Koleksiyona sinema yorumu

Modanın yüklü takvimi pek çok yaratıcı insan için yıllar içinde ciddi dezavantaja dönüşüyor. Sektörün parlak yüzüne tamamen zıt olan ağır çalışma şartları ve stres, zaman içinde modacıların düşmanı oluyor. Christian Dior markasının başındayken kontrolünü kaybedip ırkçı açıklamalar yapan ve nihayetinde işinden olan John Galliano gibiler de var, zaman darlığı ve strese yenilen Rifat Özbek gibi bu mesleği tamamen bırakmayı göze alanlar da. Bir de yılda iki defile, en az dört koleksiyon ve bitmek tükenmek bilmez iş yoğunluğundan yorulup, defile yapmama kararı alanlar var.

DEFİLE YAPMIYORLARDI
Uzun yıllar koleksiyonlarını Paris Moda Haftası'nda gösterdikten sonra, defile stresini geride bırakmaya karar veren Dice Kayek markasının yaratıcıları Ayşe-Ece Ege kardeşler de bu son gruptan. Moda meraklıları Dice Kayek'in koleksiyonlarını bir süredir sadece katologlarda ve markanın satışta olduğu Bergdorf Goodman ve LaFayette gibi mağazalarda görebiliyordu. Markanın kreatif tasarımcısı Ece Ege, koleksiyonunu tanıtmak için sonunda defilelerden çok daha fazla insana ulaşacak, kendi yaratıcı kişiliğine uygun bir yol buldu: Moda sahnesini beyaz perdeye taşıyan moda filmleri! Moda filmleri furyasına iki kısa filmle katılan Dice Kayek, sektörün dev ismi SHOWstudio'nun yaratıcısı Marie Schuller'i yönetmen koltuğuna oturttu.
SİYAH VE İNCİ
Geride bıraktığımız hafta Paris'te tanıtılan filmlerden biri Fransızca'da siyah anlamına gelen Noir. Dört dakikalık filmde modadan çok tutkulu bir kadın-erkek hikayesi izliyoruz. İkinci film ise İngilizce'de inci anlamına gelen Pearl adını taşıyor. Bu filmde ise Dice Kayek'in işlemeler ve ipeklerin yoğunlukta olduğu 2014 ilkbahar- yaz koleksiyonunda yer alan kıyafetlerin eğlenceli bir geçidi sunulmuş. Pazar günü evinizden biraz sanat, biraz moda izlemek isterseniz, iki filme de showstudio.com adresinden ulaşabilirsiniz.