Mektup adresi: Raul/Madrid
Vefa adlı bir semtimiz var ama Türkiye'de kimseye jübile yapılmıyor artık. İspanya'da ise işler farklı; futbol efsanesi Raul'e gerektiği gibi veda edildi
TEK KIRMIZI GÖRMEDİ
Sene 1994'tü. Madrid'in derbiye uyandığı bir kasım sabahı. "Akşam 11'desin" dedi hocası. Akşamı zor etti. Atletico Madrid'in alt yapısını dağıtan başkan Jesus Gil de takımıyla birlikte Santiago Bernabeu'ya gelmişti. Bir penaltı yaptırdı, Zamorano'ya bir asist yaptı, bir de kariyerinin ilk golünü attı. Babasını, amcasını ve ona forma değiştirten Atletico Madrid başkanını çok üzdü. Bu insanların hiçbiri 16 yıl daha üzüleceğinin farkında değildi. Bir takımın kaptanı, büyük golcüsü olabilirsiniz. Kupalar kazandırabilir, tribünleri ayağa kaldırabilirsiniz ama mesele 'bayrak adam' olmayı başarmaksa bunun için kariyerinizin ilk sayfasında tek bir kelime yazmalı: Sadakat... Raul, Real Madrid ona sadık kaldığı son güne kadar sadık kaldı. Avrupa'nın en çok gol atan adamı bir gün olsun hava değişimini düşünmedi. Dünyanın en usta golcülerinin formasını giymeyi hayal ettiği Real Madrid'de tek bir kırmızı kart görmeden, rakip stoperlerin tekmelerine kafa uzatarak, çokçalarının yanında çelimsiz kalan vücudunu Allah vergisi son vuruşlarıyla birleştirdi ve o koskoca kulüp bir zaman sonra 'Raul Madrid' oldu. Onun oynadığı yıllarda dört jenerasyon geçti Madrid'den ama kulüpteki kural değişmedi: "En yüksek ücreti Raul alır. Sonrasına bakarız." Gollerinin son pasını veren Guti ile kader birliği yaptı... Gün gelecek 'Özel biri' Jose Mourinho takımın başına gelecek ve ikilinin yollarını Real Madrid ile ayıracaktı... Guti Beşiktaş'a, Raul Almanya'da Schalke 04'e imza attı.
BÜYÜK KAPTAN AĞLADI
Santiago Bernabeu'ya bir gün dönecekti. Öyle ya da böyle. Lakin o gün orada onu Real Madrid'den ayıran Jose Mourinho olmamalıydı. 80 bin Real Madrid taraftarı "Teşekkür Raul," diyebilmek için perşembe akşamı Santiago Bernabeu'ya koştu. İspanya Kralı, ona kupaları kaldırdığı şehirdeki, Real Madrid'in kutlama alanı Cibeles Çeşmesi'nin değerli bir maketini vermek için şeref tribünündeydi. Yine attı golünü ve yine mutluluğun en güzel karesini verdi. Tribünlerden "Sonsuza kadar büyük kaptansın!" tezahüratını duyunca ağladı da o gece... İspanyollar bir futbol efsanesine olması gibi gerektiği veda etti. Rivayet odur ki bir zamanlar zarfın üzerine 'Pele / Brezilya' yazdığınızda o mektup efsane futbolcuya ulaşırmış. Okur muydu, okumaz mıydı? Bilinmez. Şimdi e-posta devri ama eskisi gibi denemek isteyen varsa lüften zarfın üzerine 'Raul / Madrid' yazsın. O mektup sahibini bulur, kim bilir bu vefalı güzel adam size cevap bile yazar...
HOCALARINI UNUTMADI
Evlendiği 1999 yılına kadar attığı gollerin sevincini nasıl yaşadığını kimse hatırlamıyordur ama o günden sonra her golde alyansını öpen Raul'u kimse unutmadı. Örnek profesyonel, büyük futbolcu, büyük kaptan, bayrak adam, elektrikçi Pedro Gonzalez'in oğlu Raul, ilk çocuğu doğduğunda adını Jorge koydu. Onu A takıma çıkartan efsane futbolcu, o günlerin Real Madrid Teknik Direktörü Jorge Valdano'ya olan vefasını gösterdi. Onun gibi bir zamanlar Atletico Madrid forması giymiş Meksikalı golcü Hugo Sanchez de iki yıl sonra doğan ikinci çocuğuna isim oldu. Ardından ikizler Hector ve Mateo ve beşinci çocuğu Maria...
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde