Her boşanma büyük bir hesaplaşma

Feryal Gülman'ın kendisini genç bir kadınla aldatan eşi Kemal Gülman'dan boşanmak için talep ettiği tazminat tutarı hepimizin dudağını uçuklattı. Örnek çok, anlaşılan zengin ve ünlülerin boşanması olaylı oluyor. Biz de magazin sayfalarından eksik olmayan birçok ünlü çiftin boşanma davasına bakan avukat Altın Mimir'in kapısını çaldık. Boşanmanın detaylarını, zenginler, ünlüler ve güçlüler üzerinden konuştuk. Mimir, ünlü boşanmasında uzman sayılır. Çünkü bugüne kadar, Tuğba Coşkun-Mehmet Ali Erbil, Sedef Altıntaş-Mehmet Ali Erbil, Zeynep-Erdoğan Demirören, Zeynep- Acun Ilıcalı, Teksen Çamlıbel-Sıdıka Çamlıbel, Zeynep Tokuş-Bülent Helvacı gibi çiftlerin boşanma davalarının yanı sıra Deniz Akkaya'nın nafaka davasını da yürütmüş bir isim. Durum böyle olunca ünlülerin boşanmasını Altın Mimir'le konuşmak şart oldu.
- Size boşanma talebiyle en çok kadınlar mı, erkekler mi geliyor?
- Gelenlerin yüzde 90'a yakını kadınlar oluyor.
- Bir kadın boşanmak için geldiğinde amacı karşı taraftan para koparmak mı, canını acıtmak mı, yoksa intikam almak mı oluyor?
- Canı yanmış, haksızlığa uğramış olan kadın, daha çok haklarını öğrenmek amacıyla bana başvuruyor. Yaşadığı çaresizlikten kurtulmak istiyor. Amaç, amiyane tabirle karşısındaki adamın elindekini donuna kadar almak değil tam tersine kadın 'Hakkım neyse onu almak istiyorum,' diyor. Fakat ayrılığın perde arkasında ikinci bir kadın varsa; boşanma sürecine girmiyor. Zira ikinci eş ve ondan dünyaya gelecek çocukların, kendi çocuklarının haklarına ortak olmasını istemiyorlar.
HEP İLK EŞ MAĞDUR OLUR
- Tuhaf değil mi?
- Hep ilk eş mağdur olur! Genelde, erkeklerin ikinci eşleri, ilk eşten olan çocukların haklarının azalması için çaba sarf eder. İlk çocuk ve kadın mağdur oluyorsa, bu ikinci eş yüzündendir. İlla ikinci kez evlenmiş olmak da gerekmiyor, erkekler boşanmadan metresleriyle yeni bir hayat yaşıyor günümüzde. Bu kadınlar, cinselliklerini, gençliklerini kullanarak erkek üzerinde hak elde etmeye çalışıyor.
- 'İkinci kadın' yaygın bir durum mu?
- Özellikle güçlü, paralı ya da şöhretli erkeklere musallat olan çok sayıda ikinci kadın var. Öte yandan erkekler için ikinci kadınlar neredeyse sosyal statü gibi oldu. Hatta bu kadınların yaşının küçüklüğü, erkekler arasında bir rekabet sebebi olmuş durumda. Erkekler her ne kadar böyle değerlendiriyorlarsa da, dışarıdan bu durumun çok sakil göründüğünü hatırlatmak isterim.
- Erkeğin konumuna göre aldatma profili var mı?
- Ekonomik durumu güçlü ve fakat sosyokültürel durumu aynı oranda iyi olmayan erkekler daha çok yabancı kadınları tercih ederken, sosyokültürel açıdan da birikimli olanlar nispeten kültürel yakınlık kurabileceği kadınları bulabiliyorlar. Benim kadın müvekkillerimin yüzde 90'ı ikinci kadın yüzünden eşlerinden ayrılmak istiyor. Ben daha şimdiye kadar, 'Anlaşamıyoruz, sevgim, aşkım bitti,' diye gelen kadın görmedim.
ERKEK, KADIN ONA âŞIK ZANNEDİYOR
- Kadın aldatıldığında değil, aldatıldığı toplum tarafından öğrenildiğinde mi boşanmak istiyor?
- Ne yazık ki öyle oluyor.
- O zamana kadar kadın razı yani duruma...
- Erkek yaşlanmaktan ve iktidarını kaybetmekten korkuyor. Erkeğin iktidardan anladığı para ve cinselliktir. Erkek bunu kaybetmek istemiyor, kadınsa daha konformist bir yaklaşımla yaşadığı hayat standardını kaybetmek istemiyor. Her iki taraf da olay duyulmadığı sürece üstünü kapatmayı tercih ediyor. İkinci kadının varlığı bilinir hale gelince boşanmak biraz da kadınlar açısından mahalle baskısı nedeniyle oluyor.
- Bu durum normalleştirildi mi yani?
- Bunları görüp, okuyup, etkilenen ve doğrunun bu olduğunu zanneden pek çok genç var. Genç kızlara şaşırıyorum ama en çok bu duruma düşen erkeklere şaşırıyorum. Şurası bir gerçek ki, erkekler o yaşlanmış ve göbeklenmiş halleriyle yanındaki kadının ona âşık olduğunu zannediyor. Ben buna inanamıyorum. Genç kızlar da babası, dedesi yaşındaki adamlarla şık bir restoranda yemek yemek, marka bir çanta almak ya da lüks bir tatil yapmak uğruna birlikte oluyor. Hatta bu kadınlar bunu adeta bir iş olarak görüyor. Ama ne yazık ki erkekler bunu anlamıyor.
MERYEM UZERLİ'NİN BEBEĞİ BABANIN MİRAS HAKLARINA SAHİP
Meryem Uzerli hamile. Ama evli değil. Onun hakları ne?
- Hamile kalan bir kadının çocuğu doğurup doğurmama hakkı tamamen kendisine aittir. Hiç kimse hatta baba dahi kadını çocuğu aldırmaya ve çocuktan vazgeçirmeye zorlayamaz. Kadının bedensel bütünlüğü tamamen kendisine aittir, hukuken de vicdanen de durum böyledir. Kadın arzu ederse, doğumdan sonra şayet baba çocuğu nüfusuna kayıt etmiyorsa, babaya karşı babalık davası ve yine çocuğun bakımı için iştirak davası açabilir. Evlilik dışı doğan çocuk, evlilik birliği içerisinde doğan çocukla tamamen aynı haklara sahiptir. Şüphesiz ki, bu haklar arasında miras hakkı da evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun miras hakkıyla tamamen aynıdır.
- Kadınlara boşanırken mağdur olmamaları için ne öneriyorsunuz?
- Her evlilik mutlu başlar. Kimse boşanmak için evlenmiyor. Ancak kadınlar şunu bilmeliler ki; boşanma sürecine başlayan erkeklerin tamamı çok farklı sebeplerle de olsa, eşlerine karşı ekonomik şiddet uygulamaktan çekinmiyor. Bu nedenle, daha evlilik birliği içerisinde ihtiyaç anında kullanabilecekleri bir birikimleri yapmalarını tavsiye ediyorum. Kadınların evlilikle birlikte iş hayatlarını sonlandırmamalarını, evliliği bir kariyer olarak görmemelerini, kendi ayakları üzerinde duracakları bir işe sahip olmalarını şiddetle tavsiye ediyorum.
ÖNCE KADININ KREDİ KARTLARI İPTAL EDİLİYOR
- Siz erkek müvekkili mi yoksa kadın müvekkilimi daha çok tercih ediyorsunuz?
- Erkek müvekkille çalışmak kolay. Çünkü erkekler, iş hayatı içinde üç aşağı beş yukarı olayların, davaların nasıl süreçler olduğunu biliyor. Kadın müvekkil, sürekli eve hapsedilmiş durumda, iş hayatını, dış dünyayı bilmiyor. Benim anlattığım şeyi anlayamıyor, anlasa bile boşanma aşamasında trajik ve agresif bir dönem yaşadığı için duygularıyla hareket ediyor. Kadın müvekkillerimize bir nevi psikolog gibi yardımcı olmak zorunda kalıyoruz. Kadın gecenin bir yarısı, 'Bana böyle mesaj attı, ne yazayım?' diye sorabiliyor.
- Kadının her durumu zor anlaşılan...
- Çünkü erkek boşanmak isteyen kadının ilk önce kredi kartlarını iptal ediyor, eve giren parayı kesiyor. Erkekler eski karısının ona bağımlılığı devam etsin istiyor. Buraya gelen erkekler genellikle hep şunu söyler; 'Ben hiçbir şeye imza atmam ama karımı hiçbir şeye muhtaç etmem!' Buradaki esas amaç, kadının o adama ekonomik bağımlılığının devam etmesi.
- Sözünü ettiğimiz çalışmayan kadınlar sanırım...
- Maddi durumu iyi ve güçlü adamlarla evli kadınların birçoğu evde oturuyor. Onlar boşanmanın dile getirildiği ve uygulamaya konulduğu ilk andan itibaren ekonomik şiddete maruz bırakılıyor.
- Kağıt üzerinde kadınların mal varlıkları nasıl?
- Toplumumuzda genel olarak ekonomik gücü elinde tutan taraf erkek olduğu için sicil kaydına yansıyan her türlü taşınır ya da taşınmaz varlıkların neredeyse tamamı erkekler üzerine kayıtlı. Tapularda, kadının üzerine kayıtlı gayrimenkul oranı sadece yüzde 8, araba sahibi olan kadınların oranı ise yüzde 20'yi geçmiyor.
ÇOCUKLARIN İKİNCİ KADINA DAVA AÇMA HAKKI OLMALI

- Artık kadınlar, eşinin kendisini aldattığı kadından da tazminat istiyor. Size böyle taleple gelen oluyor mu?
- Böyle taleple gelen çok sayıda insan var. Bu taleple gelmeyenlere de, bu haklarını hemen hatırlatıyorum. Sağlıklı bir toplumun oluşmasına vesile olan, düzenli aile yaşantısına yapılan bir saldırı mahiyetinde olan bu durum aynı zamanda, diğer aile bireylerinin kişilik haklarına da açık bir saldırıdır. Yasalarımızda, kişilik haklarına yapılmış olan saldırıların karşılığı olarak manevi tazminat isteme hakkı, saldırıya uğramış olan kişilere tanınmıştır. Şimdilik sadece eş, saldırıya sebebiyet veren kişiye karşı dava açabilmekteyse de; kanaatimce çocukların da bu ikinci kadına karşı tazminat davası açma hakları olmalı.
- Zenginlerin boşanması daha sancılı mı oluyor?
- Boşanma davalarının neredeyse ayrılmaz parçası olan maddi, manevi tazminat talepleri ile mal rejiminin tasfiyesi davaları, şüphesiz ki varlıklı ailelerde daha çetin sürmekte. Bu durumda kadın, evlilik birliği içerisindeki standardına devam etmek isterken, erkek ise tam tersine kadını yokluğa mahkum etmeye çalışıyor.
- Evlilik sözleşmesi yaptırmak yaygın mı?
- Yasa çıktığında merak uyandırdı. Birçok kişi evlilik sözleşmesi ile ilgili danışmanlıklar aldı, ancak uygulamada evlilik sözleşmesi yapılmadı.