Çocuğunuzun üstün zekalı olmasını ister miydiniz? 'Kim istemez ki?' dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü üstün zekalı bir çocuğun çok başarılı olacağı, farklılığını her ortamda ortaya koyacağını ve sizi gururlandıracağını düşünüyorsunuz değil mi? Ancak madalyonun bir de diğer yüzü var. Dünya Üstün Yetenekli Çocuklar Konseyi Başkanı Prof. Dr. Wu-Tien Wu "Üstün zekalı çocuk yaşıtlarından farklıdır. O büyüyünce ya Einstein gibi bir bilim insanı ya da Hitler gibi diktatör olur" diyor. İşte bu çocukların eğitimi bu kadar hassas bir konu. Bir gerçek var ki, eğitimdeki boşluklar nedeniyle Türkiye'de üstün zekalı çocuğu olan ailelere çok iş düşüyor. Bunun ciddiyetinin farkına varamayıp çocuğunun sistemin içinde yok olmasına seyirci kalan aileler olduğu gibi tamamen çocuğunun eğitimine odaklanan aileler de var. Banu-Engin Erciyes ve 2004 doğumlu oğulları Batuhan'ın hikayesi de işte böyle. Erciyes çifti kendi yaşadıkları sıkıntılar sonrasında Batuhan gibi üstün zekalı çocuklar için bir eğitim kurumu bile kurmuşlar. Batuhan iki yaşına geldiğinde bir tabelayı okuyunca ilk şoklarını yaşamışlar. Tüm şekilleri, renkleri, harfleri, sayıları bilen ve okumaya başlayan Batuhan'la ilgili yaptıkları uzman görüşmelerinden bir sonuç alamamışlar. Onlar da kendileri araştırmaya karar vermiş. Zeka gelişimi konusunda Türkiye'de ve yurtdışında o kadar farklı kaynaklara ulaşmışlar ki bu bilgileri paylaşmaya karar vermişler ve 2007'de www.akillibebek.com adlı siteyi kurmuşlar. Siteye gösterilen ilgiden yalnız olmadıklarını anlamışlar. Bu arada Batuhan'ın anaokulu serüveni başlamış. Gittiği anaokulunda çok kısa sürede sıkılıyormuş. Sonunda beş anaokulu değiştirdikten sonra deneyler yapılan, projeler olan bir anaokulu bulmuşlar, Batuhan da burada çok mutlu olmuş. Sıkıntısız, problemsiz geçen iki yıldan sonra ilkokula başlayınca yine problemler baş göstermiş. Batuhan okula başlamadan önce okuyabildiği ve ileri düzeyde matematik bildiği için onu ikinci sınıfa almışlar. Fakat ikinci sınıf müfredatı da hafif gelmiş. Okuldan eve ilk geldiği gün "Anne bu okulda deney yok mu?" diye sormuş. Sonrasında hem psikolojik hem de fiziksel sıkıntılar baş göstermiş. Birkaç özel ve devlet okulu arasında gidip gelen Batuhan'a bir türlü mutlu olacağı bir okul bulunamamış. "Türkiye'nin en eski ve en büyük özel eğitim kurumlarından birinde, gerek eğitimcilerin gerekse psikologların oğlumuzu anlayamadıklarını, aksine sürekli eleştirildiği, yanlış uygulamalarla sıkıntıya sokulduğunu görünce yine biz kolları sıvadık," diyen Engin Erciyes bu konuda uzmanlaşmaya karar vermiş.
ANNE EĞİTİME BAŞLADI
Şu anda Batuhan bir devlet okulunda 4. sınıfa gidiyor. Onun en büyük destekçileri olan anne-babası ise çocuklarına ve başka üstün zekalı çocuklara yardımcı olabilmek için Üstün Zekalı Çocuklar Akademisi'ni kurdular. Anne Banu Erciyes şu anda üniversitede üstün zekalı çocuk öğretmenliği konusunda eğitim alıyor: "Onları doğru anlayabilmek ve her birinin farklı ihtiyaçlarına cevap verebilmek için sürekli kitaplar, akademik çalışmalar ve yayınları takip ediyorum. Üstün zekalılar öğretmenliği eğitimi de bu konuda en büyük destekçim." Atölye çalışmaları yapılan Üstün Zekalı Çocuklar Akademisi'ne zeka testlerinden 130 ve üzeri puan alan çocuklar katılabiliyor. Bilim İnsanı Yetiştirme Programı (BİYEP) 1. sınıf ve sonrasında başlıyor. Kendi sınıf düzeylerinde, bilim, drama, felsefe, matematik ve akıl oyunları başlıklarında en fazla sekiz kişilik gruplarla çalışılıyor. Eylülden hazirana kadar devam ediyor.