İlkyardım bilmiyorsan kazazedeye dokunma!

Düşünün, hafif bir yağmurun çiselediği ılık bir bahar gününde yolda yürürken ayağınız kayıyor ve kötü bir şekilde düşüyorsunuz. "Kimse bana dokunmasın!" diyorsunuz ama bilinçsiz bir yardımsever sizi apar topar kucaklıyor, boynunuz geriye düşüyor ve omurilik felci oluyorsunuz. Ve artık tekerli sandalyeye mahkumsunuz... İşte bundan 22 sene önce Yaşar Korkut'un başına gelen buydu. O, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'nin, Hüsnü Ayık Özel Bakım Merkezi'nde yaşayabilen şanslı engellilerden biri. Merkezin yetkilileri, en çok omurilik felci vakasının, kazazedelere bilinçsiz müdahale sebebiyle oluştuğunu söylüyor. Merkezde kalan Yaşar Korkut ile 25 yaşındaki Yeliz Dikmen'in şanssızlıklarla dolu hayat hikayesini dinledik... 1988'de Gebze'de doğan Yeliz Dikmen'in hayatı doğumundan itibaren çok zordu. Müteahhit olan babası, annesini 'bekarım' diye kandırıp üç çocuklu karısının üzerine kuma getirmişti. Beş yıl böyle yaşadılar. Sonra ilk eş, başka biriyle evlendi. Babası çok para kazanıyordu ama çok da kumar oynuyordu. Bu sorun yüzünden annesi babasından boşanmak istiyordu. Aile içinde sorunlar bitmiyordu. Yeliz 16 yaşındayken bir gün, çıkan bir kavga sonrasında babası, annesini, dayısını, anneannesini ve kendisini vurdu. Bu olaydan sonra Yeliz kendini toparlayamadı. Annesini kaybetmesinin 10. gününde, onun en son giydiği kazağı koklarken, ilaç içerek intihara teşebbüs etti. Kurtardılar. Sonra üç kez daha intihara kalkıştı. En sonuncusunda beşinci kattan atladı ve omurilik felci oldu. 14 ay yoğun bakımda kaldı. Üzerine 16 ay yine hastanede fizik tedavi gördü: "Hastanede kaldığım süre, hayatımda çok şeyi değiştirdi. Orada öyle insanlar vardı ki, onları görünce 'Bende ne varmış ki!' dedim." Yeliz şimdi Hüsnü Ayık Özel Bakım Merkezi'nde çok mutlu. Bilgisayar kullanmayı öğrendi. Örgü örüyor, ahşap boyuyor... Dışarıdan lise eğitimi almaya başladı. İleride memur olmak istiyor.
DÜZ YOLDA AYAĞI KAYDI VE...
59 yaşındaki Yaşar Korkut'un başına gelen talihsizliği ise yazının girişinde okudunuz... Kırklareli'nde gazetecilik yaparken bir gün ayağı kaydığı için hayatı karardı. İlk zamanlar yavaş yavaş iyileşti, ayağa kalkmaya başladı. Fakat şanssızlık peşini bırakmadı. Bir fizik tedavi seansı sırasında yanlışlıkla bir bacağı ve kolu üç yerden kırıldı. Bir daha da ayağa kalkamadı. Şu an sadece başını ve bir kolunu omuzdan oynatabiliyor. Hüsnü Ayık Bakım Merkezi'nde hayata yeniden başladı. İlk zamanlar ötenazi yapılmasını isterken şimdi "İnsan başına ne gelirse gelsin bir süre sonra yine yaşamak istiyor" diyor. Başka bir kişinin parmaklarının arasına yerleştirdiği kalemle kara kalem resimler yapıyor, şiir yazıyor. Ayrıca merkezde açılan kurslarda bilgisayar kullanmayı ve Kuran okumayı öğrendi.
Merkez ücretsiz
Hüsnü Ayık Özel Bakım Merkezi, işadamı Hüsnü Ayık'ın İstanbul Gürpınar'daki binasını Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'ne bağışlamasının ardından, 2009'da açıldı. Ekonomik ve sosyal yoksunluk içinde olan omurilik felçlilerinin kalabilecekleri bir yer burası. 24 kişi kapasiteli ve tamamen ücretsiz. Merkezde bilgisayarlardan asansör düğmelerine kadar her şey omurilik felçlilerine göre dizayn edilmiş. Gelirlerinin büyük kısmı bağışçılardan geliyor. Ayrıca merkezde kalan engelliler de çalışıyor. Bez poşetler, ahşap boyamalar yapıp satıyorlar ve küçük de olsa bir gelir sağlıyorlar.