Tatil bahane varlığınla buluşma şahane

Son günlerin modası varoluş tatilleri oldu. Bu da nedir diyeceksiniz? Artık sadece kum, deniz ve güneş yetmiyor. Dünya değişti. Kabalıklaşan şehirler, hayatın artan yükü, iş stresi, özel hayattaki sıkıntılar, ölümle, zamansız gelen ayrılıklar. İşte o 'yeter artık' sınırında kendi varoluşunuzla buluşup, "Ben kimim?" sorusunu yanıtlamak için artık varoluşunla buluşma tatilleri düzenleniyor. Tatilin adresi bazen Kazdağları, bazen Şirince, bazen Olimpos bazen de Yunan Adaları. Hiç tanımadığınız insanlarla sevgi çemberi oluşturup, ölüm acısını şifalandırıyor, ayrılık acısını sevgiye dönüştürüyor, meditasyonlarla yeniden varolabiliyorsunuz. Ruhsal Şifacı ve Metafizisyen Eğitimci Ali Erdinç Başaran bunu "Hayatınızda sıçrama yapmaya hazır mısınız?" diye sunuyor. Yaşam Koçu ve İletişim & İlişki Uzmanı Hande Akın'ın ise "Ben Zamanı tatillerinde sürprizler, tesadüf olmayan tesadüfler bizi bekler. Kendinizi gitmeye mecbur zannettiğiniz bir işiniz mi var, buradan dönüşte işinizi değiştirebilirsiniz. Yürümeyen bir ilişkiniz mi var, bitirebilirsiniz. Sizin için en sağlıklı, sizi en mutlu edecek kararları 'Ben Zamanı' yaratarak tatillerde verebilirsiniz. Sonra da kolayca hiçbir endişe duymadan kararlarınızı uygulayabilirsiniz" diye açıklıyor. Yani bir tatil deyip geçmeyin. Bu tatillerde, yeni bir kimlikle hayatınıza dönebilirsiniz. Siz de kendinizi bulmak isterseniz, bu tatile katılabilirsiniz. Ali Erdinç Başaran, aslında elektrik mühendisi. Hayatın içinde yaşadıklarının nedenlerini ararken öncelikle psikolog yardımı aldı ve daha sonra Doğu felsefesine merak sardı. Dört sene düzenli olarak yoga yaptı, ardından Yüksek Bilinç Derneği seminerlerine devam etti, Afrika'da düzenlenen şamanik eğitimlere katıldı. İzmir'de bir yoga merkezi kurdu. Ona göre "Kendimi bilmeye başladığımda herkes ne derse yaptım. 'İyi çocuk ol' dediler, oldum. 'Yok o iş öyle yapılmaz böyle yapılır' dediler, öyle değil böyle yaptım; bu sefer de böyle olmaz dediler, 'Haspinallah' dedim, tekrar öyle yaptım. 'Bu böyle olmayacak ve artık ben ne dersem o olacak!' dedim. İsteklerim birer birer olmaya başladı. Kendimi değiştirmeye başladım ve gördüm ki çevrem, gardırobum, arabam her şeyim değişiyor." Hande Akın da bir yaşam koçu, iletişim ve ilişki uzmanı. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden mezun oldu. Reklam ajanslarında marka yönetimi ve müşteri ilişkilerinden sorumlu yönetici olarak çalıştı. Önce New York ardından da üç yıl önce Hindistan'a gitti ve yaşamı tamamen değişti. Şimdi Ali Erdinç Başaran ile birlikte kendisinin 'Ben Zamanı' adını verdiği seminerler ve tatiller organize ediyor. Hande Akın 'Ben Zamanı' tatillerinin kendi hayatını nasıl değiştirdiğini şöyle açıklıyor: "New York'a gittiğimde 28 yaşındaydım ve kariyerimde çok güzel gelişmeler olmuştu. Ancak bir süre yoğun tempoya ara vermek istedim. Arkadaşlıkların, dostlukların yaşamda, paradan çok daha büyük bir zenginlik olduğunu bilmenin ötesine geçerek deneyimledim. Döndüğümde ise çok güzel bir iş zaten beni bekliyordu. 15 yıl boyunca zevkle yaptığım reklamcılık mesleğime son verme kararımı Hindistan tatilimde kesinleştirdim. Ve döndükten çok kısa bir süre sonra ofisimi 'Ben Zamanı geldi' sloganından hareketle Nişantaşı'nda açtım."
Esin Toraman (Turizmci)
Hayatta boğulmak üzereydim
"42 yaşındayım. Bu tatiller sadece bir tatil değil. Her şeyi yaşayabildiğiniz tarifi kelimelere dökülemeyen bir varoluş hikayesi. Tatile çıkmadan önce içinde yaşadığım hayatta boğulmak üzereydim. Her şeye 'Yeter artık' dedim. Bir türlü kurtulamadığım bir boşanma süreci ve beni boğup esir eden korkular yaşıyordum. Sürekli hayatımı sorguluyordum. Sanki içimde yaşamak için çırpınan bir hayat var ama ben onu durduruyordum. İlk olarak Şirince'de 'Ben Zamanı' tatiline katıldım. Daha önce hiç tanımadığım insanlarla tek yürek olduk. Korkularımla tek tek yüzleştim. Endişelerim birer birer yok oldu.Yerine sevgi geldi. İstanbul'a döndüğümde tamamen değişmiştim.
Cem Yıldız (Yorumcu-Besteci)
Müzikle insanları şifalandırıyorum
"Hayatımda 'Ben Zamanı' tatilleri bir milat oluşturdu. 'Ben Zamanı' tatillerinin öncesi ve sonrası diye hayatımı ayırıyorum. Öncesinde de profesyonel olarak müzik hayatım devam ediyordu. Enstrüman çalıyordum, besteler yapıyordum. Ama sonrasında her şey çok daha güzelleşti. Dünyaya bakışım, müziğe bakışım tamamen değişti, çalışırken aldığım zevk arttı. Müzisyen olarak aldığım iş teklifleri çok arttı. Bestelerim için ilham sonsuz ve sınırsız bir şekilde akıyor. Gitmeden önce sadece meditasyon yapacağız gibi bir önyargım vardı. Hayatımda hiç meditasyon yapmamıştım. Meditasyonu komik bir şey olarak algılıyordum. Yaşayarak gördüm, hissettim. Yaşanması lazım, gidip görmeden olmuyor. Çaldığım enstrüman, okuduğum kitap, tanıştığım yeni insanlar, gittiğim yerler değişimin bir parçası ve hayat sürekli değişiyor. Mekanların, şehirlerin fikirlerimiz üzerinde etkisi olduğu açık ama bir taraftan da nerede olursanız olun dünyanın insanın kendi içinde olduğunu bu tatille yeniden hatırladım. Bu tatillerden sonra müziğimle insanları şifalandırdığımı hissediyorum."