Google'la bakalım!

GooGle'lamak diye bir eylem var artık. Sağ olsun teknolojinin dilimize soktuğu bu 'yüce' kelimeyi Türk Dil Kurumu ne zaman ve nasıl Türkçeleştirecek bilinmez. Ama annemiz, dedemiz bile kullanıyor artık. Tam çayınızı yudumlarken ve onun o çok sevdiğiniz kekini yerken, anneniz verebiliyor komutu "Google'la bakalım" diye; "Kekin diyetini öde" dercesine... Google, 27 Eylül'de 15. yaşını kutlayacak. Alt tarafı bir arama motoruyken, aldı başını gitti... Hayatımızda türlü değişikliklere neden oldu. Sorup soruşturduk, sevgili seçerken, iş ararken, adres bulurken, yemek yaparken hep Google'a danışıyormuşuz meğer!
İş başvurusunda ilk referans o
Kuzey Güney dizisinde hatırlanırsa Simay iş başvurusuna gidince sekreter çaktırmadan adını google'layıp şeceresini dökmüş ve iş görüşmesini yapacak insanı uyarmıştı. Tabii Simay işi alamadı. Google çıktı çıkalı adli sicil kaydı gibi çalışıyor maşallah! Emin olun şirketlerin insan kaynakları bölümünde iş başvuru sahiplerini google'lamak gibi bir eğilim var. CV'lerdeki referans ibaresinin artık bir geçerliliği yok anlayacağınız.
Mutfaktaki gizli yardımcınız
Mercimek çorbası nasıl yapılır, ızgara palamut nasıl pişirilir? Aklınıza gelen, gelmeyen her türlü yemek tarifine Google sayesinde ulaşabilirsiniz; hem de annenize hiç telefon açmadan. Mutfakla ilişkiniz mesafeli olsa bile Google sayesinde şahane yemekler yapan bir insan haline gelebiliyorsunuz. Az şey mi bu? Ama dikkatli olun yoksa "Tarife bakayım derken telefonum çorba tenceresine düştü" türü şikayetlerle firmaların teknik servislerine başvurmanız işten bile değil.
Her şeyi o bilir!
Bir gün, internetle hiç işi olmayan annenizden ya da babanızdan şöyle bir cümle duyabilirsiniz: "Bak bakalım Google'da var mıymış?" Şaşkınlık yaşamayın, Google bir dünya markası, herkes işlevini biliyor. Kafanıza takılan her şeyi sorabiliyorsunuz. Google, genelde o evde salonların vitrininde yer alan (çoğu kuponla alınmıştır) ansiklopedilerin pabucunu dama attı. Lakin google'lanarak bulunan her bilgi de doğru değil. Bunu da göz önünde bulundurmak gerek.
Gazeteciler arşivi bıraktı
Google öncesi dönemde gazetecilerin en çok uğradıkları yer arşivlerdi. Çünkü en ufak bilgiyi bile bir kaynaktan doğrulatmak şarttı. Ayrıca her editörün masasında illa kaynak kitaplar bulunurdu. Ama şimdi arşive uğrayan gazeteci neredeyse kalmadı. Her bilgi google'layarak teyit ediliyor. Tabii yanlışlar da olmuyor değil!
Adres işine de el attı
"Pardon falanca sokak nerede?" türü soruların azaldığının farkındasınızdır. İyi oldu, zaten milletçe adres tarif etme meselesini bir türlü çözememiştik. İnsanları hep yanlış yönlendiriyorduk. Google adres işine çözüm buldu. Google'lıyorsun adresi, haritasından sana gösteriyor. Size de haritayı takip etmek düşüyor.
Yaktın beni google!
Her güzel şeyin bir de kötü tarafı vardır! Hayat bu, insanın başına ne geleceği belli olmuyor. Eğer Google'un diline düştüyseniz, vay halinize! Çünkü kerata hiçbir şeyi unutmuyor. Misal, olumsuz bir olaya adınız karıştı. Pişman oldunuz ya da adli bir olay sonrası ceza alıp, cezanızı çektiniz. Sonrasında olayı unutmak istiyorsunuz. Olmuyor, Google olayı sürekli karşınıza çıkarıyor. Bu konuda mağdur olan çok insan var!
Sevgili adayını yakından tanı
Bir nevi çöpçatanlık yapar
Meryem Uzerli'ye arkadaşı neden Can Ateş'i google'lamadığını sormuş ya... Bu soruyu soran arkadaşın tavrı aslında hayatın bir gerçeğini de gösteriyor. Çünkü günümüz dünyasında Google'ın sevgili adayınızla ilgili de bir fikri var. Yeni biriyle tanıştınız, hoşlandınız, veriyorsunuz ismini google, hakkında çıkan haberler, yazılan çizilenler, şak diye çıkıyor karşınıza. Ha, o bilgi doğru mu, yanlış mı, onu kestirmek zor. Peki Google'suz zamanlarda bu işler nasıldı, hatırlar mısınız? Çaktırmadan, güvendiğiniz birinin ağzından hoşlandığınız kişiyle ilgili laf almaya çalışırdınız. Hatta iş ciddiye binince mahallelerde bu işlerde uzmanlaşmış teyzelere görev düşerdi. Google, onların hepsini emekliye ayırdı!
Dedikodu için tıklayınız
Hakkınızda yapılan dedikodudan haberdar eder
"Adımı hiç google'lamadım" diyene inanmayın. Kimi, hakkında ne yazılmış çizilmiş diye, kimi adaşlarını aramak için, kimi acaba internet dünyasında bir iz bırakabilmiş miyim merakıyla adını, bir kere de olsa yazmıştır Google'ın arama çubuğuna. Ama olumsuzluklara da hazır olun! Hakkınızda yalan yanlış bilgilerle de karşılaşabilirsiniz. Ne de olsa klavyenin kemiğinin olmadığı zamanlarda yaşıyoruz. Yani eskiden hakkınızda yapılan dedikodulardan biri kulağınıza üflerse haberdar olurdunuz. Şimdi hakkınızda kim ne düşünüyor, eğer yazmışsa, öğreniyorsunuz. "Ama bir dakika bu yanlış bilgi" deme şansınız da pek yok!
En çok arananlar
Belirli aralıklarla Google'da yapılan aramaların listesi yayımlanıyor. Mesela 2012'de en çok Facebook, YouTube, e-okul, ÖSYM, Ekşi Sözlük ve araba yarışları aranmış. 2013'ün ilk altı aylık döneminde ise You- Tube, Facebook, face, radyo, dizi izle, tv izle, Google ve oyun kelimeleri en çok arananlar. Google arama motorundan Google nasıl arandı, ona aklımız ermedi ama istatistik öyle, yapacak bir şey yok.