Bir telefonla işler değişir!

Sadece bir telefon ederek, kullanmadığınız bir eşyayla, ona ihtiyacı olan birinin hayatına dokunabilirsiniz. 444 00 93. Bu numara, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne bağlı Kadın Koordinasyon Merkezi'nin çağrı merkezi numarası. Diyelim kendinize son model bir çamaşır makinesi aldınız ama eskisi de gayet güzel çalışıyor. Ya da gardırobunuzu sezon modasına uygun yenilediniz ve geçen sezondan kalan gıcır gıcır kıyafetleriniz dolapta yatıyor. Arıyorsunuz yukarıdaki numarayı, bağışlamak istediğiniz eşyaları bir bir sayıyorsunuz. Kendi bilgilerinizi de veriyorsunuz. Kadın Koordinasyon Merkezi'nin gezici ekipleri bir süre sonra sizi arıyor ve evinize gelip, kullanılabilir durumda olan eşyalarınızı alıyorlar.
GELİNLİK DE VAR, BEBEK KIYAFETİ DE
Diğer yandan, eğer ihtiyaç sahibi bir aileyseniz, yine aynı numarayı arayıp kayıt yaptırıyorsunuz. Yine merkezin ekipleri evinizde sizi ziyaret ediyor. Size, eğitim durumunuzdan sağlık sorunlarınıza kadar çeşitli sorular sorarak ihtiyaçlarınızı belirliyorlar. Ve bilgilerinizi kayıt altına alıyorlar. Daha sonra değerlendirme kurulunda size ne gibi yardımlar yapılabileceğine karar veriliyor. Bu, evinizin bir eşya ihtiyacı da olabiliyor, marketlerde geçen kuponu da... Tüm yardım malzemeleri evinize kadar bırakılıyor. Kadın Koordinasyon Merkezi'nin Yenibosna'da pırıl pırıl bir binası ve tıkır tıkır işleyen bir sistemi var. Merkezden içeri girer girmez, önce kendinizi bir alışveriş merkezine girmiş sanıyor ve şaşırıp kalıyorsunuz. Çünkü giriş kapısının hemen ilerisinde butik gibi görünen camekanlı bölümler var. Sol taraftaki camekanda gelinlik, damatlık ve nişanlıklar, sağ taraftakinde ise bebek ve çocuk kıyafetleri göze çarpıyor. Gelinlik, damatlık veya nişanlık ihtiyacı olanların kayıt yaptırması gerekmiyor. Bir gün önceden telefon ederek gelip gelinlik seçeceklerini haber vermeleri yeterli. Gelin adayı gelip, bir gelinlik butiğinden hiç de aşağı kalır yanı olmayan gelinlik bölümünden beğendiğini seçip alıyor. Evlendikten sonra da geri getiriyor. Yeni evlenecek çiftler için çeyiz kolileri de hazırlanıyor merkezde. Bağışçılardan gelen diğer giysiler ise önce bir güzel yıkanıyor, sonra ütülenip ambalajlanıyor. Ve neredeyse yeni alınmış birer giysi gibi ihtiyaç sahiplerine teslim ediliyor. Ahşap mobilyalar da merkezin marangozu tarafından elden geçirilip ihtiyaç sahibi ailelere öyle teslim ediliyor. Hatta en çok ihtiyaç duyulan dolap, burada marangoz tarafından sıfırdan da yapılıp ihtiyaç sahiplerine verilebiliyor. Merkezin yetkilileri en çok beyaz eşyaya, sonra da koltuk, çekyat, baza, dolap, halı, perde gibişeylere ihtiyaç olduğunu söylüyor. Camlı vitrin gibi eşyalar ise pek işlerine yaramıyor. Çünkü yardım yapılan ailelerin evleri genellikle çok küçük oluyor ve bu tür eşyalar sığmıyor. En önemli konu ise bağışlanan tüm eşyaların kullanılabilir durumda olması. Çünkü burada ihtiyaç sahiplerine kullanılamayacak durumda bir ürün asla verilmiyor. Bu tarz bağışlar sadece merkezin çalışanlarının iş yükünü artırıyor çünkü alındıktan sonra hepsi çöpe gidiyor.

İHTİYAÇ SAHİPLERİNİN SAYISI ÇOK
1999 depreminden sonra kurulan Kadın Koordinasyon Merkezi'nin bugün yeni binasında çalışan yaklaşık 200 kişi var. Araçlı gezici ekiplerin sayısı ise 47. İstanbul sınırları içindeki her yerden bağış alabiliyor ve yardım götürebiliyorlar. Merkeze günde ortalama 150-200 arası bağış çağrısı geliyor. Ancak ihtiyaç sahiplerinin sayısı bu rakamdan çok daha fazla. En çok da sığınma evlerinden yeni çıkan kadınlar onlara başvuruyor. Bu kadınlar kendilerine sıfırdan ev kurmak zorunda oldukları için çok fazla eşyaya ihtiyaçları oluyor. Merkezde çalışanların, özellikle sahada görev yapanların işi de hiç kolay değil. Son derece dramatik hikayelerle karşılaşabiliyorlar ve bu onlarda duygusal yıpranmaya sebep olabiliyor. Böyle durumlar için de merkezin çalışanlarına hizmet veren psikoloğu bulunuyor.
16 ADET TEKERLEKLİ SANDALYE BAĞIŞLADI
Bazen bazı hayırseverler, yapacakları yardımları Kadın Koordinasyon Merkezi aracılığıyla yapmayı tercih edebiliyor. Merkezin ihtiyaç sahiplerini tespit etmiş olması, yardımın doğru yere ulaşmasını sağlıyor. Birsen Balkan da bu hayırseverlerden biri. Almanya Münih'te yaşıyor. Yazları Türkiye'ye geliyor ve her sene mutlaka birtakım bağışlar yapıyor. Bu sene 16 tane tekerlekli sandalye bağışı yapmış. Birsen Hanım "Rahmetli annem için yaptım bu yardımı. O da dörtbeş sene yatalak yaşamıştı. Yardımseverlik de bana rahmetli annemden mirastır," diyor.