerbahçeli Zico'nun takımdan ayrılması üzerine geçici olarak Irak A Milli Futbol Takımı'nın başına geçti. İlk iş olarak Zico'nun takıma almadığı halk kahramın Yunus Mahmud'u geri çağırdı ama gençlere yer açmak için yaşlı kurtların bazılarını dışarıda bıraktı. Halk desteğini alan Şakiri, bir yıl sonra kalıcı olarak imza atarken Irak, Asya Kupası elemelerine Endenozya galibiyetiyle başladı. Kısa bir süre sonra eşine az rastlanır bir şey oldu. Şakiri, U19'dan tanıdığı ve A Milli Takım'a aldığı futbolcularıyla birlikte Türkiye'de olmak istedi. Federasyon, Şakiri'yi pek sevmeyen medyanın da etkisiyle resmi bir açıklama yaptı: "Irak A Milli Takımı'nın hocası başka takımı çalıştıramaz." Şakiri bunun üzerine kimsenin beklemediği bir hamle yaptı ve U20'ye odaklanmak için A Milli'den istifa etti. Bu hareketle Şakiri, Iraklıların gözünde daha da büyüdü.
Taraftar için ağladı
Şakiri 'ülke futbolunun geleceği' olarak tanımladığı futbolcularının üzerine titriyor resmen. Şakir, "Takımı bir aile gibi kurduk. Aile başarılı olursa herkes mutludur. Elbette temelde her ailede olduğu gibi kurallar ve disiplin yatar. Ancak biz eğlenceli insanlarız ve spontane yaşamayı da severiz. O yüzden saha içi ve dışındaki coşkumuz böylesine renkli," diyor. Fakat Şakir'in kampta general gibi olduğu da söyleniyor. Bir aydır Türkiye'de olan Iraklı oyuncular bu sürede sadece bir kez alışverişe gitmiş. Üstelik Kampta cep telefonları günde 2-3 saat serbestmiş.
Vatansever hoca
Şakir vatanseverliğiyle de öne çıkıyor. Katıldığı bir programda kendisine bir taraftarın Irak'ın yediği golden sonra kalp krizi geçirdiği söylenince gözyaşlarını tutamadı.
Şeytanın bacağını bu kez kırar mı?
Hakim Şakir, takımıyla Aralık 2012'de Batı Asya Futbol Birliği Şampiyonası finaline yükseldi ama Suriye'ye 1-0 yenildiler. Kasım 2012'de Şakir'in başındaki Irak, Asya Futbol Konfederasyonu U19 Şampiyonası'nda finale yükselirken bu kez penaltılarla Güney Kore'ye teslim oldular (bugünkü maç bir anlamda rövanş olacak). 2013'te Şakiri, Irak'la üçüncü finaline Körfez Ülkeleri Kupası'nda (Golf Cup) çıktı. Irak, Birleşik Arap Emirlikleri uzatmada 2-1 kaybederken Şakir de üçüncü finalini kaybetti.
Türk halkına mesaj
Hakim Şakir kendilerine bu turnuvada destek veren taraftarlara şükranlarını sunmadan geçemiyor: "Burada, Türkiye'de gerçekten evimizde gibi hissettik. Sadece vatandaşlarımız değil Türk dostlarımız da bizi hiç yalnız bırakmadı. Bu takım sadece ülkesini değil Türkiye ve tüm kardeşlerini mutlu etme misyonunu üzerinde taşımaktadır."