Ortadoğu'nun 'Vahşi Batılı'sı

Gelmiş geçmiş en iyi filmlerden biri olarak kabul edilen İyi, Kötü ve Çirkin ile zamanımızın kült filmlerinden Dövüş Kulübü'nün mukayesesi, bize şiddet olgusunun Batı'da nasıl evrim geçirdiğini çarpıcı biçimde gösterir. İlki; ABD'nin kökenini oluşturan kasabanın/kırsalın şiddetini, ikincisi ise modern ABD'yi temsil eden metropolün/ kentselin şiddetini anlatır. Demek ki şiddet, yaklaşık 150 sene içinde 'kovboylar'dan 'beyaz yakalılar'ın eline geçmiştir. Bir başka deyişle ülke, kapitalistleşmesini tamamladıkça şiddet, transformasyon geçirerek kentlere taşınır, silahtan arındırılır ve yeraltına hapsedilir. Buradan bakıldığında Dövüş Kulübü, İyi, Kötü ve Çirkin'in postmodern versiyonudur. 'Batılı' görüntüsünden olsa gerek Ortadoğu ülkelerinde en çok sevilen Türk oyuncu olan Kıvanç Tatlıtuğ; İyi, Kötü ve Çirkin'de Clint Eastwood'ın oynadığı Blondie ile Dövüş Kulübü'nde Brad Pitt'in oynadığı Tyler Durden'a benzerliğiyle hafızalara kazındı. (Clint Eastwood'un isminin telaffuzu ile Kıvanç Tatlıtuğ'un ismi arasında fonetik benzerlik olması da ilginç bir rastlantı.) Tatlıtuğ da Eastwood'un gençlik hallerinden Brad Pitt'in şimdiki görüntüsüne doğru hızlı bir evrim geçirdi. Son anketlerde 'Türkiye'nin en güvenilir ünlüleri' arasında bir numaraya yükselen Kıvanç Tatlıtuğ, eski haliyle 'Biscolata erkeği' muamelesi görüyordu. Neyse ki Kuzey Güney'de başarılı bir oyunculuk sergileyerek bu imajı üzerinden attı. "Nasıl başarılı oldu?" sorusu iki etkenle açıklanabilir. Birincisi iyi bir örneği (Tyler Durden) taklit etti. İkincisiyse 'içindeki maço karakter'in dışarı çıkmasına izin verdi. Tatlıtuğ, her ne kadar -bizim gibi- Adana'nın varoşlarında büyümemiş olsa da, yani deyim yerindeyse 'Beyaz Adanalı' olsa da nihayetinde bir Adanalı. Dolayısıyla her halükârda içinde bir 'maço' karakter yatıyordu ve bu karakteri Kuzey Güney'de açığa çıkardı. Tatlıtuğ'un yüzde 24 ile bir numara olarak yer aldığı Celebrity Güven Endeksi araştırması, bir zamanlar hep Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) birinci çıktığı güvenilir kurum araştırmalarını anımsatıyor. Ama sonucu, Psikolojik Harekat (PH) ürünü olan güvenilir kurum araştırmalarından daha 'güvenilir' olsa gerek.
TÜRK DİZİLERİ VE ARAP BAHARI
Klişe deyimle Ortadoğu ve Balkanlar'ın en sevilen Türk oyuncularından olan Kıvanç Tatlıtuğ'un oynadığı Kuzey Güney, Aşk-ı Memnu gibi dizilerin Ortadoğu'da yaşanan kimi toplumsal değişimleri etkilediği söylenebilir. Hatta Türk dizilerinin Arap Baharı'nı, 'kelebek etkisi' düzeyinden fazla tetiklediğini ileri sürmek absürt olmaz. Dolayısıyla Tatlıtuğ ve benzeri Türk dizi oyuncuları, saç ektirmek için Türkiye'ye akın eden Arap erkeklerinin ilham kaynağı olmanın ötesinde de bir fonksiyon üstlendi. Kelebek demişken Tatlıtuğ'un filmografisindeki tek başarılı film de Kelebeğin Rüyası (2013). Zaten hepi topu iki sinema filminde oynadı. Oynadığı ilk film olan Amerikalılar Karadeniz'de 2'nin (2007) başarılı bir film olduğunu söyleyen zor bulunur. Tatlıtuğ'un oyunculuktaki asıl başarısını son dizisi Kuzey Güney ile gösterdiği biliniyor. Aşk-ı Memnu dizisiyle hafızalarda Titanik'teki Leonardo DiCaprio gibi 'baby face' bir karakter olarak yer eden Tatlıtuğ, Kuzey Güney'deki rolüyle Al Pacino gibi 'scar face' olarak yer etti. Erkek bedeninin Batı'da da yeni yeni 'metalaştırılmaya' başlandığı bir süreçte Tatlıtuğ, Batılı görüntüsüyle belki de bedeni ilk 'metalaştırılan' Türk oyuncu oldu. Kim bilir abartılı bir hayranlıkla sevilmesinin bir nedeni de o farklı görüntüsüdür. Öyle ya, Mustafa Kemal Atatürk'ü de büyük askeri ve siyasi başarılara imza atmasının yanı sıra biraz da 'sarışın, mavi gözlü' olduğu için sevmedik mi?
BASKETBOLCU OLACAKTI, OYUNCU OLDU
Kıvanç Tatlıtuğ, 27 Ekim 1983 Adana doğumlu. Beş çocuklu bir ailenin ferdi. Babası, Orhan Kemal'in hemen her romanında kendine karakter olarak seçtiği Boşnak kökenli Adanalılardan biri. Tatlıtuğ, ortaokulu Yenice Özel Çağ Lisesi'nde okudu. Aile, 1997 yılında İstanbul'a göç ettiği için Tatlıtuğ, Kalamış Lisesi'nden mezun oldu. İlk gençliğinde Fiskobirlik, Güney Sanayi, Çukurova Kulübü, Devlet Su İşleri ve Tarsus Amerikan Kulübü'nde basketbol oynayan Tatlıtuğ, ardından Ülkerspor, Beşiktaş ve Fenerbahçe'de oynadı. Sakatlandıktan sonra basketbol kariyeri sona erince annesi, fotoğrafını bir ajansa, kendisinden habersiz gönderdi. Böylece modelliğe adım atan Tatlıtuğ, iki yıl ajanslarla çalıştıktan sonra, 2002 yılında Best Model of Turkey yarışmasında birinci seçildi. Bir süre sonra Fransız mankenlik ajansı Success'ten gelen teklifle Paris'e yerleşti ve orada yaşadı. Aşk-ı Memnu ve Kuzey Güney'den önce Gümüş ve Menekşe ile Halil adlı dizilerde rol aldı. Kıvanç Tatlıtuğ, bugüne kadar en uzun ilişkisini eski güzel Azra Akın'la yaşadı. 11 yıl boyunca iki kez ayrılıp barışan çift, üçüncü kez ayrıldıktan sonra bir daha bir araya gelmedi.