Hayatımın aşkını buldum

Yazın düğün takvimini Zeynep Beşerler ile Emir İçgören'in Bodrum Flam'daki nikah töreni ile kapattık. Beklenmeyen bir şekilde son 20 yılda ilk defa eksi derecelerde hissedilen soğuk ve rüzgarlı havaya rağmen davetlilere değerli anılar kazandıran düğün töreninde en heyecanlı kişi gelindi. Baştan sona sürprizli gelişen düğünün detaylarını, evliliğe alışma sürecini ve gelecek planlarını Beşerler'den dinledik. Aşağıda okuyacağınız bir ömür sürmesini dilediğimiz bir aşk hikayesi, Beşerler "Hayatımın aşkı. Net!" diyor.
- Evleneli bir ay oldu. Nasıl gidiyor evlilik hayatı?
- Bir insanla aynı evde yaşamaya alışmak biraz zaman istiyor. Daha alışma sürecindeyiz ama evlilik enteresan bir kurum. 16 senedir yalnız yaşıyorum. Her zaman kararımı kendim verdim, kimseye bir şey sormadım. Şimdi ise hayattaki her kararı birine danışarak vermem gerekiyor. Buna alışmaya çalışıyorum. Aslında bencillikten kurtulma sürecindeyim.
- Çok romantik bir evlenme teklifi aldığınız yazıldı. Sizin ağzınızdan dinlemek isteriz.
-Hayatımın en özel anlarından biriydi. Teklifi aldığımda Emir'le bir senedir birlikteydik. Doğum günümden iki gün sonra teknede oturuyorduk. Tam gün batımında karşı sahilden Ajda Pekkan'dan 'Bizim şarkımız' dediğimiz şarkı çalmaya başladı. Teknenin kıçına gittim, o tarafa bakarken ateşler yandığını gördüm ama ne olduğunu yine anlamadım. Sonra ateşler gittikçe büyüdü ve koca bir 'Benimle evlenir misin?' yazısı çıktı ortaya.
evlilik teklifini anlamadım
- O anda ne hissettiniz?
- Anlamadım, 'Herhalde bu bana değil' dedim. Ben öyle ters bir giriş yapınca Emir bir ürkmüş, 'Herhalde dövecek beni' diye düşünmüş. Ben kalp krizi geçirecek kadar heyecanlandım. O andan itibaren Emir'e sarılıp kendi kendime konuşmaya başladım. Ne diyorum, ne anlatıyorum hiçbir fikrim yok. Heyecan çeneme vurdu, sürekli konuşuyor, saçmalıyorum. Emir sürekli bana 'Ama cevabı vermedin' deyip duruyor. Ben de 'E tabii ki evet' dedikten sonra rahatladı.
- Her genç kızın hayallerini süsleyen bir teklif. Sizin böyle hayalleriniz var mıydı?
- Hiç yoktu. Aklımın ucundan da geçmezdi. Ama sonrasında bu teklifin nasıl hazırlandığı, işin içinde kaç kişinin olduğunu öğrenince daha da etkilendim.
- Nasıl bir organizasyon gerektiriyormuş böyle romantik bir teklif?
- Bana evlenme teklifinin yapıldığı mekan kapatılmış. Oraya özel bir süsleme hazırlanmış. Zaten sonrasında oraya yemeğe gittik. İçeride koskoca alanda tek bir yemek masası vardı. Bütün müzikler bizim sevdiklerimizden seçilmiş. Demirden yapılan 'Benimle evlenir misin?' yazısı İstanbul'dan Bodrum'a getirilmiş. Organizasyon çok büyükmüş yani. Tüm bunların üstüne 'Vay be, hiçbir şeyi ruhum duymamış. Emir başka şeyler yaparsa onları da duymayabilir' dedim.

DÜĞÜNÜMÜZ SOĞUĞA RAĞMEN GÜZELDİ

- Bir taraftan 'Başka şeyleri de anlamam', bir taraftan da 'Vay be beni ne kadar seviyormuş' dedirtiyor galiba bu durum.
- İkisi bir arada işte, çok acayip bir şey. 'Bir daha böyle şeyler yapma, sürpriz filan istemiyorum' dedim. Bu yüzden de düğün detaylarını birlikte netleştirelim dedik. Ben 'Biz deniz insanlarıyız, gelecek yaza olur' filan diye düşünürken Emir 'Neden önümüzdeki yazı bekleyelim ki, hava soğumadan evlenelim' diye teklif getirdi. Ben de kabul ettim.
- Ama hava soğudu değil mi?
- Hem de nasıl! 5 Ekim'de Bodrum'da ilk defa olmayacak bir rüzgar ve soğuk oldu. Son güne kadar 'Ne olur rüzgar dursun, soğuk önemli değil' diyerek dua ettik. O kadar rüzgar esmese soğuk çok hissedilmiyordu. Ama rüzgar durmadı. Stresliydi ama sonunda soğuk bize avantaj oldu.
- İç donduran bir soğuğu nasıl avantaja çevirdiniz?
- Soğuk yüzünden herkes çok iç içeydi, davetliler ısınmak için zıplaya hoplaya sürekli dans etti. Bu da düğünümüzde olmasını hayal ettiğimiz şeydi.