Son Güncelleme: Cumartesi 27.07.2013
Musikili ibadet: Enderun usulü teravih
Enderun Teravihi bir saray geleneği: Teravih namazı, musikinin değişik makamları eşliğinde kılınıyor ve ilahiler okunuyor. Eski Ramazanlar'da, İstanbul'un tüm camilerinde ve konaklarında uygulanan Enderun Teravihi sonraları unutulup gitti. Şimdilerde bu gelenek yeniden canlanıyor
- Enderun Teravihi'nin başlangıcı biliniyor mu?
- Kaynaklarda Mustafa Itri'nin başlattığı gösteriliyor. Itri'nin talebelerinden itibaren de sistemleşerek günümüze gelen bir saray geleneği. Padişahların çoğunun şairlikle ve musikiyle iç içe oluşları, bu teravih usulünü o manevi atmosferi daha derin yaşamak için uygulamalarına neden oluyor. Topkapı Sarayı'ndaki Hırka-ı Saadet Dairesi'nde kılınan teravih için 30 güne ayrı bir tertip uygulayarak, değişik musiki makamlarıyla ve ağdalı ilahilerle sürdürülüyor. Sarayla da sınırlı kalmıyor. Enderun'da yetişen hafızlar, müezzinler musiki eğitimi de alarak selatin camileri, başta Eyüp Sultan Camii olmak üzere, sultan camilerine gönderiliyor. Sesli zikirlerin yapıldığı tekkeler ve varlıklı ailelerin konakları sayesinde de saraydan halka ve Anadolu'ya yayılıyor.
- Musikili teravihleri zamanla sarayın dışındaki halk da benimsemiş anlaşılan...
- Elbette, birçok camide Enderun'dan yetişme müezzin ve hafızlar olduğundan Anadolu'da ve İstanbul'da Enderun Teravihleri kılınıyor. Hatta insanlar namaza geciktiklerinde, okunan makamdan hangi dörtlükte olduğunu anlıyor. Osmanlı kültüründe musiki bilmeden hayata başlayan yok ki! Subyan Mektebi'nden itibaren hep musiki içinde büyüyorlar. 20. yüzyılın önemli şarkı bestekarlarımızın çoğu esnaftır; Şekerci Hilmi, Basmacı Abdi, Kömürcüzade gibi... Onların eserlerini okuyoruz hâlâ. Osmanlı'da toplumun en alt kademesinden en üst kademesine kadar bir müzikal kültür var. Halk o kadar bilinçli ki, bir hafız efendi makam geçişlerinde ve icraatında hata yaptığında cemaat, camiyi boşaltıp gidermiş.
YAZIN ŞERBET, KIŞIN SÜT DAĞITILIRDI
- Bir tür halkın uyguladığı otokontrol gibi mi?
- Tabii, sistematik bir otokontrol bu. O insanın çevredeki imajı kırılıyor. Kendini düzeltinceye kadar kimse onu dinlemiyor. Günümüzde bu anlamda yetişen halk olmadığı gibi entelektüelimiz de musikimizden bihaber. Misal, ezanla ilgili rüyayı Abdullah bin Zeyd görüyor, ama Efendimiz 'Bilal'e öğret, o okusun!' diyor. Çünkü Bilal'in o güzel sesini dinlemişti. Peygamberimizin sonsuz bir estetik anlayışı var. Yeni bir dünya nizamını teşkil edecek akla ve kalbe sahip yaratılmış bir insanın, sanat anlayışı ve estetik anlayışı olmadığını düşünemeyiz! İslam'da kulağa güzel gelen ses önemli; sadelik, ağırlık, zerafet ve estetik çok değerli.
- Osmanlı'da Enderun Teravihi sonrasında niye şerbet dağıtılırmış?
- Teravih arasına 'terviha' yani 'dinlenme' denir. Bir dörtlükten sonra arada ilahiler okunur, ikramlar yapılır. Hz. Amine'ye doğum sonrası şerbet ikramı yapılır, bunutemsilen kırmızı şerbet dağıtılıyor. Gül lokumu, Efendimiz'in kokusunu, kışın süt ikramı ise Miraç'ı hatırlattığı için yapılıyor. Çünkü Miraç esnasında Cebrail'in Peygamberimiz'e süt ikram ettiği rivayet edilir. Bazı camilerde süt sebillerinden süt içilebiliyor.
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut